MÜFTÜLERİN EVLENDİRME MEMURLARI ARASINA KATILMASI HAKKINDA GÜNCEL HUKUKÎ GELİŞMELER VE ÖNERİLER

Autor: TÜZÜNER, Özlem
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2019
Předmět:
Zdroj: Volume: 10, Issue: 2 614-632
İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi
ISSN: 2146-1082
2667-5714
Popis: Women can obtain legal rights based on marriage law only through official engagement or marriage contract. Extramarital union, only by having religious ceremony of marriage, causes the deprivation of family law rights. Including muftis among the registrars may reduce this deprivation. For the participation of muftis among the registrars, amendments were made in the Law on Civil Registration Services and the Marriage Regulation. The Presidency of Religious Affairs published the Circular on the Official Marriage Authority. The marriage carried out by the Mufti according to the mentioned circular refers to the simultaneous unification of the religious and official ceremonies. The mentioned simultaneous unification violates the hierarchy of norms, especially the fourth paragraph of article 174 of the Constitution and the second paragraph of article 143 of the Turkish Civil Code. According to the relevant circular, marriage ceremony begins and ends with the hadith and prayers required by Islam. The annexes of the Circular are written first in Arabic and then in Turkish. The Constitutional Court, unanimously, rejected the annulment request for the participation of muftis among the registrars. However, in the relevant circular, attention could be paid to the priority sequencing and chronological divergence of the religious and official ceremonies of marriage. In the United Kingdom, in the formalization of religious marriage, the terms of registered marriage, registered building and the authorized person are in the foreground, regardless of Christianity, Judaism or Islam distinction. In Republic of Turkey, The Sunni dimension of Islam has been deservedly satisfied with the participation of muftis among the registrars. In the project of the secularism and the freedom of belief, as Turkish family law expands the circle of officially recognized marriage ceremonies, when the appropriate conditions arise, not only other religions, but also the Alevi and Shia dimension of Islam can be taken into account.
Kadının evlilik hukuku kaynaklı yasal haklarına kavuşması, ancak nişanlanma veya evlenme sözleşmelerinden geçer. Türkiye’de, İslâm Aile Hukuku’nun sosyal yaşamda tezahürü doğaldır. Bu tezahürde, bilinçsiz tatbik, kadının mağduriyetine sebep olmuştur. Sırf dinî nikâh huzurunda eşiyle birlikte yaşamış kadın, evlenme kaynaklı haklarından mahrum kalmıştır. İşte müftülerin evlendirme memurları arasına katılması bu mahrumiyeti azaltabilir. Müftülerin evlendirme memurları arasına katılması hedefiyle, Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Evlendirme Yönetmeliği’nde değişiklikler gerçekleşmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, Resmî Nikâh Yetkisi Hakkında Genelge yayımlamıştır. Türk Medenî Kanunu’nun 143’üncü maddesinin 2’inci fıkrası, evlenmenin dinî töreninin ancak resmî nikâhtan sonra yapılabileceğini düzenler. Bu madde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın hiyerarşik koruması altındadır. Müftülerce yönetilen nikâh merasiminin dinî değer taşımadığı söylenemez. Anılan genelge merkezinde müftü huzur ve yönetiminde gerçekleşen nikâh, hiç şüphesiz evlenmenin dinî ve resmî törenlerinin eş zamanlı birleşmesi anlamına gelir. Bu birleşme, normlar hiyerarşisini, özellikle Anayasa’nın 174’üncü maddesinin 4’üncü bendini ve Türk Medenî Kanunu’nun 143’üncü maddesinin 2’inci fıkrasını ihlâl eder. İlgili genelgeye göre nikâh merasimi, doğal olarak, İslâm’ın gerektirdiği hadis ve dualar marifetiyle başlayıp sonlanır. Genelge’nin bazı ekleri, önce Arapça, sonra Türkçe dilindedir. Anayasa Mahkemesi, müftülerin evlendirme memurları arasına katılması hakkındaki iptal istemini oybirliğiyle reddetmiştir. Oysa iki ihtimalden biri seçilebilirdi: Anayasa’nın 174’üncü maddesinin 4’üncü bendi korumasındaki Türk Medenî Kanunu’nun 143’üncü maddesinin 2’inci fıkrasına müdahale edilebilirdi veya ilgili genelgede evlenmenin dinî ve resmî törenlerinin kronolojik ayrışması ile öncelik sonralık sıralamasına özen gösterilebilirdi. İngiliz Aile Hukuku’nda, mabetlerin yöneticileri, uygun mekânları, resmî sayılan dinî nikâh kıyılması için, bina olarak kayıt ettirebilir. İngiltere’de, dinî nikâhın resmileşmesinde, Hristiyanlık, Yahudilik ve İslâmiyet ayırımı gözetilmeksizin, kayıtlı evlilik, kayıtlı bina ve evlendirmeye yetkili kişi terimleri ön plandadır. Türkiye Cumhuriyeti’nde, müftülerin evlendirme memurları arasına katılmasıyla İslâm’ın Sünnî boyutu layıkıyla tatmin edilmiştir. Eşitlik ve inanç özgürlüğü izdüşümünde, Türk Aile Hukuku, resmî kabul edilen dinî nikâh merasimi çemberini genişletirken, uygun şartlar oluştukça, diğer dinler yanı sıra, İslâm’ın Alevî ve Şia boyutlarını da dikkate alabilir.
Databáze: OpenAIRE