1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Pehlivan İbrahim Ağa’nın Rolü

Autor: EROL, Salih
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2020
Předmět:
Zdroj: Issue: 3 23-53
Türkiye Rusya Araştırmaları Dergisi
ISSN: 2687-3583
Popis: Tsar Alexandr I (1801-1825) maintained the politic of state which inherited from him predecessors Peter I and Catherine II. The essence of the Russian classical policy can be summarized as basically expanding against the Ottoman State. The most crucial part of this policy, which will lead to the Russian progress in a wide geography from the Balkans to the Caucasus, is the strategy of opening to the Mediterranean over the Black Sea and the Straits. The military operation which launched, unilaterally and without any official declaration of war by Russia over the Ottoman Balkan Lands in 1806, is a natural result of this policy that summarized above. The beginning of the war, coincided with a weak period of the Ottoman State. In that period Sultan Selim III could not established his central authority and multi-faceted opposition against sultan’s reforms reached its climax. In this situation, defending Balkans against Russian attacks was up to the local notables that reigning there. As the main topic of this article, Pehlivan (wrestler) İbrahim Agha, is one of these local notables. He could hardly taken a place among local authority owners in Rumelia and became notable of Dobruca Region in 1804. Pehlivan İbrahim Agha who excelled with combative and brave personality, initially was tasked with the protection Izmail Fortress against Russian Army attacks. About four years that starting with the guarding of Izmail and lasting until he captured in June 1810, among the Turks, Pehlivan İbrahim Agha became the most important hero of the Ottoman-Russian War in the Balkans. Untill that time he was recognized only in a local, limited circle; but after that he gained a great fame under the name “Baba Pasha” among the people that lived in all over Ottoman lands. The “Chronicle of Baba Pasha” which basically upon him narratives as a kind of war diary is one of the most important Turkish monographic sources. Writing of this manuscript book was completed in 1820. In our article, the mentioned manuscript will be analyzed in a comparison way with unpublished Ottoman archival documents and other published main sources belong that time. Thus, it is aimed to provide the possbility of detailed evaluation about Ottoman-Russian relations based on the role played by Pehlivan İbrahim Agha or in him other name Baba Pasha.
Çar I. Aleksandr (1801-1825), selefleri olan I. Petro ve II. Katerina’dan miras kalan devlet politikasını sürdürdü. Söz konusu klasik Rus politikasının özü, Osmanlı Devleti aleyhine genişlemek şeklinde özetlenebilir. Balkanlardan Kafkasya’ya, geniş bir coğrafyada Rus ilerleyişine yol açacak bu politikanın en can alıcı kısmı ise Karadeniz ve Boğazlar üzerinden Akdeniz’e açılma stratejisidir. 1806’da Rusya’nın tek taraflı olarak ve resmî bir savaş ilanına dahi lüzum görmeksizin, Balkanlardaki Osmanlı toprakları üzerinden başlattıkları askerî harekât, yukarıda özetlenen politikanın doğal bir neticesidir. Savaşın başlangıcı, Osmanlı Devleti’nin güçsüz bir dönemine denk geldi. Bu dönemde Sultan III. Selim (1789-1807) içeride merkezî otoritesini tesis edememiş ve reformlarına karşı yapılan çok yönlü muhalefet doruk noktasına ulaşmıştır. Bu durumda, Rus saldırılarına karşı Balkan coğrafyasını savunmak oralarda hüküm süren ayanlara kaldı. Makalemizin esas konusu olan Pehlivan İbrahim Ağa bu ayanlardan biridir. Rumeli’deki yerel otorite sahipleri arasında kendisine güçlükle yer açabilmiş ve 1804’te Dobruca Bölgesi’nin ayanı olmuştur. Cesareti, mücadeleciliği ile sivrilen Pehlivan İbrahim Ağa, başlangıçta Rus ilerleyişine karşı İsmâil Kalesi’nin muhafazası ile görevlendirilmiştir. İsmâil muhafızlığı ile başlayan ve Haziran 1810’da esir düşmesine kadar süren yaklaşık dört yılda Pehlivan İbrahim Ağa, Türkler arasında, Osmanlı-Rus savaşının Balkanlardaki en önemli kahramanına dönüştü. O zamana kadar sadece bölgesel olarak sınırlı bir çevrede tanınırken; artık bütün Osmanlı memleketinde halk arasında “Baba Paşa” olarak ünlendi. 1806-1812 Osmanlı-Rus Savaşı’nın en önemli Türkçe monografik kaynaklarının başında gelen “Baba Paşa Vakayi‘-nâmesi” temelde onun anlatımlarına dayalı olarak bir tür savaş günlüğü şeklinde kaleme alındı ve yazımı 1820’de tamamlandı. Bu çalışmamızda, sözü edilen eser, Osmanlı arşiv belgeleri ve dönemin diğer kaynak eserleriyle mukayeseli bir biçimde incelenecektir. Böylece Pehlivan İbrahim Ağa’nın oynadığı rol üzerinden Osmanlı-Rus ilişkilerinin ayrıntılı değerlendirme imkânının sunulması hedeflenmektedir.
Databáze: OpenAIRE