Nurettin Topçu Triangle: Will, Freedom, Rebellion

Autor: SARP, Mustafa
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2022
Předmět:
Zdroj: Volume: 13, Issue: 1 23-40
Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Kırıkkale University Journal of Social Sciences
ISSN: 2146-2879
2717-6231
Popis: Yirminci Yüzyılda Türk düşüncesi çok farklı bir çizgi içerisinde kendini göstermeye başlamıştır. Batı düşüncesinden büyük etkiler alan fakat taklit olarak görülemeyecek özgünlükte bir düşüce yapısının inşasını sergileyen bu dönemde karşımıza birçok fikir adamı çıkmaktadır. Beşir Fuad, Baha Tevfik, Ziya Gökalp, İsmail Fenni, Filibeli Ahmed Hilmi, Yusuf Akçura, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmed Hamdi Akseki, Tevfik İleri, Kemal Tahir Demir, İdris Küçük Ömer, Erol Güngör gibi. Bu düşünürler genel manada iki görüş etrafında kümelenmişlerdir: Spritüalizm ve Materyalizm. Bu kümelenme içerisinde kendi fikir dünyasını ortaya koymaya çalışan ve kendine özgü bir felsefi duruş sergileyen Türk düşünürü Nurettin Topçu'nun yeri ve önemi büyüktür. Özelikle Batı düşüncesini İslam tasavvufuyla sentezlemesi onun önemini göstermektedir. Topçu'nun bu konudaki en büyük adımı, Maurice Blondel’in ‘‘Hareket Felsefesi’’nden etkilenerek; bu anlayışı tasavuf anlayışla sentezlemesi ve yeni bir felsefi bakış açısını ortaya koymaya çalışmış olmasıdır. Ahlak, din, felsefe ve milliyetçilik gibi kavramlar üzerinde durmuş, fikir dünyası ve onun kaynağında bulunan dinamiklere uygun bir biçimde ahlak hareketi konusunda fikirler ortaya koymuştur. Kurtuluşu, insanın aşağılık arzu ve isteklerine karşı isyanında ve ilahî iradeye yönelmesinde bulan isyana dayalı bir ahlak sistemini savunarak, materyalist felsefeye karşı bir tavır almış ve insanın metafiziksel boyutunun değerine dikkat çekecek fikirler ortaya atmıştır. Onun ahlak felsefesi olan İsyan Ahlakı aslından insanın insan olma serüveni ifade etmektedir. Çünkü varoluş açısından insan kendini ahlaki bir varlık olarak ortaya koymadığı sürece, amacını gerçekleştirmiş sayılmamaktadır. Topçu'nun asıl varmak istediği nokta, insan olmanın ahlaklı olmakla aynı şey olduğu ve bunun ancak İsyan Ahlakı ile gerçekleşebileceğidir. İsyan ve Ahlak kavramlarının yan yana gelemsi bir çelişkiymiş gibi görünse de Topçu İsyan kavramın kötü bir anlamda anlaşılmaması gerektiğini özellikle vurgular. İsyandan kasıt, İnsanın arzularına, heveslerine, zevklerine, hırslarına yani onu varoluşsal olarak insan olmaktan alıkoyacak her şeye isyan etmesidir. Bu makale Topçu’nun İsyan, Özgürlük ve Ahlak arasındaki bağlantıyı nasıl ortaya koyduğuna açıklamaya çalışılmaktadır.
Databáze: OpenAIRE