Hastane Örneği Üzerinden Manevî Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetlerine Genel Bir Bakış

Autor: Mebrure Doğan
Jazyk: English<br />Turkish
Rok vydání: 2017
Předmět:
Zdroj: Cumhuriyet İlahiyat Dergisi, Vol 21, Iss 2, Pp 1267-1304 (2017)
Druh dokumentu: article
ISSN: 2528-9861
2528-987X
DOI: 10.18505/cuid.347681
Popis: Öz: Din ve maneviyat kaynaklarından yararlanılarak gerçekleştirilen manevî danışmanlık ve rehberlik, psikolojik danışma ve rehberlik yaklaşımları, yöntem ve tekniklerinin kullanıldığı profesyonel, psikolojik yardım ilişkisidir. Hıristiyan teolojisine dayalı bir gelenek içerisinde oluşan bu alan, Batı’da “pastoral psikoloji” olarak adlandırılmaktadır. Teoloji yanında psikoloji ve din psikolojisi yaklaşımlarını birbirine bağlayan manevî danışmanlık ve rehberliğin dünyada en yaygın uygulama alanlarından birisi sağlık alanıdır. Araştırmalar dindarlığın insan sağlığıyla pozitif ilişkisini açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Dinî inançların hastanın başa çıkmasına yardımcı olması durumunda hastanın manevî ihtiyaçlarını karşılamak için manevî danışmanın yardımına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu makalede genel olarak manevî danışmanlık ve rehberliğin özelde de sağlık alanında manevî danışmanlığın ne olduğu, manevî danışman yeterlikleri, hastanelerde manevî danışmanlık ihtiyacı ile birlikte danışmanlığın kimler tarafından, kimlere ve ne şekilde uygulanabileceği konuları incelenmiştir.Özet: İnsanın hayatta karşılaştığı sorunların çözümünde dinden ve maneviyattan destek alması son derece doğal bir durumdur. Sorunlarla başa çıkmada yardımcı bir kaynak olan dinden yararlanabilmek ve insanın içinde var olan maneviyat potansiyelini ortaya çıkarabilmek herkesin tek başına ve her zaman başarabileceği bir durum değildir. Bu konuda insanlar profesyonel yardıma ihtiyaç duyabilmektedirler.Araştırmanın amacı, manevî danışmanlığın ne olduğundan başlayarak manevî danışman yeterliklerini, hastanelerde manevi danışmanlığın ihtiyaç olup olmadığını ve kapsamını, kimler tarafından kimlere ve nasıl uygulanabileceğini teorik anlamda incelemektir. Zira ülkemizde sağlık alanında manevî danışmanlığın uygulama sahalarından biri olan hastanelerde pratik uygulamalara başlandığından konunun teorik alt yapısının oluşturulması önem kazanmıştır.Manevî danışma ve rehberlik Batı literatüründe “pastoral care and counseling” şeklinde birlikte veya “pastoral care”, “pastoral counseling” şeklinde ayrı kullanılmaktadır. Ülkemizde ise son zamanlarda ”manevî danışmanlık ve rehberlik” ismine sıklıkla rastlanmaktadır. Teoloji ile insan bilimlerini birleştiren bir disiplin olarak manevî danışmanlık ve rehberlik, teolojik yaklaşımlar ile din psikolojisi yaklaşımlarını birbirine bağlamaktadır. Sorun yaşayan insanlara yönelik iyileştirme, yönlendirme, uzlaştırma, destekleme ve geliştirmenin yanı sıra bireyin her manada olgunlaşmasına yardımcı olmak, alanın amaçlarındandır.Manevî danışmanlık, uzmanlık gerektiren bir alan olduğundan manevî danışmanların yeterliği meselesi önemli bir konudur. Manevî danışma ve rehberlik uzmanının aynı zamanda psikolojik yardım yaptığı düşünüldüğünde klinik psikoloji ve benzeri eğitimlerin gerekliliği ortadadır. Çeşitli ülkelerde “pastoral danışmanlık” adı altında uzman yetiştirmek üzere hazırlanmış programlarda klinik psikoloji ve buna benzer bazı derslerin yer aldığı görülmektedir. Din ve maneviyata ilişkin bilgi düzeyi kadar psikolojik danışmanlık bilgi ve deneyim düzeyi de manevî danışmanlık yapacak bireyler için önem taşımaktadır.Dünya literatürüne bakıldığında bu alanda yapılan en yaygın hizmetin hastanelerde yapılan manevî, psikolojik yardımlar olduğu görülmektedir. Maneviyat, sağlık hizmetlerinde hastanın iyileşmesini, bu mümkün değilse durumu kabullenmesini, mevcut durumuyla barışık olmasını veya hayata bağlığının devam etmesini sağlamaktadır. Bu nedenle hastanelerde “manevî destek” sağlıkta bütüncül yaklaşımın bir parçası olarak görülmekte, hasta hakları yönetmeliğinin 38. Maddesinde yer almaktadır. Hastaların fiziksel ve psikolojik anlamda iyileşmelerine yardımcı olmak amacıyla tedavileri sırasında moral ihtiyacının desteklenmesinin gerekli olduğunu tıp da kabul etmektedir. Ülkemizde ise bu ihtiyacın fark edilmesinin sonucu olarak son yıllarda Sağlık Bakanlığı ve Diyanet İşleri Başkanlığı arasında bir protokol imzalanmıştır. Ancak pilot hastanelerde verilen bu hizmet henüz tam anlamıyla sistemleşmemiştir.Varoluşsal kriz durumları ile köklü çaresizlik durumlarında insan, dinî inançlarına yönelmektedir. İnsanın inandığı dinin kendisine sunduğu çözümlere en çok ihtiyaç duyduğu durumlar, hastalık ve ölüm gibi hayatın zorluklarıdır. Ancak manevî danışmanlığın hastanelerde sadece kendini dindar veya maneviyat eğilimli olarak tanımlayanlar için değil, istemeleri halinde herhangi bir inancı olmayan veya zayıf olan bireyler için de faydalı olabileceği unutulmamalıdır.Hasta sorunlarıyla başa çıkmak için dinî enstrümanları kullanıyorsa bunu dikkate almak, tedaviyi desteklemek demektir. Hastaya manevî danışmanlık yapılarak dinî başa çıkma kaynaklarının harekete geçirilmesi, onu psikolojik olarak rahatlatabileceği gibi bedensel olarak hastalıkla mücadele etme azmini artırabilir. Hastaların hastalıklarını kabullenmeleri, umutlu olmaları, şükretmeleri, sabırlı davranmaları ve dua etmeleri halinde pozitif duygularda artış sağlanabilir, iyileşme süresi kısalabilir ve beklenmedik mucizevî şifalar elde edilebilir.Bütüncül bakım çerçevesinde hastalara manevî destek verme konusunda sağlık personeline de sorumluluklar düşmektedir. Bu hizmette hemşirelerin yanı sıra doktorların da rol alabileceği unutulmamalıdır. Doktorların hastalarına, sağlık problemleriyle başa çıkma konusunda dine yönelip yönelmediklerini açıkça sorması ve hastanın doktordan kendisi için dua etmesini istemesi halinde bu isteği yerine getirmesi gerektiği belirtilmekte, bunun hastanın umudunu artırarak sağlığı üzerinde olumlu etki oluşturabileceğine işaret edilmektedir.Her ne kadar manevî danışmanlık dinler üstü bir insanî destek ve yardım faaliyeti olsa da hastalara verilecek danışmanlık hizmetlerinde dinî, kültürel, ahlâkî ve geleneksel farklılıkların göz önünde bulundurulması gerekir. Danışmanlıkta evrensel olanın yanı sıra yerel unsurların önemli olduğu unutulmamalıdır.Hastanelerde verilecek manevî danışmanlık hizmetleri ile ilgili olarak üç yöntemden söz edilmektedir. Bunlar: Tebliğ ve İrşad Modeli: Karşılıklı diyaloğun olmadığı, danışmanların danışma sürecinde merkezde bulunduğu klasik tebliğ metodudur. Terapi (tedavi) Modeli: Hastayı merkeze almak suretiyle ve onun ihtiyaçlarından hareketle sürdürülen psikoterapi modelidir. Yaklaşımın öncüleri Rogers ve Maslow’dur. Teselli-Tefsir Modeli: İki modelin birleşiminden oluşan bu metot karşılıklı konuşarak anlama, açıklama, yorumlama ve anlamlandırma esasına dayanmaktadır. Teselli metodu bireyin hikâyesini dinleyerek onu yorumlama ve teselli etmeyi içermektedir.Manevî danışmanlıkta yapılması gerekenlerin yanında yapılmaması gerekenler de bulunmaktadır. Manevî danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin temelinde bireye acıma duygusuyla yaklaşıp onun sorunlarını onun adına çözmek gibi bir anlayış bulunmamaktadır. Danışma sürecinde manevi destekle, bireyin kendi sorunlarını kendisinin çözmesinin sağlanması amaçlanmaktadır.Hastalık hali ve hastane ortamının karmaşık duygulara yol açması nedeniyle hastanın yanı sıra hasta yakını ve sağlık personelinden istekli olanlara da manevî destek verilebilir. Böylece hastaya hizmet sunan personel veya yakının manevî destek almasının psikolojik iyi oluşuna olumlu etkisi dolaylı olarak hastaya olumlu yansıyabilir. Hastanelerde manevi danışman, hasta, hasta yakını veya sağlık personeline psikolojik yardım sağlamanın yanında dinî konulardaki bilgi eksikliklerini gidermeye yönelik yardımda da bulunabilir.
Databáze: Directory of Open Access Journals