Bilgiyi Ahlak Sahasında Konumlandırmak: Zagzebski’nin Erdem Teorisi
Autor: | Tuba Nur Umut |
---|---|
Jazyk: | English<br />Turkish |
Rok vydání: | 2023 |
Předmět: | |
Zdroj: | Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Iss 32, Pp 6-35 (2023) |
Druh dokumentu: | article |
ISSN: | 2146-4901 2667-6575 |
DOI: | 10.35415/sirnakifd.1248797 |
Popis: | Ahlak felsefesinin geçmişten bu yana en önemli kavramlarından olan erdem, epistemolojide de 1980 sonrasında gündeme alınmış, akabinde erdem epistemolojisi, felsefî araştırmanın gelişen alanlarından biri haline gelmiştir. Fail temelli bir yaklaşım olan erdem epistemolojisinde entelektüel erdemin ne olduğuna ilişkin farklı anlayışlar alanda iki ana akımı, güvenilirci yaklaşım ve mesuliyetçi yaklaşımı ortaya çıkarmıştır. Entelektüel erdemleri karakter özellikleri olarak ele alan ve entelektüel erdemleri ahlakî erdemler ile yakınlaştıran mesuliyetçi yaklaşımın önde gelen ismi Linda T. Zagzebski’dir (1946-). Zihnin Erdemleri (1996) eserinde teorik ahlak ile normatif epistemoloji arasında bir ilişki kuran Zagzebski, epistemik değerlendirmenin ahlakî bir değerlendirme türü olduğunu öne sürer. Bu çalışmada öncelikle Zagzebski’nin erdem epistemolojisi tartışmalarında nerede konumlandığı gösterilmektedir. Akabinde çalışma, Zagzebski’yi bilgi ile ahlak arasında bağ kurmaya iten sebepleri tespit etmekte, onun erdem teorisinde bu bağın nasıl kurulduğunu göstermeye çalışmaktadır. Bu çerçevede Zagzebski’nin entelektüel ve ahlakî erdemleri yakınlaştırma kaygısı, yani teorisinin arka planındaki saikler çalışmada şu maddeler altında sunulmuştur: 1- Çağdaş felsefede natüralist yaklaşımların epistemolojide empirik çalışmaları öne çıkarması ve epistemolojinin normatif boyutunun ihmal edilmesi, 2- Kadim düşünceden kopan modern felsefede ahlakın çerçevesinin daraltılması ve epistemoloji ile ahlak arasındaki ortak hususlara dikkat çekilmemesi, 3- Epistemolojide mevcut yaklaşımların bilginin değeri problemine açıklama sunmada yetersiz kalması, 4- Eylem temelli modern ahlak kuramlarının sorunlu yapılarının epistemolojideki teorilere yansıması, 5- İçselcilik ve dışsalcılık gibi epistemolojinin kendi iç tartışmalarında çıkmazların aşılamaması. Zagzebski, söz konusu problemleri gözeterek alternatif bir erdem teorisi teklif etmektedir. Onun teklif ettiği motivasyon temelli mesuliyetçi erdem anlayışına göre erdem iki bileşenden oluşmakta, motivasyon unsurunun yanında güvenilir başarı unsurunu da ihtiva etmektedir. Zagzebski, motivasyon temelli erdem teorisini hem entelektüel erdemlere hem de ahlakî erdemlere ilişkin değerlendirme sunabilecek vüsatte kurgular. O, teorisi dahilinde etik ile epistemoloji arasındaki benzerlikleri ve ilişkileri göstermeye çalışır. Üstelik Zagzebski, erdem teorisinin epistemolojide değer problemi, bilginin tanımı, Gettier meseleleri gibi problemlere çözüm sunduğunu öne sürer. Teorisinin diğer teorilere göre avantajlarını ortaya koyar. Söz konusu yaklaşım Zagzebski nazarında ahlakî ve epistemik değerlendirme arasındaki keskin ayrımı anlamsızlaştırmaktadır. Bu itibarla o, ahlakın sahasını genişleterek entelektüel erdemlerin ahlaki erdemlerin bir türü olduğunu, normatif epistemolojinin ise etiğin bir alanı olduğunu savunur. Söz konusu teorik çerçevede ahlakta eylemlerin değerlendirilmesine paralel bir şekilde inançlar değerlendirilecektir. Ortaya koyduğu kaygılarla Zagzebski, çağdaş felsefeye ilişkin oldukça önemli sorunlara dikkat çekmiş, sorunları çözmeye yönelik teorisiyle de çok mühim bir teşebbüste bulunmuştur. Hususen erdemin neliğine dair detaylı açıklamalar sunması, erdem teorisinin diğer yaklaşımlara göre avantajlı olduğu noktalara işaret etmesi, erdemin motivasyon birleşeni ile yetinmeyip başarı unsuruna da dikkat çekmesi, entelektüel erdemler ve ahlakî erdemler arasındaki ilişkileri, yakınlığı göstermesi, Zagzebski’nin erdem teorisinin dikkate değer yönlerini oluşturur. Zagzebski, teorisinde normatif epistemoloji ile teorik etik arasındaki irtibatı gösterecek hususları ortaya koymaktadır. Bununla birlikte kanaatimizce Zagzebski’nin erdem teorisi ile ahlak sahasını genişletme iddiasında bulunmasından ziyade etik ve epistemoloji arasındaki bağlantıyı tesis etme iddiasında kalması, onun teorisini daha savunulabilir kılacaktır. |
Databáze: | Directory of Open Access Journals |
Externí odkaz: |