Popis: |
Bu çalışmada Eski Türkiye Türkçesi dönemine ait Şerâʼit-i İslâm adlı müellifi bilinmeyen manzum bir ilmihâl değerlendirilecektir. Eski Türkiye Türkçesi döneminde telif-tercüme faaliyetlerinin başlamasıyla beraber dinî eserler Arapça ve Farsçadan tercüme yoluyla Türkçeye kazandırılmış veya dinî konuları halka öğretmek amacıyla doğrudan Türkçe eserler kaleme alınmıştır. Türkçe kaleme alınan eserler arasında temel dinî bilgileri öğretmek ve halka anlatmak için yazılan manzum ilmihâller önemli bir yer tutmaktadır. Şerâʼit-i İslâm isimli manzum ilmihâl de bu dönemde kaleme alınan eserlerden biridir. Mesnevi nazım şekliyle didaktik tarzda telif edilen bu ilmihâl, sade ve anlaşılır bir dille kaleme alınmıştır. İslam’ın şartlarının anlatıldığı Şerâʼit-i İslâm, kelime-i şehâdet, namaz, oruç, zekât ve hac fasıllarından oluşmaktadır. Eserde genel olarak kelime-i şehadet getirerek Allah’ın birliğini tasdik etmenin gerekliliği, namazın ehemmiyeti, orucun fazileti, zekâtın miktarı, haccın kimlere farz olduğu, hacda yapılması gerekenler ve benzeri konular nasihat üslubuyla ve şiirsel bir dille anlatılmıştır. Eserin toplam beyit sayısı 260’tır. İstanbul Süleymaniye Kütüphanesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı ve Ankara Milli Kütüphane Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi’nde olmak üzere üç nüshasına ulaşılabilen eserin müellifi ve telif tarihi bilinmemektedir. Eser, dil ve imlâ bakımından Eski Türkiye Türkçesi özellikleri göstermesinin yanı sıra eserde bu dönemin söz varlığına ait birçok kelime de bulunmaktadır. Halka yönelik yazıldığı anlaşılan eserde; halk dilinde kullanılan ibâre, deyim ve kelimelerin yanı sıra Arapça ve Farsça kelime ve tamlamaların kullanıldığı görülür. Türkçeye hâkim bir şairin eliyle kaleme alındığı görülen eser, Eski Türkiye Türkçesi döneminde dinî nitelikli eserlerin Türkçe kaleme alındığını göstermesi açısından önemlidir. Makalede, Şerâʼit-i İslâm adlı manzum ilmihâlin yapısı ve muhtevası hakkında bilgi verilerek, nüshaları tanıtılmaktadır. Ayrıca eserin tenkitli metnine yer verilerek, dil ve imlâ özellikleri ile söz varlığı hakkında bilgi verilmiştir. |