Popis: |
Tarih içerisinde Arap dilinin gelişmesine katkıda bulunacak birtakım teoriler ortaya konulmuştur. Bu teorilerin temel amacı da dilin kendi içinde sistemli, tutarlı ve mantıklı bir yapı arz etmesini sağlamaktır. Gerek dini saikler gerekse toplumun sosyo-kültürel durumu, dağınık halde bulunan zengin dil malzemesine sahip Arapçanın derlenmesini gerekli kılmıştır. Bu minvalde hicri I. yüzyıldan itibaren dilde ve özellikle Kur’an’ın okunmasında meydana gelen lahn’ın etkisiyle Arapça belli kurallar çerçevesinde ele alınmış ve saf dilin öğrenilmesi adına çölde yaşayan bedevî Araplardan yararlanılmıştır. Zira fetihler neticesinde genişleyen topraklar farklı etnik unsurların bir arada yaşamalarına ve dilde hataların ortaya çıkmasına sebep olmuştur. İlerleyen dönemlerde dil bilginleri bu alanda eser telif etmiş ve özgün fikirler ortaya atmışlardır. Nitekim zamanla geliştirilen âmil ve nazım teorileri bu çalışmaların birer ürünüdür. Bu meyanda dilin felsefi boyutu ve mantikî tutarlılığını hedefleyen teorilerden birisi de asıl ve fer? nazariyesidir. Hadis ve fıkıh gibi islamî ilimlerde bu ayrım daha yaygın kullanılmakla birlikte Osman Aktaş, “Arapçada Asıl ve Fer? Nazariyesi” adlı çalışmasında bu ayırımın Arap diline sağladığı kolaylıkları, oluşturduğu sistemi ve sunduğu felsefi boyutu klasik ve modern kaynaklar eşliğinde tespit etmeye çalışmıştır. |