Popis: |
Toplumun yaşam standartlarının korunması ve sürdürülebilirliğinin devamı için enerji arzının sürekliliği esastır. Sanayi devrimini takiben enerjinin temin edilebilmesi için başvurulan fosil kaynaklar sınırlı rezervlere sahiptir ve sonludur. Ayrıca kullanımlarının sonucu, ozon tabakasının delinmesi, iklim değişiklikleri, havanın, suyun ve toprağın kirlenmesi, bitki örtüsünün ve hayvanların yok olması gibi çeşitli çevre sorunlarına sebep oldukları bilinmektedir. Dünyadaki yaşamın devamı için, insanoğlunun ihtiyaç duyduğu enerjinin çevre ile uyumlu kaynaklardan temin edilmesi mecburidir. Yenilenemeyen enerji kaynaklarının kullanımının sürdürülebilir olmadığı gerçeği doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması gerekliliği, sürdürülebilir bir yaşam için şarttır. Bu sebeple yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanım kararı bir tercih değil, bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye yenilenebilir enerji kaynakları açısından yüksek potansiyele sahiptir. Bu potansiyelin doğru planlama ve uygulamalar ile ülkemizdeki sürdürülebilir turizm ve çevresel duyarlılık üzerinde olumlu etkilerinin olacağı hipotezini savunmak mümkün olacaktır. Bu çalışmada; `Türkiye'de faaliyet gösteren hidroelektrik santralleri, Avrupa standartları takip edilerek kurulup işletildiğinde yerel bölgedeki çevre ve turizme olumlu katkıda bulunur.` Hipotezinin ispatı ve örneklemesinin yapılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda, Türkiye'de yenilenebilir enerji kaynağı açısından hidroelektrik enerji santrallerinin sürdürülebilir turizme ve çevreye etkileri incelenmiş ve bir Norveç firması iştiraki olan Adana Bölgesinde kurulu gücü 20 MW olan Çakıt Hidroelektrik Santrali örneği üzerinden değerlendirmelerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Yenilenebilir Enerji, Hidroelektrik Santrali, Turizm The continuity of energy supply is fundamental for the protection and sustainability of the life standards of the society. Following the industrial revolution, the fossil resources resorted in order for the energy to be supplied are finite and limited in reserves. Moreover, their usage is known to cause various environmental problems, such as the ozone layer depletion, climate change, air, water and soil contamination, and extinction of vegetation and animals. In order for the life on earth to continue, it is required that the energy needed by the humanity is obtained from resources that are compatible with the environment. In accordance with the fact that the usage of nonrenewable energy resources is not sustainable, the requirement to use renewable energy resources is a must for a sustainable life. Therefore, the usage of renewable energy resources is not a preference, but a must. Turkey has a high potential with regards to renewable energy resources. It may be possible to defend the hypothesis suggesting that this potential will have possible effects on sustainable tourism and environmental sensitiveness in our country by means of correct planning and practices. In this study, it is aimed at to prove and exemplify the hypothesis suggesting that `the hydroelectric power plants operating in Turkey positively contribute to environment and tourism in the local region when established and operated in accordance with the European standards`. Within this scope, the effects of hydroelectric power plants on sustainable tourism and environment were investigated in terms of renewable energy resources in Turkey, and evaluations were made by means of Cakit Hydroelectric Power Plant example, a Norwegian company subsidiary located in Adana region with an installed capacity of 20 MW. Keywords: Renewable Energy, Hydroelectric Power Plant, Tourism 123 |