Popis: |
Üçüncü dünya ülkelerinin ortak bir özelliği olan köy-kent farklılığıTürkiye’de de belirgin olarak hissedilmektedir. Köy ile kent arasındaki farklılığın kaynağıise nüfus, ekonomi, aile yapısı, coğrafi yapı, yerleşim düzeni, davranışörüntüleri, sosyo-kültürel hayat, kadın-erkek olgusu ve evlilik gibi konulardır. Köyle kent arasındaki bu farklar köylü ile kentliyi de birbirinden ayırmış, ortaya iki farklıdünya çıkmıştır. Türkiye’de köylü ile kentlinin karşılaşmalarıen çok kentlerde meydana gelmektedir. Bunun en büyük sebebi de kentleşme olgusudur. Hızlıkentleşme sonucunda bir takım ekonomik ve sosyal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Şehir hayatının gereklerini yerine getiremeyen kır insanı, şehirde bir kültürel bütünleşme sorunu yaşamaktadır. Bu da kültür boşluğu, kültür çatışmasıve yabancılaşmayıberaberinde getirmektedir. Bulunduğu çevrenin sosyal ve siyasal değişimlerinden, ekonomik sıkıntılarından, kültürel değerlerinden etkilenen ve beslenen sinema, Türkiye’de de bu genel çerçeveye uygunluk göstermektedir. Arkasında ekonomik nedenleri barındıran ve Türkiye’nin en önemli toplumsal değişimlerinden birini oluşturan köyden kente göç, Türk sinemasına 1960’lıyıllarda dâhil olmaya başlamıştır. Türkiye’nin bir diğer sosyal ve siyasal gerçeği olan sürgün ve zorunlu hizmet nedeniyle kentten köye gidenlerin sayılarıise hiç de az değildir. Köyden kente ya da kentten köye göç sonucunda köylü ile kentlinin karşılaşmasıTürk sinemasının sıklıkla işlediği konulardan birini oluşturmaktadır. Özellikle köyden kente göç ile başlayan köylü-kentli karşılaşması, birçok yönetmenin dikkatini çekmişve Türk sinemasında çok sayıdaki filmin temasınıoluşturmuştur. Bu çalışmada, köylü-kentli karşılaşmalarının Türk sinemasının temel konularından biri olduğu savunulmuştur. Köy-kent olgusu, köy-kent farklılığı, köyden kente göçün nedenleri ve etkileri, bu sürecin yarattığıdurum eleştirel gözle değerlendirilmiş, Türk sinemasındaki köylü-kentli karşılaşmalarıseçilen filmlerle birlikte incelemeye tabi tutulmuştur. |