Tıp Fakültesi Dönem 1-2-3 Öğrencilerinin İletişim ve Empati Becerilerinin Analizi

Autor: DEMİR KARABULUT, Seyhan, ZENGİN, Hatice Yağmur, YILDIRIM, Rifat Vedat, YILMAZ ÇELİK, Zerrin
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2019
Předmět:
Zdroj: Volume: 19, Issue: 58 42-53
Tıp Eğitimi Dünyası
ISSN: 1303-328X
Popis: Bacground and Aim: A physician performs between 160.000-300.000 interviews during his/her career, making medical interview the most commonly performed procedure in clinical medicine. Therefore, communication and empathy are important clinical skills that are desired and need to be improved when interviewing patients. When considered from the physician candidates' perspective, communication and empathy are the basic clinical skills that can be taught and learned. The aim of this study is to evaluate physician candidates' pre-clinical communication and empathy skills and to examine them in terms of demographic variables. It is thought that findings obtained in this sense may be in the nature of needs analysis in terms of medical education curriculum.Methods: Universe of this descriptive research consisted of Term 1-2 and 3 students of Faculty of Medicine of a foundation university located in Ankara in academic year 2017-2018, and it was completed with 90 students agreeing to participate. Personal Information Form, Communication Skills Inventory developed by Ersanlı and Balcı, and Empathy Skill Scale B-Form developed by Dökmen were used for data collection. Results: 61.1% of students were female, 53.3% were graduated from Anatolian High School, 93.3% mostly spent their lives in Urban areas/environment, 70% lived at home with their family, 86.7% had a nuclear family. While students' total communication skill score was slightly above the medium-level, total empathy skill score remained below the medium-level. It was also determined that mean communication and empathy skill score of females was higher than that of males. Conclusions: Physicians' ability to communicate effectively with patients will help them make an earlier and more accurate diagnosis, reduce the patient's anxiety and increase their compliance and satisfaction during the treatment process. At this point, medical education curriculum should have the content and quality that will enable physician candidates to notice this interaction at an early stage.
Giriş: Bir hekim, bir ömür boyu süren kariyeri süresince 160.000 ile 300.000 görüşme gerçekleştirmekte ve tıbbi görüşmeyi klinik tıpta en sık uygulanan prosedür haline getirmektedir. Bu nedenle iletişim ve empati, hastalarla görüşme yaparken istenilen ve geliştirilmesi gereken önemli bir klinik beceridir. Hekim adayları açısından düşünüldüğünde ise iletişim ve empati, öğretilip öğrenilebilen temel bir klinik beceridir. Bu çalışmada amacımız, hekim adaylarının klinik öncesi iletişim ve empati becerilerinin değerlendirilmesi ve demografik değişkenler açısından incelenmesidir. Bu anlamda elde edilen bulguların tıp eğitimi müfredatı açısından ihtiyaç analizi niteliğinde olabileceği düşünülmektedir.Gereç ve Yöntem: Bu araştırma, tanımlayıcı nitelikte olup, evrenini 2017-2018 öğretim yılında Ankara il merkezinde bulunan bir Vakıf Üniversitesinin Tıp Fakültesi Dönem 1, 2 ve 3 öğrencileri oluşturmuş ve çalışmaya katılmayı kabul eden 90 öğrenci ile tamamlanmıştır. Verilerin toplanmasında; Kişisel Bilgi Formu, Ersanlı ve Balcı tarafından geliştirilen İletişim Becerileri Envanteri ve Dökmen tarafından geliştirilen Empati Beceri Ölçeği B-Formu kullanılmıştır.Bulgular: Öğrencilerin % 61,1’i kadın, % 53,3’ü Anadolu Lisesi mezunu, % 93,3’ü çoğunlukla yaşamını il ortamında geçirmiş, % 70’i evde ailesi ile birlikte yaşamakta, % 86,7’si çekirdek aile yapısına sahiptir. Öğrencilerin iletişim beceri toplam puanı, orta düzeyin biraz üzerindeyken; empati beceri toplam puanı ise orta düzeyin altında kalmıştır. Ayrıca kadınların iletişim ve empati beceri puan ortalamasının erkeklere göre daha yüksek olduğu belirlenmiştir.Sonuç: Hekimlerin hastaları ile etkin iletişim kurabilmesi; hekimlerin daha erken ve daha doğru tanı koymasına yardımcı olacak, hastanın kaygısını azaltıp tedavi sürecinde uyumunu ve memnuniyetini artıracaktır. Bu noktada tıp eğitimi müfredatının, söz konusu etkileşimin hekim adaylarında erken dönemde fark edilmesini sağlayacak içerik ve nitelikte olması gerekmektedir.
Databáze: OpenAIRE