Popis: |
Bu çalışma, Nazi ve Sovyet toplama kamplarının iki simgesel ve eşdeğer figürü olan Muselmann ve dohodyaga’yı ele alır. Nazi kamplarında ölümün kıyısına gelmiş, beslenme yetersizliği ve salgın hastalıklar nedeniyle kuruyan derisi iskeletine yapışmış, insanî görünümüyle beraber bilincini de yitirmiş, çevresine karşı tamamen duyarsızlaşmış ve suskunluğa gömülmüş mahkûmları tanımlayan Muselmann kavramı, Sovyet kamp jargonundaki karşılığını dohodyaga teriminde bulmuştur. Çalışma, bir Auschwitz kurtulanı olan Primo Levi’nin ve bir Gulag kurtulanı olan Varlam Şalamov’un tanıklıkları başta olmak üzere; Yevgeniya Ginzburg, Aleksandr Soljenitsın, Vasili Grossmann ve Nadejda Mandelştam’ın otobiyografik eserlerinde dohodyaga kavramının izini sürmeyi amaçlar. Böylelikle çalışma -kayıt numarasını bedene dağlama, saçları kazıma, çıplak bırakma, açlığa terk etme, fiziksel işkence uygulama ve nihayet yakma gibi- toplama kampı rutininin bir parçası olarak mahkûmların bedenlerine yöneltilen uygulamaların, tanık yazarların belleğinde nasıl yeniden canlandırıldığını karşılaştırmalı yöntemle çözümleyecektir. |