Popis: |
Türkiye'de ekonomi politikalarında 1980 sonrasında önemli bir değişim olmuştur.Bu çerçevede, pazarın rolünün artmasını ve devletin rolünün azalmasını öngören YapısalUyum Politikaları uygulanmıştır. Bu politikalar yoksulluğu artırmış, özellikle sağlıksektörü açısından sosyal kalkınmayı geciktirmiştir. 1980 sonrası Türkiye'de sağlıksektöründe göze çarpan bir özellik, sağlık finansmanı ve hizmet sunumundahakkaniyetsizliktir. Devletin sağlık harcamaları azaltılamamış ve sağlık hizmeti sunumugeliştirilememiştir.Hakkaniyet, devletin toplumun sağlık hizmeti ihtiyaçlarının devletçekarşılanabilmesinin değerlendirilmesinde analitik bir araçtır. Aynı zamanda sağlıksektörünün ulaşmak istediği bir hedeftir. Sağlık hizmet pazarının serbest piyasakoşullarından farklılaşması nedeniyle, devletin etkinliğine gereksinim vardır. Bu kapsamdahakkaniyet hedefi, devletin sağlık hizmetleri finansmanı ve sunumunun geliştirilmesindeetkinlik göstermesi gereken alanların belirlenmesinde yol göstericidir. Hakkaniyetinsağlanmasında, sağlık sektörü kaynakları en çok ihtiyaç duyulan alanlara ve ihtiyaçlaragöre dağıtılmalıdır. Böylelikle, sağlık hizmetlerinde hakkaniyetin geliştirilmesi,verimlilikte de artış getirecektir. Bu çalışmada Sağlık Hizmetleri Kullanım Araştırması(1992) verileriyle yapılan Türkiye sağlık sektöründe hakkaniyet analizinin sonuçları, sağlıkhizmetlerine ulaşılabilirliğin finansal ve coğrafi yerleşim açısından oldukça kısıtlı olduğunugöstermiştir.Bu çalışmada ayrıca, beşeri sermayeyi temsil eden sağlık statüsünün, Türkiye'deillerin büyüme hızlarının yakınsaması testinde anlamlılığı da sorgulanmıştır. Yukarıdaanılan hakkaniyet analizinden bir Kronik Hastalık Endeksi (KHE) elde edilmiş veyakınsama tahmininde kullanılmıştır. Sonuçlar, iller arasındaki koşullu yakınsamanınaçıklanmasında sağlık statüsündeki farklılıkların etkili olduğunu göstermektedir. Ayrıca,sektörel müdahale gerekliliklerinin belirlenmesinde, KHE'nin gelişme endekslerine göredaha iyi bir araç olduğu gösterilmiştir. Bu, hakkaniyete dayalı ölçümlerin sektörelihtiyaçların karşılanmasında devlete daha yol gösterici işlev gördüğü anlamına gelmektedir There has been a major shift in economic policies in Turkey after 1980. TheStructural Adjustment Policies implemented in this context required an increased role forthe market and a reduced role of the state in economic activities. These policies causedincreased poverty, impeded social development, particularly in terms of the health services.A significant observation as to the post 1980 health sector in Turkey has been inequity infinance and provision of health care. The government health expenditures could not bereduced and health service provision could not be improved.Equity is both an analytical tool for assessing public responsiveness to the healthcare needs of the population and an objective for the health sector. Due to imperfections inthe functioning of the health care market, there is a need for government activity. As such,equity guides government in areas requiring intervention to improve finance and provisionin health services. Health care resources should be allocated according to need, where theyare needed most. In this way, improved equity in health sector brings increased efficiency.Based on the data derived from a Health Services Utilization Survey (1992), the findings ofthe equity analysis of the health sector in Turkey indicated that access to health services hasbeen significantly restricted in terms of financial status and geographical location.The study also queries the relevance of health status, as representative of humancapital, in testing convergence in growth rates among provinces in Turkey. A ChronicDisease Index (CDI) is derived from the aforementioned equity analysis and used inconvergence estimation. The findings suggested that the differences in health status havebeen effective in explaining conditional convergence among provinces. The CDI alsoconstitutes a better indicative, as compared to conventional development indices, for sectorspecific intervention requirements. This implies that an equity-based measurement providesa better guidance in meeting sectoral requirements. 213 |