Popis: |
Bu çalışmada Amerika Birleşik Devletleri’nin Afrika politikası, Soğuk Savaş dönemi ve sonrası olmak üzere ikiye ayrılarak incelenmiştir. İki kutuplu dünyada Sovyetler Birliği ve komünist ideolojiyle girişilen rekabette Afrika, Amerikan dış politikasında daha çok rakibine kaptırılmaması gereken bir coğrafya olarak görülmüştür. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla uluslararası sistemin yegâne gücü haline gelen ABD’nin Afrika'ya ilgisinin Soğuk Savaş sonrası dönemin ilk yıllarında azaldığı gözlemlenmektedir. Ancak yirmi birinci yüzyılın hemen başında ülkesinde gerçekleşen terör saldırılarından sonra, kıtada keşfedilmeye başlanan enerji rezervleri ve Çin başta olmak üzere Avrupa Birliği, Hindistan, Japonya ve Rusya gibi büyük güçlerin Afrika’ya yönelik olarak artan ilgilerinin de etkisiyle ABD, Bush döneminde Afrika’da askeri varlığını arttırma yoluna giderek sadece kıtadan sorumlu ayrı bir komutanlık kurmuş ve kıta ülkelerinin en başta gelen ticari partneri olmuştur. Daha sonra iktidara gelen başkanlarla birlikte Bush dönemine kıyasla Afrika’ya olan ilgi azalmıştır. Obama ve Trump dönemlerinde ABD’nin, Afrika’nın en önemli ticari partneri olma vasfını Çin ve AB’ye kaptırdığı görülmektedir. Dolayısıyla 2001-2008 yıllarında Amerikan dış politikasında önemli bir konuma yükselen Afrika’nın izleyen yıllarda bu öneminin azaldığı görülmektedir. Bu çalışmada 2008 ekonomik krizinin ve ABD’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltma isteğinin ABD’nin Afrika politikasında nasıl bir değişiklik yarattığı üzerinde durulacaktır. Çin’in giderek artan Afrika ilgisiyle beraber kıtanın büyük güçlerin rekabet alanı haline gelmiş olması ele alınacaktır. |