Popis: |
Tüm canlıların yaşamı için en gerekli maddelerden biri sudur. Canlı yaşamı, susuz mümkün değildir. Bu nedenle tarih boyunca bütün medeniyetler büyük akarsu kıyılarında kurulmuştur.Doğal olarak bir akarsu, kaynağından sona erdiği noktaya kadar yatağı ve kolları ile bir bütündür. Ancak, toplumların devlet olarak örgütlenmesi, bu doğal bütünlüğü yapay bir şekilde bölmekte ve aynı akarsuyun değişik kesimleri, farklı devletlerin egemenlik alanları altında kalmaktadır. Bu durum, devletlerarasında önemli sorunlara neden olmaktadır.Akarsulardan faydalanma Türkiye açısından da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Akarsuların akış yönüne göre, aşağı kıyıdaş olduğu akarsularda -örneğin Meriç, Tunca, Asi- diğer komşu devletlerin faydalanma eylemlerinden etkilenmekte, buna karşılık yukarı kıyıdaş durumunda bulunduğu akarsularda -örneğin Dicle ve Fırat- giriştiği ve girişeceği faydalanma eylemleri diğer devletleri etkilemektedir.Bu tezin amacı, Dicle ve Fırat nehirlerinin, Türkiye-Suriye ilişkilerinde oynadığı rolün önemini incelemektir. Çalışmanın temel çıkış noktası, son dönemde Batılı otoritelerin ve yazarların, özellikle Ortadoğu ülkeleri için, sıkça ?su savaşları? senaryoları üretmeleri ve bunu dile getirmelerindeki doğruluk payını araştırmaktır. Konuyu tahlil edebilmek için Türkiye ve Suriye arasında gelişen su sorunlarının anlaşılması ve açıklanması gerekmektedir. Bu sebeple, Dicle ve Fırat nehirlerinden faydalanmada ortaya çıkan sorunların bazılarının değerlendirilmesi yapılmaya çalışılacaktır. Suyun neden sorun olduğu ve nasıl çözülebileceği bilimsel açıdan incelenecektir.Anahtar SözcüklerSınıraşan Su, Dicle, Fırat, Uluslararası Hukuk, Türkiye, Suriye As is well known, water is one of the most fundamental elements for all the living beings. Life is not possible without water. For this reason, most of the ancient civilizations were founded on the banks of rivers throughout the history.A river is ought to be considered as a whole with its tributaries from its origin till it reaches the sea. International community is composed of states and transboundary rivers fall into the territories of various states. For this reason, those waters ought to cross through the territories of states, meaning that different parts of the same river are under the sovereignty of different states. Such a watercourse creates disputes between the neighbor states due to their conflicting interest and benefits for the utilization of the waters.In Turkey, we also face serious problems stemming from the utilization from waters. According to their directions of current, with the rivers that start in different countries end flow into Turkish territories such as Meric, Tunca, Asi Turkey is affected by the water utilization acts of other neighbouring countries. By the some taken with the rivers that start in Turkey end flow into neighbouring countries such as Tigris and Euphrates, Turkey?s attempt of water utilization acts other countries.The aim of this thesis is to investigate the effects of Euphrates and Tigris rivers to the relationship between Turkey and Syria. The basic starting point of the study is the scenarios produced by the western authorities and the writers about water wars, especially among Middle East countries and the investigation of the accuracy of the scenarios. In order to analyze the subject, the water problems appeared between Turkey and Syria should be understood and explored. Some of the problems occuring from the utilization of Tigris and Euphrate rivers will be evaluated. Why water is a problem and how it can be solved will also be deal with in a scientific manner.Key Words Transboundary Waters, Tigris, Euphrates, International Laws, Turkey, Syria 101 |