Popis: |
GirişSH-HSK, ilk olarak 2010 yılında Salomao ve arkadaşları tarafından tariflenen HSK'nin yeni tanımlanan varyantıdır. Tanımlayıcı bu ve benzeri çalışmalarda,SH-HSK'nin steatohepatit ve metabolik sendrom ile ilişkili olduğu vurgulanmaktadır. Çalışmamızda, tümörde izlenen steatozik ya da steatohepatitik özelliklerin, klinik ve histopatolojik parametrelerle olan ilişkisi ve de yeni tanımlanmış olan SH-HSK kavramı irdelendi.Materyal ve MetodAnabilim Dalımızda 2000-2013 yılları arasında karaciğer eksplant ve rezeksiyon materyallerinde sirotik ve sirotik olmayan zeminde gelişen, HSK tanısı almış 151 olgu tekrar gözden geçirildi. Histopatolojik verilerin, hasta dosyalarından elde edilen demografik, laboratuar ve klinik veriler ile olan ilişkisi değerlendirildi.BulgularHSK tanısı alan 151 hastadan 13'ünde(%9)bulgular SH-HSK ile uyumluydu. SH-HSK grubunda ortalama yaş 56,69 olup, olguların 4'ü (%30,8) kadın, 9'u (%69,1) erkek idi. SH-HSK'li olgularda metabolik sendrom açısından önemli kriterlerden olan diyabet öyküsü, hiperlipidemi varlığı, dislipidemi varlığı, VKİ yüksekliği diğer tümör tiplerine göre daha sık görülmekteydi. Ancak bulgularımızda, metabolik sendrom komponentleri ile tümör grupları arasındaki ilişki mevcut çalışmalardan farklı olarak istatistiki olarak anlamlı değildi (p >0,05). Çalışmamızdaki hastaların 16'sında (%10,6) etiyolojide aşırı alkol kullanımı olduğu görüldü. Aşırı alkol kullanımı etiyolojisi en sık %27 ile `%50'den az SH-HSK` 'li olgularda izlenirken, bu oran Klasik HSK'de %8,7 , SH-HSK'de %7,7'dir. Etiyolojide alkol aşırı kullanımı ile tümör tipleri arasındaki ilişki istatistiki olarak anlamlıydı (p=0,037). Çevre parankimde en sık steatoz ve steatohepatit izlenen tümör tipi SH-HSK idi. Çevre parankimde steatohepatit varlığı SH-HSK'li olguların %15,4'ü Klasik HSK olguların ise%3,9'ünde izlendi. Çevre parankimde steatoz ve steatohepatit varlığı ile tümör tipleri arasındaki ilişki anlamlı değildi. (p değeri sırasıyla 0,067 ve 0,359)SonuçElde edilen sonuçlar SH-HSK'nin sadece metabolik sendrom ve ADSH ile ilişkili olmadığını düşündürmektedir. HSK'de ortaya çıkan bu steatozik ve veya steatohepatitik morfoloji altta yatan hastalıktan ziyade ekspresyonu artan genlerle ilişkili olması olasıdır. Çalışma ülkemizde SH-HSK ile ilgili yapılan ilk ve tek geniş çaplı çalışma olması, SH-HSK olgularının sıklığını ve etiyolojisini araştırması yönüyle literatüre önemli veriler sunmaktadır. ObjectiveSH-HCC, which is new defined variant of HCC, is first described in 2010 by Salomao and colleagues. In this descriptive study and other studies, it is emphasized that the SH-HCC is associated with metabolic syndrome and steatohepatitis. In our study we have evaluated relationship between steatosic or steatohepatitic features in tumors with clinical-histopathological parameters and new defined SH-HCC concept.Materials and MethodsWe reviewed 151 cases, which had been diagnosed HCC in our department between the years 2000-2013, in the cirrhotic and non-cirrhotic liver explants and resection materials. Demographic, laboratory and clinical data were obtained from patient files and its relationship with histopathological data were evaluated.ResultsAmong 151 HCC patients, 13 cases (9%) were classified as SH-HCC. In this group mean age is 56.69, 4 patients (30.8%) were female and 9 (69.1%) were male. In our study important criterias for metabolic syndrome, like diabetes mellitus, hyperlipidemia, dyslipidemia and high BMI are more often positive seen in SH-HCC than in other tumor types. However, our findings, the relationship between metabolic syndrome components and tumor groups were not statistically significant, unlike the present studies (p >0,05). In our study 16 of the patients (10.6%) had etiology of excessive alcohol use. Excessive alcohol use is the most common etiology with 27% in `less than 50% SH-HCC` group. This percentage is 8.7% for Classical HCC and 7.7% for SH-HCC. The etiology of excessive alcohol use was statistically significant relationship with tumor type (p = 0.037). In non-tumoral liver parenchyma,presence of steatosis and steatohepatitis is most commonly seen in SH-HCC cases. In non tumoral liver parenchyma presence of steatohepatit were observed 15.4% of SH-HCC cases and 3.9% of Classical HCC cases. Relationship between non tumoral liver parenchyma with tumor types are not statistically significant (p values of 0.067 and 0.359 respectively).ConclusionThe results suggest that the SH-HCC is not only associated with the metabolic syndrome and NASH, liked described before. Steatosic and steatohepatitic morphology in HCC is likely to be associated with increased gene expression instead of underlying disease. This first and unique large scale study in our country about SH-HCC will contribute important data to the literature about SH-HCC prevelance and its relationship between etiology. 87 |