Autor: |
Oğuz Saygın |
Jazyk: |
English<br />Turkish |
Rok vydání: |
2023 |
Předmět: |
|
Zdroj: |
Ekonomi, Politika & Finans Araştırmaları Dergisi, Vol 8, Iss 2, Pp 354-377 (2023) |
Druh dokumentu: |
article |
ISSN: |
2587-151X |
DOI: |
10.30784/epfad.1284398 |
Popis: |
Uluslararası para piyasalarında 2009 yılından itibaren faiz oranlarının oldukça düşük seviyelerde seyretmesi sermaye piyasalarında likiditenin bollaşmasına yol açmıştır. Yaşanan likidite bolluğu 2019 yılına kadar sürmüş, sonrasında alınan kararlar doğrultusunda faiz oranlarının sert bir şekilde yükselmesi likidite kıtlığı dönemini başlatmıştır. Bu çalışmanın amacı likidite bolluğu ve kıtlığı dönemlerinde, şirketlerin kaldıraç, dış borçlanma düzeyi ile piyasa değeri ilişkisini farklı yönde etkileyip etkilemediğinin incelenmesidir. Çalışmada Borsa İstanbul imalat sanayi şirketlerinin likidite bolluğu ve kıtlığı dönemlerini kapsayan 2010-2022 döneminde, 190 şirket ve 52 çeyrek dönemlik veri kullanılarak analiz gerçekleştirilmiştir. Sistem GMM tahmincisi yanında diğer dirençli tahmin yöntemi olan Driscoll-Kraay yöntemi ile modeller tahmin edilmiştir. Gerçekleştirilen analiz sonucunda, likidite bolluğu ve kıtlığı döneminde modellerin tahmin bulgularının farklılaştığı tespit edilmiştir. Likidite bolluğu döneminde şirketlerin kaldıraç düzeyi piyasa değeri arasında pozitif yönlü bir ilişki; dış borçlanma düzeyleri ile piyasa değeri arasında bir ilişki olmadığı tespit edilmiştir. Likidite kıtlığı döneminde ise şirketlerin dış borçlanma düzeyinin piyasa değerini azaltıcı yönde etkisi olduğu, kaldıraç düzeyi ile piyasa değeri arasında ilişki bulunmadığı bulgusuna ulaşılmıştır. Her iki dönemde tam tersi bulgular elde edilmesinde, farklılaşan faiz oranları sebebiyle finansal kaldıracın vergi tasarrufu avantajının bu sürece etki edebileceği düşünülmektedir. |
Databáze: |
Directory of Open Access Journals |
Externí odkaz: |
|