حدیقة الحقیقة وشریعة الطریقة للسنائي الغزنوي؛ رائد الشعر الصوفي الفارسي

Autor: ALBAKOUR, Moustafa
Jazyk: arabština
Rok vydání: 2022
Předmět:
Zdroj: Volume: 6, Issue: 2 31-43
Akademik-Us
ISSN: 2587-0750
2602-3253
Popis: İran sûfî geleneği dördüncü hicrî asırdan başlamak üzere içerisinde tasavvufun temel meselelerine önemli eserler ve onun temel yapı taşlarına dair önemli şerhler dair barındırmaktadır. Ancak hicrî beşinci ve altıncı asır İran tasavvufunun en önemli dönemleri olarak kabul edilegelmektedir. Zira bu dönemlerde insanlar arasında ırkçılık, kavmiyetçilik ve hamasetin yerini dini tavır yayılmıştır. Belki de bu iki asırdan yedinci asrın başlarına kadar olan dönemdeki şeyhlerin ve tasavvuf ekollerinin durumlarının incelenmesi tek bir esere hasredilemeyecek kadar fazla bilgi sunacaktır. Zira büyük tasavvufî ekolleşmeler bu dönemde meydana gelmiş، eser veren meşâyihin sayıları yine bu dönemde artmış ve bu eserler içerik olarak da çeşitlenmeye başlamıştır. Neticede bu dönemde tasavvuf sırf bir zühd ve ibadet hareketi olmanın çok ötesine geçmiş ve bir düşünce ve felsefe tavrı kazanmıştır.İran edebiyatında ilk sûfî şâir Senâî el-Ğaznevî’dir. Onun manzûn eser vermedeki dehâsı Hadîkatu’l-hakîka (İlâhînâme) kendisini göstermektedir. Onun bu eserinin hem içerik hem de üslûb özelliklerini kendisinden sonra gelen birçok tarih âlimi, müfessir ve sûfî şâirlerinde görmek mümkündür. Bu onun kendisinden sonra gelenleri etkilediğini göstermektedir. Bu şâilerin en önemlilerinden bazıları ve eserleri şöyledir: en-Nizâmî el-Kuncevî Mahzenu’l-Esrâr, Ferîduddîn el-‘Attâr en-Nîşâbûrî ve mesnevî eseri Mantıku’t-Tayr; Mevlânâ Celâluddîn er-Rûmî ve en meşhûr eseri Mesnevî-i Ma’nevî. Bu makale es-Senâî’nin hayatının merhaleleri ile yaşadığı dönemi ve onun eserlerini tanıtmaya çalışmaktadır. Biraz daha özel olarak el-Hadîkâ adlı eserin ayrıntılarına inip onun etkilerini tespit etmeye çalışmaktadır.
Databáze: OpenAIRE