Erken Cumhuriyet Yıllarında Milli Vatandaşlığın Pekiştirilmesi: Vatandaşlıktan Çıkarılmalar (1923-1938)

Autor: YUCA, İrşad Sami
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2022
Předmět:
Zdroj: Volume: 7, Issue: 1 1-1
İçtimaiyat
ISSN: 2602-3377
Popis: The perception of national or ethnic identity built with socio-cultural ties such as language, culture, ethnicity, history, religion, which seem to be symbols of belonging to a group. At the same time, it drew the new boundaries of the sense of citizenship in a nationalist and secular way. The concept of being a nation began to be reinterpreted with the Enlightenment, the Industrial Revolution, the American War of Independence and the French Revolution. In the modern era, the new artificial boundaries of being a nation were defined by national territory, national literary thought, history, culture, nationalized law and the citizen who assimilated them. The definition of citizenship was based on religion and depicted both a complex and heterogeneous characteristic in a country that had a different historicity from other European countries such as the Ottoman Empire. However, the acquisition of citizenship in the Republic of Turkey has found itself in a secular/secular and contemporary definition of Turkishness. In the Republican ideology, the revolutions made were revealing and constructing the basic thought universe of Kemalist Turkish nationalists. As a matter of fact, the framework of national citizenship was formed in the light of these developments. During this period, various political, cultural, bureaucratic and legal processes were waiting for those who did not comply with the new definition of citizenship with a national character. In this study, the processes of deprivation of citizenship of people who do not comply with the new citizenship regime applied in the early republican years will be discussed.
Bir gruba aidiyetin sembolleri gibi duran dil, kültür, etnisite, tarih, din gibi sosyo-kültürel bağlarla inşa edilmiş olan milli veya etnik kimlik algısı, aynı zamanda vatandaşlık duygusunun modern dönemlerdeki yeni sınırlarını milliyetçi ve seküler bir şekilde çizmekteydi. Toplumların daha politik referanslar ile ayrışmaya başladığı ve iktisadi sebepler nazarında yeniden örgütlenmesine yol açan Aydınlanma, Sanayi İnkılabı, Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve Fransız İhtilali ile beraber millet olma kavram yeniden yorumlanmaya başlanmıştır. Çağdaş düşünsel ve ideolojik referansların derin etkisiyle ulus/millet olmanın yeni yapay sınırları ulusal topraklar, milli edebi düşünce, milli tarih, milli kültür ile millileştirilmiş hukuk ve bunları özümsemiş vatandaş ile tanımlanmaktaydı. Milliyetçiliğin, vatandaşlığın tanımında giderek daha geçerli bir yorum haline gelmekteydi. Osmanlı Devleti gibi Avrupa’nın diğer ülkelerinden farklı bir tarihselliği olan ülkede, vatandaşlığın tarifi din temelli olup hem karmaşık hem de heterojen bir karakteristiği resmetmekteydi. Lakin vatandaşlığın Türkiye Cumhuriyeti’ndeki el alınışı ise seküler/laik ve çağdaş bir Türklük tanımında kendini bulmuştur. Yeni kurumsal anlayışı ve ideolojik vasıfları ile Cumhuriyet ideolojinde, Kemalist Türk milliyetçilerinin temel düşünce evrenini yapılan inkılâplar ifşa ve inşa etmekteydi. Haliyle millî vatandaşlığın çerçevesi de bu gelişmeler nazarında oluşmaktaydı. Bu süre zarfında yeni ulusal karakterli vatandaşlık tanımına uymayanların veya uymak istemeyenlerim çeşitli siyasi, kültürel, bürokratik ve hukuki süreçler beklemekteydi. Bu çalışmada, erken cumhuriyet yıllarında uygulanan yeni vatandaşlık rejimine uymayan kişilerin vatandaşlıktan çıkarılma süreçleri ele alınacaktır.
Databáze: OpenAIRE