Popis: |
İnsanlık tarihi kadar eski olan göç hareketleri Soğuk savaşın sona ermesi ve küreselleşmenin etkisi ile güvenlik çalışmalarında bir tehdit olarak algılanmaya başlamıştır. 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleşen terör saldırısı sonrasında ise uluslararası terörizmle mücadele için göç ve sığınma politikaları bir araç olarak kullanılmıştır. 11 Eylül sonrasında biyometrik sistemler ilk olarak ABD'de uygulanmaya başlamıştır. Biyometrik sistemlerin sınır kontrolleri, belge sahteciliği, bilinen veya şüphelenilen teröristlerin ülkeye girişini engellemek amacıyla kullanımı hızla artmaktadır. Bu çalışmada öncelikle göç, güvenlik ve terörizme ilişkin kavramsal çerçeve çizilmeye çalışılmış, ardından 11 Eylül sonrasında göçün güvenlik sorununa dönüşümü ve alınan önlemler irdelenerek biyometrik sistemlerin etkinliği, uygulama alanları, avantajları ve dezavantajlarına yer verilmiştir.Anahtar Kelimeler: Göç, Güvenlik, Biyometrik, Sınır Kontrolü, Uluslararası Terörizm Migration movements that are as old as human history have begun to be perceived as a threat to security work by the end of the Cold War and the effects of globalization. Migration and asylum policies were used as a tool to fight against international terrorism after the terrorist attacks in the United States on September 11, 2001. After September 11, biometric systems first started to be implemented in the United States. Biometric systems are increasingly being used for border control, forgery of documents, to prevent known or suspected terrorists from entering the country. In this study, firstly the conceptual framework of migration, security and terrorism was tried to be drawn, then, the transition of immigration to security problem and the measures were taken in the period of post 9/11, the effectiveness, implementation areas, advantages and disadvantages of the biometric systems were mentioned.Key Words: Migration, Security, Biometrics, Border Control, International Terrorism 85 |