Öğretmenlerin Teknoloji Kabul Düzeyleri ile Öz-yeterlik İnançları Arasındaki İlişki
Autor: | AKTÜRK, Ahmet Oğuz, DELEN, Ayşe |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2019 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 4, Issue: 2 67-80 Bilim Eğitim Sanat ve Teknoloji Dergisi |
ISSN: | 2630-581X |
Popis: | The rapid developments and changes in the field of technology in recent years have affected many fields as well as directly affected the field of education and training. Undoubtedly, the ability of teachers to integrate modern technologies into the classroom environment and integrate these technologies with their courses plays an important role in educating more qualified individuals who can meet the requirements of the information and communication era we live in. At this point, teachers’ perceptions and attitudes towards these technologies gain importance. Similarly, it has been stated in many studies that teachers’ self-efficacy beliefs related to their professions affect both their own learning and in-class activities. Therefore, teachers’ beliefs about teaching profession affect the structuring of their courses, shaping the content and integrating technology into their courses. In this study, it is aimed to determine the teachers’ acceptance of technology and self-efficacy beliefs and to examine the relationships between them. The data of this study, which was conducted according to the relational screening approach, which is one of the quantitative research methods, was collected on a voluntary basis from teachers working in various schools in Konya city center. Research data, “Technology Acceptance Scale for Teachers” and “Teacher Self-efficacy Belief Scale” collected with. As a result of the analysis of the data collected from the teachers, it was found that teachers’ technology acceptance levels and their academic, professional, social and intellectual self-efficacy beliefs were high. In addition, the relationship between teachers’ technology acceptance levels and academic, professional, social and intellectual self-efficacy beliefs was found to be positive and significant. In addition, while the technology acceptance levels of male teachers were significantly higher than women, there was no significant difference in terms of gender self-efficacy beliefs. In terms of computer and projection device usage in learning activities, there is no significant difference between those who use technology and teachers’ self-efficacy beliefs and those who do not; in terms of teachers’ level of acceptance of technology and their intellectual self-efficacy beliefs, in terms of internet and tablet computer usage, it was found that there is a significant difference in terms of technology acceptance levels of teachers and those who use academic, professional, social and intellectual self-efficacy beliefs. Finally, while it is found that technology acceptance levels of primary and secondary school teachers are higher than high school teachers; It was found that secondary school teachers’ academic self-efficacy beliefs were higher than primary school teachers. In terms of professional seniority year, it was found out that technology acceptance levels and academic and intellectual self-efficacy beliefs of teachers with professional seniority between 10 and 11-20 years were higher than those with professional seniority of 21 years or more. Son yıllarda teknoloji alanında yaşanan hızlı gelişim ve değişimler birçok alanı etkilemesinin yanında eğitim ve öğretim alanını da doğrudan etkilemiştir. İçinde yaşadığımız bilgi ve iletişim çağının gereksinimlerini karşılayabilecek daha nitelikli bireylerin yetiştirilebilmesinde kuşkusuz öğretmenlerin çağdaş teknolojileri sınıf ortamına entegre ederek bu teknolojileri dersleri ile bütünleştirebilme yetenekleri önemli bir rol oynamaktadır. Bu noktada, öğretmenlerin bu teknolojilere yönelik algı ve tutumları önem kazanmaktadır. Benzer şekilde öğretmenlerin meslekleri ile ilgili sahip olduğu öz-yeterlik inançlarının onların hem kendi öğrenmelerinde hem de ders içi etkinliklerinde etkili olduğu birçok çalışmada belirtilmiştir. Bu nedenle öğretmenlerin öğretmenlik mesleğine dair inançları derslerinin yapılandırılmasını, içeriğin şekillendirilmesini ve teknolojinin derslerine entegrasyonunu etkilemektedir. Bu çalışmada öğretmenlerin teknoloji kabulleri ile öz-yeterlik inançlarının belirlenmesi ve bunlar arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bunun yanı sıra, araştırmada öğretmenlerin teknoloji kabullerinin ve öz-yeterlik inançlarının bazı demografik değişkenlere göre değişip değişmediği de incelenmektedir. Nicel araştırma yöntemlerinden olan ilişkisel tarama yaklaşımına göre yürütülen bu çalışmanın verileri Konya ili merkezinde çeşitli okullarda görev yapan öğretmenlerden gönüllülük esasına göre toplanmıştır. Araştırmanın verileri, “Öğretmenler İçin Teknoloji Kabul Ölçeği” ve “Öğretmen Öz-yeterlik İnancı Ölçeği” ile toplanmıştır. Öğretmenlerden toplanan verilerin analizi sonucunda, öğretmenlerin teknoloji kabul düzeyleri ile akademik, mesleki, sosyal ve entelektüel öz-yeterlik inançlarının yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Bunu yanı sıra, öğretmenlerin teknoloji kabul düzeyleri ile akademik, mesleki, sosyal ve entelektüel öz-yeterlik inançları arasındaki ilişkilerin pozitif yönde ve anlamlı olduğu bulunmuştur. Ayrıca, erkek öğretmenlerin teknoloji kabul düzeyleri kadınlara göre anlamlı düzeyde yüksek olurken öğretmenlerin öz-yeterlik inançlarında cinsiyet açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır. Öğrenme etkinliklerinde bilgisayar ve projeksiyon cihazı kullanımı açısından öğretmenlerin teknoloji kabul düzeylerinde ve öz-yeterlik inançlarında kullananlar ile kullanmayanlar arasında anlamlı bir fark bulunmazken; akıllı tahta kullanımı açısından öğretmenlerin teknoloji kabul düzeyleri ile entelektüel öz-yeterlik inançlarında kullananlar lehine, internet ve tablet bilgisayar kullanımı açısından öğretmenlerin teknoloji kabul düzeyleri ile akademik, mesleki, sosyal ve entelektüel öz-yeterlik inançlarında kullananlar lehine anlamlı bir fark olduğu ortaya çıkmıştır. Son olarak, ilkokul ve ortaokul öğretmenlerinin teknoloji kabul düzeylerinin lise öğretmenlerine göre daha yüksek olduğu bulunurken; ortaokul öğretmenlerinin akademik öz-yeterlik inançlarının ilkokul öğretmenlerine göre daha yüksek olduğu bulunmuştur. Mesleki kıdem yılı açısından ise, 10 yıl ve 11-20 yıl arası mesleki kıdeme sahip öğretmenlerinin teknoloji kabul düzeyleri ile akademik ve entelektüel öz-yeterlik inançlarının 21 yıl ve üzeri mesleki kıdeme sahip öğretmenlere göre daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |