The Foundation of Bulgarian Exarchy and it’s Status
Autor: | GÜLLÜ, Ramazan Erhan |
---|---|
Rok vydání: | 2017 |
Předmět: | |
Zdroj: | Volume: 17, Issue: 1 350-361 Gaziantep University Journal of Social Sciences |
ISSN: | 1303-0094 2149-5459 |
Popis: | Osmanlı Devleti, gayrimüslim vatandaşlarını “Millet Sistemi” olarak adlandırılan bir hukuki yapı içerisinde idare etmekteydi. Bu sistem çerçevesinde gayrimüslimler; Yahudiler, Rumlar ve Ermeniler olarak üç millete ayrılmışlardı. Yine bu yapı içerisinde tüm Hristiyan tebaa Rum ve Ermeni milleti olarak ikiye ayrılmıştı. Etnik olarak bu milletlerden olmayan Hristiyan topluluklar da inançlarına göre Rum veya Ermeni milletlerinden birine tâbi kabul edilerek, o millet içerisinde değerlendirilmişti. Kısacası Osmanlı millet sistemi etnik değil dinî bir yapılanma idi ve devlet de vatandaşlarını dini kimliklerini esas alarak tanımaktaydı. Ortodoks Hristiyan olan Bulgarlar da Rum milletine tâbi ve Rum Patrikhanesi’ne bağlıydılar. Bu durum zamanla Rumların, dini yönetimi ellerinde bulundurmalarından dolayı, Ortodoks olan diğer tebaa gibi kendisine bağlı olan Bulgarlara da baskı ve asimilasyon politikaları uygulamalarına neden olmuştu. Bulgar milleti ise bu durumdan kurtulabilmek için Rum milletine tâbi olmaktan çıkmak ve kendi milli kiliselerine sahip olmak için mücadele edecekti. Islahat Fermanı sonrası Osmanlı Devleti’nin gayrimüslimlerin idaresinde yaptığı köklü değişimler sonrası Bulgarların bu mücadeleleri daha da artmıştı. Netice olarak 1870 yılında Bulgarlar, Rum Patrikhanesi’nden ayrılarak kendi milli kiliselerinin devlet tarafından tanınmasını sağlamışlardı. Bu makalede Bulgarların milli kiliselerini kurmak için yaptıkları bu mücadeleler ve bağımsız Bulgar kilisesinin devlet tarafından tanınması sonrası yaşanan gelişmeler incelenecektir. The Ottoman State,administered non-Muslim citizens in a legal structure called the "MilletSystem". In the frame of this system non-Muslims were separated as threemillets: Jews, Greeks and Armenians. Within this structure, all Christiansubjects were divided into two as the Greek and Armenian millets. Christiancommunities not ethnically belonging to these millets were accepted as one ofthe Greek or Armenian millets according to their religious beliefs. In short,the Ottoman Millet system was a non-ethnic, religious structure. Hence the staterecognized its citizens based on their religious identities. The Bulgarians,who are Orthodox Christians, also belonged to the Greek Patriarchate. This ledto the implementation of the oppression and assimilation policies of the Greeksto Bulgarians, who belonged to the Greek Patriarchate. Thus, the Bulgarians hasstruggled to get rid of this situation and to have their national churches bygetting out of the Greek millet. The radical changes in the administration ofthe Ottoman State regarding non-Muslims after The Imperial Reform Edict haveincreased the struggle of the Bulgarians. As a result, in 1870 the Bulgariansleft the Greek Patriarchate and made their national churches recognized by thestate. This article examines the struggle to establish the Bulgarian nationalchurch and the developments that have taken place after the recognition of theindependent Bulgarian church by the state. |
Databáze: | OpenAIRE |
Externí odkaz: |