Popis: |
Konjenital kalp hastalıklarının prooksidan süreci tetiklediği düşünülmektedir. Hücresel düzeyde myokard kasılmasına olan etkilerinden, iskemi ve hipoksi sebebiyle oluşturduğu reaksiyonlara kadar birçok tez mevcuttur. Oksi- datif stresin birçok hastalığın temelini oluşturmakla birlikte, postoperatif komplikasyon riskini arttırdığı, hastaların nörokognitif gelişimlerini belirgin olarak etkilediğine dair çalışmalar da mevcuttur. Bu sebeplerle; pediatrik kalp cerrahisi uyguladığımız hastala- rımızdan siyanotik ve asiyanotik olanlar arasında oksidatif stres belirteçleri açısından farklılık olup olmadığı, hastaların yaşlarının, yapılan operasyonun, uygulanan KPB tek- niğinin ve süresinin, mekanik ventilasyon esnasındaki oksijenizasyon düzeyinin bu be- lirteçler üzerinde farklılık oluşturup oluşturmadığının ölçülmesini amaçladık. Prospektif olarak planlanan çalışmaya Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerra- hisi Anabilim Dalında 01/11/2014 ile 15/02/2015 tarihleri arasında konjenital kalp hasta- lığı tanısıyla kardiyak operasyon uygulanan 85 hasta dahil edildi. Ameliyat öncesi servi- se yattıkları günde ve ameliyatı takip eden ilk 24 saat içinde alınan kan örneklerinde; Hb, BK, ürik asit, GSH, MDA ve TAC değerlendirildi. Siyanotik, asiyanotik, hiperoksi- jenize, normooksijenize, KPB uygulanmış ve uygulanmamış hasta grupları arasında kar- şılaştırmalar yapıldı. Verilerin analizi SPSS v 21.0 istatistik paket programı ile yapıldı. Yaş ile preoperatif TAS değerleri arasında pozitif korelasyon bulundu. Siyanotik ve asi- yanotik hastaların preoperatif antioksidan rezerv kapasitelerinin farklı olmadığı tespit edildi. Siyanotik hastalarda preoperatif TBARS seviyeleri daha düşük olduğu halde post- operatif seviyeleri anlamlı olarak daha yüksek bulundu. Siyanotik hastaların oksidatif strese karşı daha savunmasız olduğu ortaya kondu. Postoperatif dönemde TBARS değer- lerinin arttığı, GSH değerlerinin azaldığı, dolayısıyla operasyon ile birlikte bir takım fak- törlerin oksidatif strese yol açtığı tespit edildi. Oksijenizasyon düzeyinin oksidatif stres belirteçleri üzerinde belirgin bir farklılığa neden olmadığı bulundu. KPB efektif şekilde uygulandığında süresinin oksidatif stres üzerinde tahmin edildiği kadar olumsuz bir etkiye sebep olmadığı görüldü. Siyanotik hastalarda preoperatif Hb değerinin daha yük- sek olmasının postoperatif oksidatif hasara katkı yapabileceği düşünüldü. Hastaların daha küçük yaşlarda oksidatif strese karşı daha savunmasız olduğu, postoperatif dönem- de TBARS seviyelerinin artmış ve GSH seviyelerinin düşmüş olmasının cerrahi, KPB, iskemi/reperfüzyon, inflamasyon, demir yükü, oksijenizasyon gibi birçok faktöre bağlı olarak ortaya çıkan oksidatif hasarın birer göstergesi olduğu, oksijenizasyon seviyesinin oksidatif stres üzerinde belirgin bir farklılığa neden olmadığı, KPB'ın oksidatif strese neden olduğu ancak efektif bir şekilde yönlendirildiğinde süresinin oksidatif stres üze- rinde belirgin bir negatif etki oluşturmadığı tespit edilmiştir. Congenital heart diseases is thought to induce prooxidant process. Starting from the effects of myocardial contractility at the cellular level, ischemia and hypoxia due to many of the reactions that create the thesis is available. There are studies that; oxidative stress causes the basis of many diseases, while the risk of postoperative complications to increase and has a significant effect on the neurocognitive development of patients. For these reasons; we aimed to measure whether or not there is a significant difference between the ones that we apply pediatric cardiac surgery among cyanotic and acyanotic patients with markers of oxidative stress. If the ages of the patients, the technique of operations and CPB, the duration of CPB and oxygenation during mecha- nical ventilation is creating a significant difference on the level of indicators. The study was planned prospectively at Hacettepe University Medical Faculty Department of Cardiac and Vascular Surgery with a diagnosis of congenital heart disease with cardiac operation applied between the dates of 01/11/2014 and 15/02/2015, 85 patients were included. The samples taken before surgery and within the first 24 hours following surgery, then evaluated for Hb, WBC, uric acid, GSH, MDA and TAC. Cyanotic, acyanotic, hyperoxygenated, normooxygenated, CPB applied and unapplied compari- sons between patient groups were made. Analysis of data was performed with statistical program SPSS V 21.0. Positive correlation found between age and preoperative TAS values. Cyanotic and acyanotic patients in the preoperative period were not found to be different antioxidant capacities of the reserve. Although preoperative TBARS levels were significantly lower in cyanotic patients, postoperative levels was found to be higher. Cyanotic patients were found to be more vulnerable to oxidative stress. In the postoperative period, TBARS values increased and GSH values reduced, and hence the oxidative stress caused by operation in conjunction with a team of factors was detected. The level of oxygenation does not cause a significant difference on markers of oxidative stress. If effective CPB is applied, then the duration of CPB does not have predicted negative effects on oxidative stress. Cyanotic patients had higher preoperative Hb values, it was thought that might contribute to postoperative oxidative damage. At a younger age patients are more vulnerable against oxidative stress. The increased levels of TBARS and the decreased levels of GSH are the indicators of oxidative damage depending on many factors such as surgery, CPB, ischemia/ reperfusion, inflammation, iron overload and oxygenation. It doesn't cause a noticeable difference over the level of oxygenation on oxidative stress. Oxidative stress is caused by CPB, but if redirected in an effective manner it has been observed that longitivity of CPB doesn't create a significant negative impact on oxidative stress. 141 |