Türkiye'de Kadın Eğitimine Bir Bakış
Autor: | AYCAN, Nihat, AYCAN, Şule |
---|---|
Rok vydání: | 2018 |
Předmět: | |
Zdroj: | Akademia Sosyal Bilimler Dergisi |
ISSN: | 2587-1951 |
Popis: | Aim of the research to reveal is historical development of women education in Turkey. Problem statement of the study is "how is participation of women to education 1935-2012 period?" This study a qualitative research at descriptive survey model. Data collection realized by following stages of document review method. Document review is a kind of research includes analysing written materials contain knowledge about fact and facts targeted research and, it can be use as data collection method in qualitative research solitary or together other methods. Training of a woman means experience improvement of her children and husband in family. If mother has long term education level, male and female child gain more long term education. It will be difficult obtaining social prestige job of women in societies with short education time. Schooling of girls is different from European and Asian countries. It is not possible comparing of schooling of girls countries like Afghanistan, Pakistan, Bangladesh, Nepal with Sweden, Norway, Germany and France. Important causes of low schooling of girls in our country in the early years of Republic are very low school numbers in the villages and dominated patriarchal culture. In Turkey, women education has placed importance from first years of Republic. For this purpose, primarily Public Schools made a big contributions. In Five-Year Development Plans and National Education Council, it was overemphasized specially women education. As a result of the efforts made, increasing of literacy rates are shown from tables. In light of this information, the most important question is person learn how to read and write did forget this information, if they didn't forget they read what kind books and are the person watching? Else they are taking their certificates in ceremonies with near protocol members and keep they their certificates as part of memories Türkiye'de kadın eğitiminin tarihsel gelişimini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmanın problem cümlesi; "1935-2012 zaman diliminde ülkemizde kadınların eğitime katılımlarının zaman içinde gelişiminin nasıl olduğu" şeklindedir. Bu çalışma, betimsel tarama modelinde nitel bir araştırmadır. Çalışmada verilerin toplanması, doküman incelemesi yönteminin aşamaları izlenerek gerçekleştirilmiştir. Doküman incelemesi; araştırılması hedeflenen olgu veya olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsayan bir araştırma çeşidi olup, nitel araştırmalarda tek başına veri toplama yöntemi olarak kullanılabileceği gibi diğer veri toplama yöntemleriyle birlikte de kullanılabilir. Bir kadının eğitilmesi demek aynı zamanda aile içerisinde baba da dahil diğer çocukların görgülerinin artırılması demektir. Annenin daha uzun süreli bir eğitim düzeyine sahip olması, aile içerisinde hem erkek hem de kız çocuğunun daha uzun süreli bir eğitimden geçirilmesi olanağını sağlar. Kadınlarına gerekli eğitim imkanlarını hazırlamayan, öğretim sürelerini kısa tutan toplumlarda kadınların yetkin ve toplumsal saygınlığı olan meslekleri elde etmesi oldukça zor olacaktır. Kızların okullaşması Avrupa ve Asya ülkelerinde büyük farklılıklar göstermektedir. Afganistan, Pakistan, Bangladeş, Nepal gibi ülkeler ile İsveç, Norveç, Almanya, Fransa gibi ülkelerde kızların okullaşmasının karşılaştırılması mümkün değildir. Ülkemizde kız çocuklarının okullaşma oranlarının Cumhuriyetin ilk yıllarında çok düşük oluşunun önemli nedenleri, o tarihlerde nüfusun büyük çoğunluğunun yaşadığı köylerde okul sayısının yok denilecek kadar az olması ve o dönemde hakim olan ataerkil kültür olarak düşünülebilir. Türkiye'de Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak kadınların eğitimine önem verilmiştir. Bu amaçla öncelikle Halk Mektepleri büyük katkılar sağlamıştır. Beş Yıllık Kalkınma Planlarında ve Milli Eğitim Şuralarında halkın, özellikle kadınların eğitiminin önemi vurgulanmıştır. Yapılan çalışmalar sonucu okuma yazma oranlarının arttığı tablolardan görülmektedir. Bu veriler ışığında sorulması gereken en önemli soru şudur. Okuma yazma öğrenenler bu bilgilerini unuttular mı, unutmadılarsa neler okuyorlar, bu kişiler izleniyor mu? Yoksa protokolün katıldığı törenlerde sertifikalarını alıp, bu belgelerini anılarının bir parçası olarak mı saklıyorlar |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |