Popis: |
İnsanın maddi ve manevi bir bütün olduğu ön kabulüne dayanan araştırmada, simülasyonun ortaya çıkardığı metastazların eğitim yoluyla giderilme ihtimali dikkate alınarak bazı eğitim ilkelerine ulaşılması hedeflenmiştir. Aşkın’ın ve insan aklının egemen olduğu çağlardan farklı olarak, algoritma ve kodların oluşturduğu telematik bir çağda yaşandığı söylenebilir. Görüntülerin hâkim olduğu bu çağ, kendine has hız ve görüntüden kaynaklı sorunlar ortaya çıkarmaktadır. İnsanı konu edinen araştırmalarda genellikle ele alınan özgürlük kavramı, bu durumun tespiti için uygun olduğu varsayılarak ele alınmıştır. Ahlaki, hukuki ve siyasi anlamlar yüklenerek açıklanan bir kavram olan özgürlük, genel olarak serbestîyet, bağlardan kurtulmak, bazı hakları elde etmek anlamlarında kullanılmaktadır. Bu çalışma, Baudrillard’ın özgürlük konusundaki durum tespitleri göz önünde tutularak ve Türkçenin imkânlarından faydalanılarak, “gürleştirilmiş bir özün çıktısı olarak özgürlük” anlayışı doğrultusunda tartışılmıştır. Sibernetik çağı felsefi ve sosyolojik bakış açısıyla ele alan Baudrillard’ın, en az bilimkurgu yazarları kadar da meseleyi edebi bir dille ele aldığı söylenebilir. O, modern çağın, sibernetik, simülasyon, simülakr, baştan çıkarma gibi kavramlarına kendince anlamlar yükleyerek çözümlemesini, serimlemesini ve eleştirisini kendi üslubu ve diliyle ifade eden bir düşünürdür. Bu açıdan onun yaklaşımları araştırmaya konu edinilmiştir. Bu çalışmada “Jean Baudrillard’ın Özgürlük Kavramına Bakışı” ve “Otantik İnsandan Modern İnsana Özgürlüğün Serüveni” başlıkları altında onun özgürlük anlayışı verilmeye çalışılmıştır. “Özgürlüğün Yeniden İnşasının İmkânını Tartışmak” adlı başlıkta genel kabul görmüş özgürlük tanımının yeniden inşası mümkün mü tartışması yapılmıştır. Simülasyon ve modernizm eleştirileriyle meşhur bir filozof olan Baudrillard’ın düşünceleri temel alınarak yürütülen bu araştırma, onun modern dünya ve özgürlük hakkındaki görüş ve yorumları, makalede sorun tespitinde ve eğitim ilkeleri çıkarmada veri olarak kullanılmıştır. Baudrillard’a göre içinde yaşadığımız çağın temel özellikleri şunlardır: Bu çağ, onun düşüncesinde özgürlüğü engelleyen, insanı aklından ve özünden uzaklaştıran bir özellik sergilemektedir. Bu minvalde o moderni, insanın kul olmaktan çıkarılıp özne rolü yüklenmesine rağmen tüketici rolüne geçiş yaptığının gözlemlendiği bir çağ olarak değerlendirmektedir. Ayrıca o, bu çağın özelliklerine insanın akıl ve ruhtan uzaklaştırılarak bedenin öncelenmesi ve her şeyin değiş-tokuşa konu edinilmesini de eklemiştir. Baudrillard’a göre modern dönemde sorumluluğu kendi üzerine alan insanın, simülasyonda sorumluluğunu yapay zekaya devrettiğine şahit olunmaktadır. O, simülasyon çağında hızlı küresel bilişim-iletişimin, tekleşen, yalnızlaşan ve çok kimlikli insan tipini ortaya çıkardığını düşünmektedir. Ayrıca simülasyon çağının özelliği olarak kelime, kavram, durum gibi göndergeye atfedilenlerin kendinden başka referansının olmaması durumu da sayılan bu özelliklere eklenebilir. Bu bağlamda birçok kavramın da anlam kaymasına veya bozulmasına uğradığı söylenebilir. Özgürlük kavramı, Türkçede özün gürleşmesi olarak anlaşılabilmektedir. Alanyazın taramasından elde edilen verilerin nitel tahliline dayanan çalışmada, simülasyonda özün gürleşmesi sorunsalına dair bazı ilkeler tespit edilmiştir. Bu bağlamda ulaşılan ilkelerin, simülasyon düzeninin metastazlarına ve sibernetik çağa uygun yeni bir eğitim anlayışı oluşturma ve geliştirme süreçlerinde faydalı olabileceği varsayılmaktadır. Bu minvalde simülasyon çağının metastazları ile mücadele edebilmek için dikkate alınması gereken sonuçlardan bir kısmı şöylece özetlenebilir: Öz eğitimiyle kişinin doğa ve Aşkın arasında kendini fark etmesinin sağlanması simülasyondan kurtulmada istendik davranış olarak kabul edilebilir. Bu bağlamda insan aklının doğa bilimleri, matematik ve mantık ile geliştirilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla kavramlara sahte anlamlar yüklenmesini azaltmaya çalışmaya yönelik etkinlikler oluşturulması ve bilgi işlemsel düşünme öğretiminin geliştirilmesi önerilmektedir. Ayrıca çalışmadaki veriler dikkate alındığında, sibernetik çağda kişinin hayretten uzaklaşmaya başladığı dolayısıyla da modern insan veya özünü gürleştirmiş insanın ortaya çıkma imkânının da kısıtlandığı çıkarımı mümkün gözükmektedir. Neticede simülasyon düzeni için bir eğitim anlayışı oluşturma ve geliştirme çalışmalarının zaruretinin ortada olduğu sonucuna ulaşılmıştır. |