Popis: |
Toplumda adaletin gerçekleşmesi hukuk kurallarına bağlıdır. Hukuk kurallarının uygulamaya dönüşmesi için yasama yetkisini elinde bulunduran erk tarafından yürürlüğe konularak kanun haline getirilmesi gerekmektedir. Kur’ân’ın emirlerinin bir gereği olarak Medine döneminde hukuk kuralları oluşturulmaya başlanmış ve bu kurallar ehil sahabeler aracılığı ile uygulamaya geçirilmiştir.Hz. Ebubekir Rasululullah döneminde uygulamaya konulan düzenlemeler devam ederken Hz. Ömer dönemi, yargının gelişimi ve kurumsallaşması yönünde en önemli dönüm noktasıdır. Halife Ömer adalete verdiği değerin bir parçası olarak yargının gelişmesi yönünde önemli çabalar sarfetmiş, genişleyen sınırlara bağlı olarak kurulan şehirler başta olmak üzere özel kadılar tayin etmeğe başlamıştır. Hz. Ömer başta yargı teşkilatı olmak üzere, tüm idari görevlileri dikkatle takip etmiş, onlara adaletin tam olarak gerçekleşmesi yönünde sürekli olarak bilgilendirici tavsiyeler göndermiştir. Onun bu tavsiye mektupları hala yargı tarihinde önemli bir konuma sahiptir. Hz. Ömer sonrası Hz. Osman dönemi ise mekansal anlamda yargının kurum kimliğini gösterdiği yıllardır. Bu anlamda Hz. Ali de yargının gelişimi yönünde önemli katkılar yapmıştır.Dört halife dönemi yargının yürütme ve yasamadan tam olarak ayrıldığı, yargı bağımsızlığının gerçekleştiği bir dönemdir. Bu dönem de halifeler bile bağımsız kâdılar tarafından yargılanmış, kararlar kendi aleyhlerine verilmiştir. Buna rağmen kâdıların bağımsızlığına bir zarar gelmemiş aksine ödüllendirilmiştir. |