Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı Histokimya Ve İmmünohistokimya Lobaratuvar Deneyimi

Autor: ÖZDAMAR, Ş.o., BARUT, F., DOĞAN GÜN, B., BAHADIR, B., NUMANOĞLU, G., ÇOLAK, S.
Jazyk: angličtina
Rok vydání: 2009
Zdroj: Volume: 23, Issue: 3 79-85
Journal of Experimental and Clinical Medicine
ISSN: 1309-4483
1309-5129
Popis: Zonguldak Karaelmas University Medical Faculty Department of Pathology Histochemistry and Immunohistochemistry Laboratory ExperienceHistochemistry is based on, to become apparent for a chemical compound which is looked for the presence, as a result of consecutive chemical reactions, where as immunohistochemistry is based on, determination of antigenic epitops with specific antibodies, in tissue or cells. The aim of this study is to investigate contributions of histochemical and immunohistochemical methods for accurate diagnosis, which are very important diagnostic tools. Total 485 specimens, where 383 cases diagnosed as tumor and 102 cases as non tumor, stained with histochemical and/or immunohistochemical methods which were referred to Department of Pathology, between January 2003-December 2005, were evaluated, among 1556 tumor cases which 1050 are benign and 506 malign. 317 histochemical staining for 184 cases, 1781 immunohistochemical staining for 485 cases which orientate the accurate diagnosis for these lesions, are reevaluated.By the help of these staining, the diagnosis of 485 cases reported as following: 155 epithelial (32.0%), 49 hematopoietic (10.1%), 20 vascular (4.1%), 13 neuroendocrine (2.7%), 8 melanocytic (1.7%) neoplasm, 47 soft tissue neoplasm (9.6%), 20 central nervous system (4.1%) and 20 peripheral nerve sheath tumors (4.1%), 43 metastatic (8.9%), 7 undifferentiated (1.4%) neoplasm, 1 other tumors (0.2%) and 102 non-tumoral lesions (21.1%). Histochemical staining used mostly with non-tumoral lesions with the rate of 60.7%. Immunohistochemical staining used for all of the cases with the following diagnosis: Hematopoietic, neuroendocrine and undifferentiated tumors, peripheral nerve sheath tumors and non-tumoral lesions. 39.8 percentage of 317 histochemical staining used for non-tumoral lesions, meanwhile 32.3 p e rc e ntage of 1781 immunohistochemical staining for epithelial neoplasm. The contribution rate of appropriate histochemical and immunohistochemical staining for accurate diagnosis is 38.8% and 65.5% for non-tumoral lesions and 43.9% and 56.0% for epithelial neoplasm respectively, the higher rates encountered with for vascular neoplasm with 80.0 and 82.6 percentage.Histochemical staining were frequently used for non-tumoral lesions and also used mostly for epithelial tumors among the neoplastic lesions, whereas immunohistochemical methods were mostly used in differential diagnosis for the epithelial tumors. Significant positive results which contribute to the accurate diagnosis, determined mostly in the vascular tumors, with the use of both laboratory methods together.Histokimya, varlığı araştırılan kimyasal bileşiğin bir seri kimyasal olaylar sonucunda görülebilir hale getirilmesi, immünohistokimya da doku ve hücrelerde, antijenik epitopların özgül antikorlar ile belirlenmesi esasına dayanır. Bu çalışmanın amacı, tanılara ulaşmamızda önemli araçlar olan histokimyasal ve immünohistokimyasal yöntemlerin doğru tanı verilmesindeki katkılarını araştırmaktır.Ocak 2003-Aralık 2005 tarihleri arasında Patoloji Anabilim Dalı'mızda 1050 benign ve 506 malign 1556 tümör olgusundan, histokimya ve/veya immünohistokimya uygulanan 383'ü tümör ve 102'si tümör dışı lezyon tanısı alan toplam 485 olguya ait materyal incelenmiştir. Bu lezyonlarda kesin tanıya yönlendiren 184 olguya uygulanmış 317 histokimya, 485 olguya uygulanmış 1781 immünohistokimya yöntemi tekrar değerlendirilmiştir. Uygulanan teknikler sonucunda 485 olgunun 155'i epitelyal (%32.0), 49'u hematopoetik (%10.1), 20'si vasküler (%4.1), 13'ü nöroendokrin (%2.7), 8'si melanositik (%1.7) neoplazm-lar; 47'si yumuşak doku neoplazmı (%9.6), 20'si santral sinir sistemi (%4.1) ve 20'si perife-rik sinir kılıfı tümörleri (%4.1), 43'ü metastatik (%8.9), 7'si andiferansiye (%1.4) neoplazm-lar, 1'i diğer tümörler (%0.2) ve 102'si de tümör dışı lezyon (%21.1) tanılarını almıştır. Histokimya uygulaması, %60.7 oranıyla tümör dışı lezyonlarda en fazla izlenmektedir. Hemato-poetik, nöroendokrin ve andiferansiye tümörler ile periferik sinir kılıfı tümörlerinin ve tümör dışı lezyon tanısı alan olguların tamamına immünohistokimya uygulanmıştır. 317 histokimyasal uygulamanın %39.8'si tümör dışı lezyonlara,1781 immünohistokimya uygulamasının %32.3'ü epitelyal neoplaziler için kullanılmıştır. Histokimya ve immünohistokimya'nın tanıya yardımcı olma oranları sırasıyla, tümör dışı lezyonlarda %38.8 ve %65.5 iken, epitelyal neoplazilerde %43.9 ve %56.0 bulunmuş, vasküler neoplazilerde %80.0 ve %82.6 ile en yüksek oranda izlenmiştir.Histokimyasal testler en sık tümör dışı lezyonlara, neoplastik lezyonlar içinde ise en çok epitelyal tümörlere uygulanmış; immünohistokimyasal yöntemler de en sık epitelyal tümörlerin ayırıcı tanısında kullanılmıştır. Her iki laboratuvar yönteminin birlikte kullanımıyla kesin tanıya yardımcı olan anlamlı pozitif sonuçlar en fazla vasküler tümörlerde saptanmıştır.
Databáze: OpenAIRE
načítá se...