Türkiye’de Son Yıllarda Gözlenen Kuraklık Hadiselerinin Değerlendirilmesi
Autor: | CEYLAN, Abdullah, TURGU, Ertan, İNAL, İnci, MOLLAMAHMUTOĞLU, Ayşe, AYDOĞAN, Atilla |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2009 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 2, Issue: 1 1-11 Su Kaynakları |
ISSN: | 1308-3228 2651-4745 |
Popis: | Kuraklığın özellikleri ve etkileri bölgeden bölgeye farklılık gösterdiği için tanımıda bölgeye ve sektörlere göre değişmektedir. En basit haliyle “arzın talebi karşılayamamasıdurumu” olarak tanımlayabileceğimiz kuraklık, şiddeti ve etkisi yönünden, dünyadameydana gelen doğal afetler içerisinde ön sıralarda yer almaktadır.Subtropikal kuşakta, Akdeniz makroklima alanı içerisinde kalan ülkemizde, yıllar arasındabüyük yağış değişikliklerinin görülmesi, yaygın veya bölgesel ölçekli, farklı şiddettekikuraklık olaylarına neden olmaktadır. Bu nedenle kuraklık olayı ülkemizde çok sık karşılaşılanbir sorundur. Bu konuda yer ve zaman esaslarına dayalı analizler tam olarakyapılmış değildir. Bununla birlikte 1927/28, 1956/57, 1959, 1970, 1972/73, 1977, 1982,1984, 1989/90, 1994, 2000/01 ve 2006/07 yılları ülkemizin büyük bölümünde yağışaçığının tehlikeli boyutlara ulaştığı yıllar olarak kayıtlara geçmiştir.Anadolu’nun iklim tarihi üzerindeki dendroklimatolojik çalışmaların son yıllarda artmasıile çok daha eski dönemlere ilişkin bazı önemli sonuçlara da ulaşılmıştır. Ülkemizin değişikbölgelerinde yapılmış olan iklimsel rekonstrüksiyonlar ve karakteristik yıl analizlerisonucunda, bazıları Osmanlı kayıtlarında da bulunan, son 350 yıllık dönemde; 1676,1679, 1696, 1715, 1725, 1746, 1757, 1797, 1804, 1815, 1878/79/80, 1886/87 kurakyıllar olarak tespit edilmiştir.1970’li yıllardan beri Doğu Akdeniz havzasında ve Türkiye’nin Akdeniz Yağış Rejiminesahip illerinde yıldan yıla yağış değişkenliği yüksek olmakla birlikte özellikle kış vebuna bağlı olarak da yıllık toplam yağışta önemli azalmalar gözlenmiştir. Bunun yanısıra, yapılan çalışmalarda nüfus artışının bugünkü hızıyla devam etmesi halinde önümüzdeki20 yıl içerisinde su talebinin iki katına çıkacağı ve ciddi sorunların yaşanacağıbelirtilmektedir. Su kaynaklarının sınırlı olması da artan talebe cevap verebilmesinizorlaştırmaktadır. Yine görülmüştür ki bir kuraklık yönetim planının bulunmaması yaşananşiddetli ve yaygın kuraklıklarda başta enerji ve tarım olmak üzere sosyo-ekonomiksektörlerin önemli bir bölümünde büyük maddi ve manevi zararlara neden olmaktadır.Bilindiği üzere kuraklığın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Ancak, alınacakönlemler sayesinde olumsuz etkilerini en aza indirebiliriz. Bu çalışmada, kurakdönemlerde yaşanabilecek olumsuz koşullarda ülkemizdeki mevcut su kaynaklarımızınen verimli şekilde kullanılabilmesi için alınması gereken önlemler (yasal ve gönüllükesasına dayalı olarak), sürdürülebilir bir Kuraklık Yönetim Planı çerçevesinde, izah edilmektedir. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |