Popis: |
Bu çalışmanın amacı; tek ve çift taraflı dudak ve damak yarığı bulunan ergen hastaların ağız sağlığı ile ilişkili yaşam kalitesi, ortodontik tedavinin neden olduğu anksiyete seviyesi, benlik saygısı ve vücut algısı düzeyinin değerlendirilmesi ve elde edilen bulguların aynı yaş aralığındaki dudak damak yarığı anomalisi bulunmayan bireyler ile karşılaştırılmasıdır.Bu çalışmaya 10-19 yaşları arasında, ortodontik tedavi görmekte olan çift taraflı dudak ve damak yarığına (ÇTDDY) sahip 25 birey, tek taraflı dudak ve damak yarığına (TTDDY) sahip 25 birey ve dudak damak yarığı (DDY) anomalisi bulunmayan 25 birey olmak üzere toplam 75 birey ve ebeveynleri dahil edilmiştir. Bireylerin ağız sağlığına bağlı yaşam kalitesi Dental Estetiğin Psikososyal Etkisi Anketi (Psychosocial Impact of Dental Aesthetics-PIDAQ), ortodontik kaygı Çapa Anksiyete Skalası (ÇAS), benlik saygısı Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği (RBSÖ), vücut algısı Vücut Algısı Ölçeği (VAÖ) kullanılarak değerlendirilmiştir. Hastaların sosyodemografik ve tanımlayıcı özelliklerini belirlemek için sosyodemografik veri formu uygulanmıştır. Bireylerin psikososyal durumuna ilişkin ebeveyn görüşleri Vizüel Analog Skala (VAS) ile değerlendirilmiştir. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistiksel metotlar (ortalama, standart sapma), tek yönlü varyans analizi (ANOVA), Tukey HSD testi, bağımsız iki örneklem t testi, Ki-kare testi ve Pearson Korelasyon testi kullanılmıştır. Sonuçlar, anlamlılık p0,05). ÇTDDY'li bireylerin benlik saygısı düzeyi kontrol grubundaki bireylerden istatistiksel olarak anlamlı seviyede düşüktür. ÇTDDY ve TTDDY'li bireylerin PIDAQ genel puanları kontrol grubundaki bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı seviyede düşüktür. DDY'li bireylerin vücut algısı ile benlik saygısı arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. Aynı zamanda DDY'li bireylerin vücut algısı ile ağız sağlığına bağlı yaşam kalitesi arasında da pozitif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. ÇTDDY'li bireylerin benlik saygısı düzeyi ile PIDAQ dental özgüven alt ölçeği arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu tespit edilmiştir. DDY'li bireylerin ebeveynleri kontrol grubundaki ebeveynlerine kıyasla çocuklarını psikososyal olarak daha olumsuz değerlendirmişlerdir.DDY anomalili ergenlerde benlik saygısı ve ağız sağlığına bağlı yaşam kalitesinin düşük düzeyde saptanmış olması, deformite ile ilişkili psikososyal etkilerin önceden tespit edilerek önlemler alınması gerektirdiğini düşündürmektedir. DDY anomalisi sadece fonksiyonel ve estetik problemlere yol açan bir hastalık olarak değil, ruh sağlığını da etkileyebilen bir durum olarak ele alınmalı ve tedavi planında rutin ortodontik tedaviler, cerrahi müdahaleler ve konuşma terapilerinin yanısıra psikiyatrik değerlendirmelere de yer verilmelidir. This study aims to determine the oral health related quality of life, anxiety caused by orthodontic treatment, self esteem and body image of individuals with unilateral and bilateral cleft lip and palate and comparison of the findings with the individuals without cleft lip and palate anomalies in the same age range.This study included 75 individuals and their parents who were aged between 10 throught 19 and undergoing orthodontic treatment, 25 individuals of them with bilateral cleft lip and palate (BCLP), 25 individuals of them with unilateral cleft lip and palate (UCLP), and 25 individuals of them without cleft lip and palate cleft (CLP) anomaly. The Psychosocial Impact of Dental Aesthetics Questionnaire (PIDAQ) for assessing the quality of life, Body Cathexis Scale (BCS) for assessing body perception, Çapa Anxiety Scale (ÇAS) for assessing orthodontic anxiety, the Rosenberg Self-Esteem Scale (RSES) for assessing self-esteem were used. Sociodemographic data form was applied to determine the sociodemographic and descriptive features of the patients ve parental opinions about the child's psychosocial condition were assessed by the Visual Analog Scale (VAS). Descriptive statistical methods (mean, standard deviation), one-way variance analysis (ANOVA), Tukey HSD comparison tests, independent samples t-tests, Chi-square tests, Pearson correlation tests were used in the evaluation of the data. The results were evaluated with a significance level of p 0.05). The self-esteem level of the individuals with BCLP was significantly lower than the individuals in the control group. The PIDAQ total scores of both BCLP and UCLP groups were significantly lower than the control group. It was determined that there was a positive relationship between body perception and self-esteem of individuals with CLP. Additionally, it was determined that there was a positive relationship between the body perception of the individuals with CLP and the health related to oral health. It was determined that there was a positive correlation between self esteem level of the BCLP group and PIDAQ dental self-confidence subscale. Parents of individuals with CLP reported their children psychosocially affected more negatively compared with the parents in the control group.The low level of self-esteem and oral health-related quality of life in adolescents with CLP suggests that the psychosocial effects associated with deformity require to be determined in advance and measures should be taken. CLP should be considered not only as a disease-causing functional and aesthetic problems but also as a condition that can affect mental health and treatment plan should include routine orthodontic treatments, surgical interventions, and speech therapies as well as psychiatric evaluations. 408 |