Hanefî Usul Düşüncesinde Fâsid İstidlâl Çeşitlerinden Mefhûm-i Muhâlefet

Autor: TOPAL, Şevket, ŞEN, Ayhan
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2020
Předmět:
Zdroj: Volume:, Issue: 17 13-51
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
ISSN: 2147-2823
Popis: The concept of mafḥūm-u mukhalafa has been acknowledged as one of the fāsid istidlāl (peccable deduction) methodologies. In the thoughts of Ḥanafī uṣūlī scholars, the concept of mafḥūm-u mukhalafa is not a valid deductive methodology in the word of the Lawgiver and the Prophet (ṢAAS). Likewise, it cannot be claimed that the given concept in the word of the Lawgiver is only used for an aim that if this concept is not available, there is not any ḥukm (ruling). Rather, the concept of mafḥūm-u mukhalafa is a valid deductive methodology in people’s words, contracts and ‘urf (custom). Hence, there is not any benefit to mention of this concept if there is no aim to evidence the absence of ḥukm inasmuch as this concept does not exist. In the views of Shafi’ī uṣulī scholars, the concept of mafḥūm-u mukhalafa has been embraced to be an evidence (dalīl) in people’s words, contracts and ‘urf as it has been accepted to be a dalīl in the word of the Lawgiver and the Prophet (ṢAAS). The study aims to explain the concept of mafḥūm-u mukhalafa as a legal principle (or evidence) with its types. The views of both scholars who accept this concept as a legal principle and who rejects this concept as a legal principle are also presented to provide a clear understanding related to this concept by referring to both parties’ dalīls.
Hanefî usulünde mefhûm-i muhâlefet, fâsid bir istidlâlyöntemi olarak değerlendirilir. Hanefî usulcülere göre mefhûm-i muhâlefet, Şâri‘insözlerinde geçerli bir istidlâl yöntemi değildir. Zira Şâri‘in sözündezikredilen sıfat, şart, sayı vb. kayıtların, bu kayıtların olmadığı yerde hükmün deolmadığını gösterme dışında başka bir amacının olmadığı iddia edilemez. Şâri‘insözünde zikredilen kaydın birçok amacı olabilir. Buna karşılık Hanefiler mefhûm-imuhâlefeti insanların sözlerinde geçerli bir istidlâl yöntemi olarak kabul ederler.Zira insanların sözlerinde zikredilen kaydın, bu kaydın olmadığı yerde hükmünde olmadığını gösterme amacı yoksa bu kaydın zikredilmesinin bir faydası olmaz.Şafiî usulcülere göre ise mefhûm-i muhâlefet hem Şâri‘in sözlerinde hem deinsanların sözlerinde delildir. Bu husus mefhûm-i muhâlefetin delâleti hususundaHanefîlerle Şafiî usulcüler arasındaki temel farkı yansıtır. Bu makalede mefhûm-imuhâlefeti kabul edenler, reddedenler, mefhûm-i muhâlefeti kabul edenlerin vereddedenlerin delilleri, mefhûm-i muhâlefetin çeşitleri ve Hanefîlerin mefhûm-imuhâlefet ile amel ettikleri yönündeki iddialar ile bu iddialara verilencevaplar ele alınacaktır.
Databáze: OpenAIRE