Fıkıh Usûlü Disiplininde Âhâd Haberin Bilgi ve Delil Değeri
Autor: | BUĞDA, Sadrettin |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2021 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 8, Issue: 1 348-373 İhya Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi |
ISSN: | 2149-2344 |
Popis: | Sunnah, which is in the second rank in the hierarchy of shar’i (juridical) evidences, has a great importance in all Islamic disciplines in general and in terms of Islamic Jurisprudence (fiqh) and fiqh methodology in particular. Due to the importance mentioned above, scholars have made a serious effort about the confirmation and indication of the Sunnah. From the first period, in the discipline of fiqh methodology, the belonging of the transmitted Sunnah to the Prophet (pbuh) and its knowledge value have been discussed and it has been categorized based on the number of narrators who narrated it. In terms of epistemological value, Mutawatir (successive) khabar (knowledge) is accepted as definitive evidence because it expresses certain knowledge, while different opinions have been claimed about whether or not Ahaad (Singular) khabar expresses a knowledge value. Scholars have disagreed both on the knowledge value of Ahaad khabar (knowledge) and on acting with it in matters of shar’i acting. Therefore, This study aims to reveal the views of scholars on the knowledge and evidentiary value of Ahaad khabar together with their evidences. In order to determine and reveal the debates about the knowledge and evidence value of the Ahaad khabar in the study, the main sources in the field of Islamic Jurisprudence (fiqh) were taken as a basis, as well as the recent studies were also applied. Şerʻî deliller hiyerarşisinde ikinci sırada yer alan sünnet genelde tüm İslâmî disiplinlerde özelde ise fıkıh ve fıkıh usûlü açısından büyük bir öneme sahiptir. Söz konusu öneme binaen âlimler Sünnetin sübutu ve delâleti hususunda ciddi bir çaba sarf etmişlerdir. İlk dönemden itibaren fıkıh usûlü disiplininde nakledilen Sünnetin Peygamber’e (s.a.v.) aidiyeti ve bilgi değeri hususu tartışılmış ve onu rivayet eden râvi sayısı esas alınarak bir kategoriye tabi tutulmuştur. Epistemolojik değer açısından Mütevâtir haber kesin bilgi ifade etmesi nedeniyle kesin delil kabul edilirken, âhâd haberin bilgi ifade edip etmediği hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür. Âlimler, hem âhâd haberin bilgi değeri hususunda hem de şerʻî amelî konularda onunla amel etme hususunda ihtilaf etmişlerdir. Bu çalışma, âlimlerin âhâd haberin bilgi ve delil değeri hususundaki görüşlerini delilleriyle birlikte ortaya koymayı amaç edinmektedir. Çalışmada mevzubahis olan âhâd haberin bilgi ve delil değeri hususundaki tartışmaların tespiti ve ortaya konulması için alandaki temel kaynaklar esas alınmış, yanı sıra son dönemlerde yapılan çalışmalara da müracaat edilmiştir. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |