| Popis: |
Siyaset ve iletişim disiplinlerinin bileşimi olarak tanımlanan siyasal iletişim olgusu, toplumsal yaşam pratiği açısından bireylerin siyasi ideolojilerini, karar ve tercihlerini belirlemede doğrudan etkinliği olan kuramsal bir kavramdır. Kitle iletişim araçları, bir diğer ifadeyle medya, her türlü siyasal enformasyonu kitlelere ulaştırmada en önemli kaynaktır. Özellikle demokrasinin egemen olduğu toplumlarda medyanın ana işlevi, kamuoyunu oluşturmak ve kamunun siyasi tutum ve kanaatleri üzerinde etkili olmaktır. Siyasal iletişim çalışmaları, özellikle demokratik toplumlarda sosyal bir olgu olarak seçim dönemlerinde önem kazanmaktadır. Özellikle haber medyası seçim dönemlerinde, iktidar sahipleri ve üst düzey karar alıcılar tarafından üretilen politik mesajları medya aracılığıyla ileterek seçmen kitlesinin siyasi kararlarında belirleyici rol oynamaktadırlar. Çalışmanın konusu; 7 Haziran 2015 Genel Seçimi ve 1 Kasım 2015 Erken Genel Seçimleri öncesi birer aylık seçim kampanyaları dönemlerinde, ulusal yayın yapan üç gazetede yayınlanan doğrudan seçim ile ilgili haberlerin konularının, tonunun, siyasal partilere ve aktörlere karşı yaklaşımlarının niceliksel içerik analizi yöntemiyle çözümlenmesi ve elde edilen bulguların karşılaştırmalı olarak siyasal iletişim açısından incelenmesidir. Araştırma evrenini doğru temsil etmesi açısından, temsil ettikleri yayın politikaları ve siyasi eğilimleri göz önüne alınarak Cumhuriyet, Hürriyet ve Sabah gazeteleri çalışma kapsamına dahil edilmiştir. Çalışmada bu üç gazetenin vitrin sayfası olarak nitelendirilen birinci sayfalarındaki seçim haberleri ve bu haberlerin iç sayfalardaki devamları analiz kapsamına alınmıştır. Yapılan analizler sonucunda her üç gazetenin de seçime giren siyasal partilerle ilgili haberleri veriş biçimleri, haberlerin konusu, tonu, ana aktörler ve eleştirilen aktörlere karşı takınılan tavır açısından, içinde bulundukları ideolojik ortam ve farklı sahiplik yapıları gereği farklı tutum sergiledikleri tespit edilmiştir. Ayrıca iki seçim dönemi arasında da ele alınıp analiz edilen kategoriler açısından farklılıklar olduğu tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Siyasal İletişim, Gündem Belirleme, Genel Seçim, İçerik Analizi, Medya Sahiplik Yapısı The political communication phenomenon, defined as the combination of politics and communication disciplines, is a theoretical concept that has a direct effect on determining political ideologies, decisions, and preferences of individuals in terms of social life practice. The mass communication, in other words, `the media`, is the most important source to communicate all kinds of political information to masses. The main function of the media, particularly in societies where democracy prevails, is to create public opinion and to influence the political attitude and opinions of the public. Political communication studies gain importance in election periods as a social phenomenon, especially in democratic societies. In particular, the news media play a determining role in the political decisions of the electorate by transmitting political messages produced by power holders and top decision-makers during elections.The subject of this research is to analyze the topics and tone of the news directly about the election, their attitudes towards political parties and actors during one-month election campaigns before the June, 7 2015 General Elections and November, 1 2015 Early General Elections by quantitative content analysis method and to examine the findings in terms of comparative political communication. In order to represent the research population correctly, the Cumhuriyet, Hürriyet, and Sabah newspapers were included in the scope of the research taking into consideration the publishing policies and political tendencies they represent. In the research, the election news on the first pages of these three newspapers, which are described as showcase pages, and the continuation of this news on the inside pages were included in the scope of analysis.As a result of the analysis, it was determined that all three newspapers had different attitudes towards the political parties in terms of the manner in which the news is given, the topic and the tone of the news, their attitudes towards the main actors and the criticized actors, the ideological environment they are in and the different ownership structures. It was also determined that there were differences in terms of categories discussed and analyzed between the two election periods.Keywords: Political Communication, Agenda-Setting, General Election, Content Analysis, Ownership of Media 137 |
