Popis: |
Şehirleşmenin tarihi Avrupa-merkezci biçimde yazılırken Batı ve Doğu şehirleri birbirinden tamamen ayrıştırılmakta, bu ayrıştırılma hiyerarşik bir ilişki zeminine yerleştirilmektedir. Batı şehrinin dezavantajlı, geri kalmış, irrasyonel, geleneksel ötekisi olarak inşa edilen Doğu şehri imajı, Avrupa’nın ilerlemeci ve gelişmiş, modern şehrinin yaratılabilmesi için ihtiyaç duyulan ötekiye çevrilmektedir. Bu bağlamda, düalist düşüncenin egemen olduğu Batı metafiziği, Batı-Doğu ayrımının şehirleşme olgusuna da yansıyarak Avrupa-merkezci bir tarihyazımını beslemektedir. Aydınlanmacı bir düşünür olan Weber de, dönemin düşünsel sınırları içinde gerçekleştirdiği analizlerinde şehirleşme olgusunu Avrupa-merkezci biçimde analiz etmiştir. Bu çalışmada da, Weber’in “Ekonomi ve Toplum” adlı eserindeki şehirleşme analizlerinin yapısökümcü bir okuması gerçekleştirilmiş, Batı-Doğu karşıtlığının şehirleşme olgusu bağlamında kurulduğu Avrupa-merkezci düşünsel çerçeve açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Postyapısalcı bir yaklaşımla hareket edilen çalışmada, Derrida’nın yapısöküm stratejisi yol gösterici olmuştur. Gerçekleştirilen yapısöküm neticesinde ötekileştirilen Doğu’nun inşasındaki kavramsal karşıtlıklar ortaya konmuş, Weber’in taraflı analizlerinin eleştirel bir okuması gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonucunda Weber’de Batı-Doğu karşıtlığının modern-geleneksel, rasyonel-irrasyonel, gelişmiş-geri kalmış, aktif-pasif kavramsal karşıtlıkları üzerinde kurulduğu sonucuna ulaşılmıştır. |