Popis: |
ÖZET Bazen bir kişi, vekâleti veya yetkisi olmaksızın, başkasının işlerini görür. Bunun sonucunda da, iş gören ile, işi görülen arasında karşılıklı bir takım haklar ve borçlar doğar. Aslında, yetkisi olmaksızın başkasının işine müdahale etmek, yerinde olmamakla birlikte, hukuk düzeni, toplumsal yaran gözönünde bulundurarak ve bazı koşullar altında, böyle bir müdahaleyi korumaktadır.Bunun sonucu olarak da, akdî bir zorunluluk ya da temsil yetkisi olmamasına karşın, bir kişinin işlemleriyle, üçüncü kişinin alacaklı veya borçlu durumuna girmesi, olası hale gelmektedir. TBK.'da buna `'vekâleti olmadan başkası hesabına tasarruf adı verilmiştir.(TBK. md. 410-415). Vekâleti olmadan başkasının işini yapma, bir akit değildir. Ancak, burada da akitlerde olduğu gibi, iki taraf vardır.Biri, vekâleti olmadan başkasının işini gören kişi, diğeri de vekâlet vermemesine karşın, işi yapılan kişidir. Örneğin, yolculuğa çıkmış bir kişinin evinin camlan, o evde yokken kınlıyor, komşusu da kınlan camlann yerine, yenilerini taktırtıyor. Ya da, komşusu gaip kişinin borçlusunun getirdiği paralan, alacaklı adına kabul ediyor. Bu ve benzeri durumlarda, vekâletsiz iş görme söz konusudur. Öncelikle, vekâleti olmadan başkasının işini gören, bu işi başarılı olarak sona erdirmek, iş sahibi de, iş görenin iş görme nedeniyle uğradığı zarar lan ve yaptığı masraflan tazmin etmek borcu altına girerler. Vekâletsiz iş gören, işin idaresinde gereken bütün dikkat ve özeni göstermek ve başladığı işi bitirmek zorundadır. Aynca, iş gören iş görme ile ilgili bütün kusurlanndan da sorumludur. Vekâletsiz iş görme kurumunun kapsamı, Roma Hukuku' ndaki nesotiorum geştio' dan geniş ölçüde etkilenmiştir. Aslında, Roma Hukuku' ndaki nesotiorum şestio kurumu ile Türk Hukuku' ndaki vekâletsiz iş görme kurumu arasında büyük benzerlikler bulunmaktadır. Nesotiorum şestio' nun, büyük olasılıkla ilk biçimi, gaip olan iş sahibinin işlerini gören azad edilmiş kölesi durumundaki procurator 'lar idi. Bunlara, vekâlet ile ilgili kurallar tam anlamıyla uygun düşmediği için, praetor, yeni bir dava yarattı. Zamanla, vekâletsiz olarak yapılan başka tür işlemleri de kapsayan, daha geniş kapsamlı, esnek nitelikte, bona fides bir dava yaratılmış ve vekâletsiz iş görmenin taraflanna bu dava uygulanmıştır. İş gören, her zaman borç altına girer, iş sahibi ise bazı durumlarda 187borçlanır. Bu nedenle, açılacak davalar actio nesotiorum sestorum directa ve actio nezotiorwn sestorum contraria biçimindedir. Roma ve Türk Hukuk' lannda vekâletsiz iş görme hakkındaki bu çalışmada kısaca, bu kurumun Roma Hukuku' nda ortaya çıkışı, gelişimi, düzenlenme biçimi ele alınmış, daha sonra Türk Hukuku' ndaki durumu incelenmiştir. Son olarak da, bu iki Hukuk Sistemi arasında vekâletsiz iş görme kurumu açısından var olan benzerlikler ve ayrılıklar saptanmaya çalışılmıştır. 188 ABSTRACT Sometimes, a person might do a work of another person, instead of him, although he hasn't got a power of attorney or authority to do the job. As a result of this, some rights and some obligations are arised, between the person who does the work and the owner of the work. In fact, intervention to another's work without having authority to do it, is not something acceptable, but while considering public benefits, regulations, under some certain conditions, protect such an intervention. So, as there is not any obligation arising from a contract or an authority of representation, with the actions of a person, it is possible to make another person as a creditor or a debtor. In Turkish Obligations Law, this is called as `acting on account of another person without mandate (proxy)`. (TBK. art.410-415). Doing another person's work without a mandate (agency without a mandate) is not a contract. But, like contracts, there are two sides in here. One is, the person who does the work without having a mandate, and the other, is the owner of the work. For example, someone is out for a journey and the windows of his house are broken down in his absence. His neigbour, has made them repaired. Or, the neighbour is accepting the payment of the debtor, in the name of the creditor, when creditor is absent. In these and similar situatians, there is agency without a mandate. First of all, the person who does the work of another without a mandate, must end the work successfully and the owner of the work, must compensate the loss and the expenditures of the person who does the work. The person who does the work without a mandate, must show all the attention and care needed for doing this work. Also, he is responsible for all of his faults in doing this work. The scope of this instituon is been widely effected from negotiorum sestio in Roman Law. In fact, there are many resemblances between neşotiorum şestio of Roman Law and agency without a mandate of Turkish Law. Probably, the oldest form of neşotiorum zestio was procurator. That is a slave, set free, doing the works of his absent ex-master. Because, the rules of mandatum was not suitable for such a situation, praetor had form a new type of action (trial). Later, a wider, more elastic, bona fides suit which includes other types of agencies without a 189mandete was formed. The one who does the work, always get in debt, but the owner of the job, gets in debt only in certain conditions. Because of this, the suits used are, actio negotiorum gestorum directa and actio negotiorum gestorum contraria. In this research about agency without a mandate, the appearence, development and regulations of this instituon in Roman Law is examined, then its' status in Turkish Law is examined. At last, it is tried to be determined the resemblances and differences of this instituon in these two Law Systems. 190 195 |