Çizgi Romanda Adalet Algısı: Deligücük’ün İntikamı
Autor: | KÜÇÜKUSTA, Ozan, AKENGİN, Gültekin |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2021 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 10, Issue: 30 593-606 21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum Eğitim Bilimleri Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi |
ISSN: | 2147-0928 |
Popis: | Adalet kavramı insanlık tarihinin başından beri toplum ilişkilerini düzenlemek için kullanılan temel bir düzen olgusu olmakla birlikte, geçmişten günümüze kadar geçen sürede toplumlar için hala açık ve net bir biçimde tanımlanamamaktadır. Genel bir ifadeyle adalet, ilgili kişinin hak ettiği ödül ya da cezayı alması durumudur. Bu bağlamda adalet kavramını toplumun ortak aklının oluşturduğu değerler, ilkeler, ideal ve erdemlerin, özgürlük ve devlet kavramlarıyla diyalektik ilişki kurarak oluşturduğu etik ve pozitif ilkeler bütünü oluşturmaktadır. Ancak işlenen suç sonucunda suçluya ve mağdur kişiye hak ettiğinin verilmesi, gerçek anlamda adaleti sağlamakta mıdır? Bu soruya verilecek yanıt ise, hukuk, kanun, akıl ve vicdan kavramlarının farklı toplumlarda farklı biçimde algılanması sebebiyle adalet kavramının pek çok toplumda neden hala net bir biçimde tanımlanamadığını göstermektedir. Adalet kavramı, diğer sanatsal alanlarda olduğu gibi çizgi romanlara da sıklıkla yansımıştır. Bu sayede, toplumun aradığı adalet ve adaletsizlik kavramları da çizgi roman kahramanları sayesinde uygulanır hale gelmektedir. Hikâyelerindeki rolü adaleti sağlamak olan her çizgi roman karakteri, mutlaka kendi döneminin gerçek toplumsal olaylarından referans alınarak yaratılmıştır. Ancak tıpkı toplumun adalet algısı gibi çizgi roman kahramanlarının da adalet algısı ve adaleti uygulama şekilleri birbirinden farklılıklar göstermektedir. Bu sayede bu kahramanların adaleti kimi zaman hukuksuz veya kanunsuz bile olsa, toplumun gözünde resmi adalet sisteminin tamamlayıcısı olarak görülmektedir. Bu bağlamda Deligücük karakteri de, 19. Yüzyıl Osmanlı taşrasındaki hukuksuzluk ve kanunsuzluğa bir çözüm olarak ortaya çıkmıştır. Deligücük’ü adaletsizlik karşısında harekete geçiren temel durum kendi vicdanı olmakta ve bu durum yeri geldiğinde kendisine tüm etik ve hukuk kurallarını çiğnetebilmektedir. Çünkü Deligücük için vicdan ahlakı, ahlak ta adaleti sağlamaktadır. Dolayısıyla mağdur kişi veya kişiler adına sağladığı adaletin temelinde “kısasa kısas olan intikamcı” bir adalet anlayışı bulunmaktadır. Bu durum hikâyelerdeki “intikam” adaletinin, okuyucunun vicdanının rahatsız etmek yerine “hikayenin adil bir sonla bitmesi” beklentisinin okuyucuda çok daha ağır bastığı görülmekte ve adaletin tecelli ettiğine birinci gözden “şahit olmak” okuyucuyu rahatlatmaktadır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |