İslam Felsefesi ve Batı Felsefesi Açısından Müsamaha ve Tolerans

Autor: KIZILARSLAN, Semra
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2020
Předmět:
Zdroj: Issue: 9 37-68
AKADEMİAR Akademik İslam Araştırmaları Dergisi
ISSN: 2458-7885
2651-2505
Popis: Musāmaḥa and tolerance are two words that are used interchangeably in Turkish language. Tolerance as a necessity of social life; it means giving convenience to the people in the face of responsibilities, tolerating the social structure, and ignoring the mistakes, and imperfections that are not important, not giving difficulties to the non-self, not interfering with them, and not oppressing them, ignoring the differences, and imperfections, and expressing various beliefs, thoughts, and behaviors freely. The term of tolerance which is derived from Latin “tolerare” used in Turkish language as means enduring, go through hoops, have difficulties, and make concessions. These two concepts are used in daily life contain philosophical meanings. In order to understand the philosophical mindset of these two words, one should look at how the philosophers in the Western, and Islamic society are understood. Aim of this article is to emphasize the concept of musâmaḥa, and tolerance through Avennasr, Avicenna, John Locke and Voltaire, and to underline the differences between these two concepts via philosophers.
Müsamaha ve tolerans Türkçede birbiri yerine kullanılan iki sözcüktür. Toplumsal yaşamanın bir gerekliliği olarak müsamaha; insanlara sorumluluklar karşısında kolaylık gösterme, toplumsal yapıyı sarsıcı mahiyette ve önemli olmayan hata ve kusurları hoş görme ve bağışlama, kendinden olmayanlara güçlük çıkarmama, onlara müdahale ve baskıda bulunmama, farklılık ve kusurları görmezden gelme, çeşitli inanç, düşünce ve davranışları özgürce dile getirme anlamına gelmektedir. Batıdan dilimize geçen tolerans kavramı ise Latince “tolerare” kelimesinden türetilmiş olup tahammül etme anlamına gelse de taviz verme, felaketlere katlanma, sıkıntı çekme anlamlarını da taşımaktadır. Günlük hayatta kullanılan bu iki kavram felsefi anlamlar barındırmaktadır. Bu iki sözcüğün felsefi zihniyetini anlamak için Batı ve İslam toplumunda filozoflar tarafından nasıl anlaşıldığına bakmak gerekir. Bu yazıda amaçlanan Fârâbî, İbn Sînâ, John Locke ve Voltaire üzerinden müsamaha ve tolerans kavramını ve bu iki kavram arasındaki farkları filozoflar üzerinden vurgulamaktır. Metinde ilk önce müsamaha ve tolerans kavramlarının sözlük anlamlarına yer verilmiştir. Daha sonrasında Fârâbî, İbn Sînâ’da müsamaha ve John Locke ve Voltaire’de tolerans kavramlarına yer verilmiş ve ilgili eserleri üzerinden her iki kavram ile ilgili felsefi düşünce ve arka plan sunulmuştur.
Databáze: OpenAIRE