Popis: |
Münâsebâtü’l-Kur’ân, tefsir ilminde ve özellikle de Ulûmul-Kur’ân’da önemli bir husus olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca bu ilimle ilgili kayda değer müstakil bir literatürün oluştuğu görülmektedir. Münâsebât ilmini dikkate alan tefsir faaliyetlerinin Zemahşeri ile başladığı, Fahreddin Razi ile sistemleştiği yönünde bir kanaat bulunmaktadır. Bu ilme yönelik müstakil literatürün ortaya çıkışının ise daha geç dönemlere rastladığı bilinen bir gerçektir. Bu nedenle hicrî altıncı asırdan önce münâsebât meselesine ilişkin bir içeriğin eserlere yansımadığı yönünde yaygın bir düşünce ortaya çıkmıştır. Bu makale, 2020 yılında “Ayetler Arası Münâsebet Meselesinin Tefsirlere Yansımasının Tarihî Kökenine Yönelik Bir Sorgulama: Tefsîru Mukâtil Örneği” adlı makale çalışmamızda ortaya konulan “Mushaf tertibinin bağlayıcılığının münâsebâtı dikkate alan okumaların daha erken dönemlerde başlamasına yol açtığı” hipotezinden hareket etmektedir. Nitekim Tefsîru Mukâtil özelinde yapılan inceleme, münâsebâta dair yorumların tarihinin erken dönem tefsirlere uzandığını göstermektedir. Makale, erken dönem ulûmu’l-Kur’ân literatüründe münâsebât ilminin nüvelerini ve izlerini tespit etmeyi amaçlamaktadır. İlgili literatürün araştırmaya dâhil edilmesi, münâsebâtü’l-Kur’ân’la ilişkili ilimlerin ve konu başlıklarının bulunmasından ileri gelmektedir. Bu kapsamda makalede İbn Kuteybe’nin (ö. 276/889) Te’vîlu Müşkili’l-Kur’ân’ı ve Hâris el-Muhasibi’nin (ö. 243/857) el-Akl ve Fehmü’l-Kur’ân’ı içerikleri bakımından münâsebâtü’l-Kur’ân bağlamında analiz edilmektedir. Söz konusu analizlerde, Zemahşeri ve Razi tefsirleriyle mukayeseli bir yöntem benimsenmektedir. Araştırma neticesinde, erken dönemde münâsebât konusunun gerek “müşkil” meseleler arasında gerekse “üslûbu’l-Kur’ân”, “takdim-tehir” gibi başlıklar altında yer bulduğu tespit edilmektedir. İlgili başlıklarda yer verilen ayetlerin, Zemahşeri ve Razi tefsirlerinde münâsebât merkezli bir bağlamda ele alınması, münâsebâtü’l-Kur’ân’ın tarihine ilişkin kayda değer bir bulgu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu araştırmanın sonuçları, müteakip ulûmu’l-Kur’ân literatüründe de münâsebât ilminin izinin sürülmesinin bir gereklilik olduğu fikrini desteklemektedir. |