The Concept of Binding in Yesevi
Autor: | ATASEVER, Muhammet |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2022 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 11, Issue: 1 1-20 Asia Minor Studies |
ISSN: | 2147-1673 2148-9858 |
Popis: | Türkler İslâmiyet’i, Hicret’ten yaklaşık iki asır sonra tanımaya başlamış ve eski inançlarına, yaşam tarzlarına uygun bulmalarının da etkisi ile, yaklaşık iki yüz yıl gibi bir sürede hemen bütün unsurlarıyla benimsemiş, Anadolu coğrafyasına İslâm’ın bayraktarları olarak gelmişlerdir. Bu sürecin mimarları hiç şüphesiz yeni dini henüz kabul eden göçer evli Türk boyları arasında peyda olan, Hak kelamını ve hadis-i şerifler ölçüsünde yaşam sürmeyi, vahyin asıl muhatabı olanlara aktarmaya çalışan Türk dervişleri olmuşlardır. Türk dervişlerinin yeni dini benimsetme yolunda kullandıkları metot, Tasavvufî bağlamda yeni ve farklı ekollerin teşekkülüne zemin hazırlamıştır. Süreç içerisinde sistemleşen, kendi kurumlarını teşekkül ettiren bu ekollerin ilki ve en tesirlisi, Hoca Ahmed Yesevî’nin başçısı bulunduğu Yesevîlik’tir. Hoca Ahmed, Türk milletinin öz kültür kaynaklarını İslâm dininin potasında eriterek Divân-ı Hikmet’i meydana getirmiştir. Onun hikmetleri çağları ve sınırları aşmış, Yesevî’nin nefesi Orta Asya’dan Avrupa içlerine kadar ulaşmıştır. Bu çalışmada, söz konusu ekolün kurucusu ve Türk Tasavvufu denilince akla gelen ilk kişi olan Hoca Ahmed Yesevî’nin, Türkün tasavvuf anlayış ve kavrayışının en mühim ve öncü eseri olan Divân-ı Hikmet’i, “bel bağlama” ekseninde, üç farklı başlık ve yönden incelenmiştir. Turks began to recognize Islam about two centuries after the Hijra. In addition, since they found it suitable for their old beliefs and lifestyles, they adopted it with almost all its elements in a period of about two hundred years and came to Anatolia as the flagbearers of Islam. The architects of this process were undoubtedly the Turkish dervishes who emerged among the nomadic, newly converted Turkish, and who tried to convey the revelation as how to live a life in accordance with God's commands and hadiths. The method used by the Turkish dervishes to adopt the new religion paved the way for the development of new and different schools of Sufism. The first and most influential of these schools, which systematized in the process and formed their own institutions, is Yesevism led by Khodja Ahmed Yesevî. Khodja Ahmed created Divan-i Hikmet by melting the Turkish nation's own cultural resources in the crucible of Islam. His words of wisdom transcended ages and borders, and his influence reached from Central Asia to the interior of Europe. This study examines the Divān-i Hikmet of Khodja AhmEd Yesevi, the founder of the aforementioned school and the first person to consider when it comes to Turkish Sufism, which is the pioneering work of Turkish Sufism, from three different perspectives, on the axis of "binding". |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |