Universalism And Nationalism in The Field Of Islamic Political Thought Within The Framework Of The Thoughts Of Hasan Al-Banna

Autor: TUNA, Fatih, DOĞAN, Soner
Jazyk: angličtina
Rok vydání: 2022
Předmět:
Zdroj: Volume: 10, Issue: 2 451-462
Tokat İlmiyat Dergisi
ISSN: 2717-610X
Popis: Milliyetçiliğin ve evrenselciliğin modern yorumlamaları 17. ve 18. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan akımlardan sonra başlamıştır. Orta Doğu coğrafyasında ise I. Dünya savaşı esnasında ve sonrasında gelişme gösteren Arap milliyetçiliği gibi olaylardan sonra Müslüman dünyasını etkilemeye başlamıştır. Bu yüzden milliyetçilik ve İslam düşüncesi arasındaki ilişki sorunu, tarihsel olarak dinamik söylemler ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla bu sorun, sadece İslam düşüncesi ve milliyetçiliğine ilişkin modern yöntemin anlaşılmasında değil, aynı zamanda İslam ile Batı arasındaki diyaloğun geliştirilmesinde de önemlidir. Fakat ilk başlarda Müslüman toplumun aydınları, milliyetçiliğin batı kökenli olmasından dolayı, İslam dünyasındaki ümmet birliğini bozacağı düşüncesiyle karşı çıkmışlardır. Çünkü milliyetçilik düşünceleri, Müslüman imparatorluk bünyesinde bulunan farklı etnik kimlikler bünyesinde ayrışmaya neden olabilirdi. Dolayısıyla milliyetçilik akımına karşı evrenselcilik düşüncelerini destekleyerek hem devletin parçalanmasını engellemek hem de İslam’ın sadece Arapların dini algısının önüne geçmek hedeflenmiştir. Hasan el-Bennâ ve diğer düşünürler evrenselciliğini ve milliyetçiliği İslam düşüncesi içinde yorumlamışlardır. Hasan El-Bennâ'nın dünya görüşü ve öğretileri, modern İslam'ın kardeşliği kucaklayan güçlü bir ifadesidir. Edebiyat ve sosyal hayata dair görüşleri günümüzde de saygı görmekte ve desteklenmektedir. Ayrıca, el-Bennâ, Batı sömürgeciliğini ve misyonerlik çabalarını kınarken Mısır'ın gelişmesi için yapılması gerekenleri ifade etmiştir. El-Bennâ'ya göre, birçok Müslüman modern uygarlık hakkında bilgi sahibi değildi; dolayısıyla vatanseverlik ve milliyetçilik gibi Batı ideolojilerinden öğrenilebilecek bir şeyler olabileceğine inanıyordu. El-Bennâ, 19. yüzyılın sonundan itibaren Mısır'da milliyetçi fikirlere dayalı bir ulusal kimlik duygusu yaratmayı amaçlamıştır. Aslında bu konu seküler siyaset teorisinde kabul edilse de İslam düşüncesinde halen düzenli olarak kullanılan bir konudur. El-Bennâ Mısırlılar arasında bir ulusal kimlik duygusu oluşturmak için çağrılar yaptı. Aslında, El-Bennâ’nın başlıca amaçlarından biri, Mısır'ın kalkınması ve ilerlemesini sağlamak, Mısır’ın bağımsızlığı uğruna Müslüman Kardeşlerin savaşması gerektiğini belirtmekti. El-Bennâ'nın tarihsel perspektifine göre milliyetçilik temel bir faktördür. Milliyetçiliğin tarihsel arka planı, Avrupa'da Hıristiyan düşüncenin sonunu getiren reform hareketlerinin getirdiği sekülerleşme süreçleriyle başlatıldı. Sonuç olarak, Avrupa'da milliyetçilik, Batı kültürüne nüfuz eden "bireysel bencillik" ile eşdeğer bir anlama büründü. Ancak el-Bennâ, Müslümanlar arasında ulusal inançlara karşı daha ılımlı bir yaklaşımı benimsemiştir. El-Bennâ, İslam'ın çağdaş düşüncenin kökeni olduğunu gösterme çabasıyla, İslam ideallerini vataniyye (vatanseverlik) ve kavmiyye (milliyetçilik) ilkeleriyle tanımladı. Ayrıca, Batı'nın bu fikirleri yanlış değerlendirdiğini iddia ediyor. Bu yüzden onun Vataniyye terimi, Batı'nın yaptığı gibi bölge sınırlarına göre değil, inanç ve inanç biçimlerine göre sınıflandırılabilir. Yani el-Bennâ, İslam'ın vatanı, emperyalist güçlerden kurtarmak ve daha fazla sömürü ve köleleştirmeyi engellemek, bağımsızlığı elde etmek için cihat yapılması gerektiğini belirtmiştir. Özetlemek gerekirse, el-Bennâ milliyetçiliği kavmiyye olarak tanımlar. Dolayısıyla kişinin vatan sevgisi, içinde yaşadığı toplumu ve ilişkilerini güçlendirir. Bunun yanı sıra el-Bennâ evrensellik terimini, İslami bölgesellik perspektifi, Dârül İslam fikriyle ilgilidir. Bu terim İslami inançların merkezinde yer alan bir terimdir. Dârül İslam, gayrimüslim toprakları İslami evrenselcilik bayrağı altında geçici bir farklılık alanı olarak gördü. Dârül İslam'ın hukuki kavramı, inancı tanımlamak için kullanıldı. Dârül Harb ise Müslüman egemenliğinin dışındaki toprakları ifade etmek için kullanıldı. Temel olarak Dârül İslam/Dârül Harb, kendilerini İslam devleti ile ilgili olarak tanımlayan ve 8. yüzyıldan itibaren diğer ülkelere yayılmak için kullanılan terimlerdir. Bu sistem içinde, İslam hukukunu yöneten ve uygulayan Müslüman hükümdar yönetimindeki ülkeler, Dârül İslam (İslam ülkesi) olarak kabul edilir. Diğer ülkeler ise Dârül Harb (savaş ülkesi) olarak kabul edilir. Bu makale, siyasi İslam düşüncesindeki milliyetçilik ve evrenselcilik kavramını Hassan el-Bennâ'nın görüşleri doğrultusunda ele alacaktır. Sonuç olarak; Hasan el-Bennâ’nın kavmiyye olarak tarif ettiği milliyetçilik, toplum ilişkilerini güçlendirmeye hizmet eden vatan sevgisi ile eşdeğer olduğu değerlendirilmiştir. Ayrıca, Hasan el-Bennâ’nın evrenselcilik düşüncesi ise kardeşlik üzerine kurulu İslam düşüncesidir. El-Bennâ bütün insanların kardeş olduklarını, ırka dayalı milliyetçiliğin tehlikeli ve insanların birbirlerine karşı üstünlükleri olmadığını belirtmiştir.
The modern theoretical ideas of nationalism and universalism came into being as a result of movement that emerged in Europe during the 17th and 18th centuries. They started to have consequences on the Muslim world, notably in the Middle East, following events such as Arab nationalism, which occurred during and after World War I. Subsequently, this issue is significant as regards the comprehension of modern Islamic thought and nationalism, and the relationship between Islam and the West. However, scholars of the Muslim community were initially opposed to the notion of nationalism, due to its western origin, believing that it would have a negative effect on the ummah in the Islamic world. The supporting the ideology of universalism against the nationalistic movement, intended to prevent the disruption of the state and to prevent the religious perception of Islam being dominated only by Arabs. Hasan al-Banna and other scholars have sought to interpret universalism and nationalism within the framework of Islamic thought. The aim of this article is to discuss the concepts of nationalism and universalism within the framework of political Islamic thought established by Hasan al- Banna’s views. Consequently, nationalism, described by Hasan al-Banna as qawmiyya, has been evaluated to be equivalent to patriotism, which strengthens social relations. Furthermore, Hasan al-Banna’s idea of universalism within the framework of Islamic thought, is based on brotherhood, Al- Bana stated that we are all brothers, racial nationalism is detrimental, and that no one is superior over others.
Databáze: OpenAIRE