Larinks ve akciğer maligniteli olgularda akciğer rezeksiyonu
Autor: | İLKER AKÇAM, Tevfik, KAVURMACI, Önder, ÖZDİL, Ali, ERGÖNÜL, Ayşe Gül, TURHAN, Kutsal, ÇAKAN, Alpaslan |
---|---|
Jazyk: | turečtina |
Rok vydání: | 2016 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 56, Issue: 4 168-172 Ege Tıp Dergisi |
ISSN: | 1016-9113 2147-6500 |
Popis: | Aim:Larynx and pulmonary malignancies can be seen synchronously or metachronously as a result of common etiological factors. In this study, we aimed to present our clinical approach and management methods of these patients.Materials and Methods:The records of patients underwent pulmonary resection with previous larynx malignancy between January 2010 and April 2016 were investigated retrospectively.Results:All of 20 patients were male with a mean age of 62.18 ± 2.65 years (range 47 to 84 years). Synchronous larynx and pulmonary malignancies without any previous treatment for larynx malignancy were defined as Group 1 (6 patients) and pulmonary malignancy patients with previous treated larynx malignancy were defined as Group 2 (14 patients). Tracheostomy had been performed to four patients in Group 2. The pre, -per and postoperative problems and complications were as follows: Four (20%) patients could not performed pulmonary function test (PFT), single lung ventilation could not be obtained in 3 (15%) patients, differential diagnosis could not be achieved in frozen section examination in 4 of 9 (44.4%) patients.Conclusion:The patients with both larynx and pulmonary malignancies must be evaluated carefully in terms of entubation difficulties. Arterial blood gas analysis with exercise test and six minutes walk test must be performed to the patients who cannot perform PFT. Humidification of the respiration air, bronchoscopy and tracheostomy when needed must be kept in mind to avoid postoperative secretion retention. Amaç:Ortak etiyolojik faktörler nedeni ile larinks ve akciğer maligniteleri, aynı hastada eş zamanlı veya metakron olarak gelişebilmektedir. Çalışmamızda bu hastalara yönelik klinik yaklaşımlar ile tedavi protokollerimizi sunmayı amaçladık.Gereç ve Yöntem:Kliniğimizde Ocak 2010 – Nisan 2016 yılları arasında, öncesinde larinks malignitesi tanısı alan ve akciğerde lezyon sebebi ile cerrahi uygulanan hastalar retrospektrif olarak incelendi.Bulgular:Çalışmaya dahil edilen, tamamı erkek 20 hastanın yaş ortalaması 62.18 ± 2.65 (47-84) idi. Larinks malignitesi ile eş zamanlı olarak akciğerde lezyon saptanan ve henüz larinks malignitesine yönelik hiçbir tedavi almamış olan hastalar Grup 1 (6 hasta), larinks malignitesine yönelik tedavilerini almakta olan veya tamamlayan, izlemde akciğer lezyonu saptanan hastalar ise Grup 2 (14 hasta) olarak tanımlandı. Grup 2’deki hastalardan dördünde trakeostomi mevcuttu. Hastaların dördüne (%20) solunum fonksiyon testi (SFT) yapılamadı, üç hastada (%15) tek akciğer ventilasyonunun sağlanamadı, yapılan dokuz frozen-section incelemeden dördünde (%44.4) tanı elde edilemedi ve üç hastada (%15) sekresyon retansiyonu gelişti.Sonuç:Larinks ve akciğer malignitesi bir arada bulunan hastaların operasyon öncesi entübasyon zorluğu açısından dikkatlice incelenmesi gerekir. SFT uygulanamayan hastaların preoperatif eforlu arteriyel kan gazı, altı dakika yürüme testi gibi yöntemlerle değerlendirilmelidir. Postoperatif sekresyon retansiyonuna yönelik solunum havasının nemlendirilmesi, bronkoskopi ve gereğinde trakeostomi açılması akılda tutulmalıdır. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |