Popis: |
Ahlak felsefesinde daimi bir problem olan ‘En Yüksek İyi’, Jeremy Bentham ve John Stuart Mill tarafından en çok sayıda insanın en yüksek miktarda mutluluğunu temin edecek olan fayda ilkesi çerçevesinde yorumlanmaya çalışılır. Bu çerçevede geliştirilen fayda ilkesi sayesinde, ahlaki problemleri toplumsal düzlemde değerlendirmeye çalışan faydacı ahlak anlayışı, Bentham ve Mill ile esas biçimini aldığı günden günümüze kadar olan süreçte birçok eleştiriye maruz kalır. En önemlilerinden biri olarak nitelendireceğimiz ve bu makalede odaklanacağımız eleştiri, insanın insan olmak bakımından değerini görmezden gelen ve dolayısıyla insan haklarına karşı bir pozisyonda olması gerekçesiyle faydacılığı hedef göstermektedir. Faydacılık ve insan hakları ilişkisine değindikten sonra faydacılığın ilk biçimi olarak adlandırılan eylem faydacılığın, mümkün olabildiği kadar çok sayıda insanın yine yüksek miktarda mutluluğunu temin edecek eyleme odaklanarak çoğunluk içinde gözden kaçırılan insanın bireyselliği ve şahsi değerleri bağlamında insan hakları tarafından eleştirisini ele alacağız. Bu çalışmanın nihai hedefi olarak ise eylem faydacılığının bu eleştiriye karşı yetersizliği noktasında, faydacılığın ikinci biçimi olarak Richard B. Brandt tarafından sunulan kural faydacılığa ve eleştiriye çözüm niteliğinde hakları muhafaza ve müdafaa eden yapısına değineceğiz. |