Oksipital paroksizmli epilepsilerde klinik ve elektroensefalografik çalışma

Autor: Tata, Gülten
Přispěvatelé: Demirbilek, Ahmet Veysi, Nöroloji Ana Bilim Dalı
Jazyk: turečtina
Rok vydání: 2004
Předmět:
Popis: ÖZET Epilepsi literatüründe Rolandik epilepsinin tanımlanmasıyla parsiyel epilepsilerin mutlaka kortikal bir lezyona bağlı olmadıkları anlaşılmıştır. Oksipital epilepsiler etyoloj ilerine göre idiyopatik ve semptomatik/kriptojenik (olası semptomatik) epilepsilere ayrılmaktadırlar. SOE ve İOLE genellikle EEG bulguları, nöroradyolojik görüntüleme ve nörolojik muayene bulguları ile birbirinden ayrılabilmektedir. Fakat SOE'nin klinik ve EEG bulguları özellikle hastalığın başlangıç dönemlerinde İOLE 'yi taklit edebilmektedir. Prognoz ve tedavi farklılığı nedeniyle İOLE'nin ve SOE'nin ayırımı önemlidir. Bu çalışma, EEG kayıtlarında OP saptanan, temel biyoelektrik aktivitenin ve uykunun siklik organizasyonun normal olduğu ÇEBSOE'li ve SOE'li çocuklarda, bu sendromların ayırt edilebilmesine katkı sağlayabileceği düşünülen klinik ve EEG özelliklerinin incelenmesi amacı ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmamızda SOE grubunda beklenildiği gibi 2 hasta dışındaki tüm çocuklarda nörolojik muayene bulguları saptanmıştır. İOLE'de ise sendromla uymulu olarak tüm hastalarda nörolojik muayene normal bulunmuştur. Nöroradyolojik görüntülemeleri incelendiğinde SOE grubunda tüm hastalarda patolojik bulgular izlenmiştir, İOLE grubunda ise incelenen tüm hastaların görüntülemeleri normal bulunmuştur. SOE grubunda nöbet başlangıç yaşının İOLE grubuna göre anlamlı derecede daha düşük olduğu saptanmıştır (SOE'de 3.5 y, İOLE'de 5.6 y). SOE grubunda % 60, İOLE grubunda ise % 17 hastada nöbetler 4 yaş öncesinde başlamaktadır. İOLE grubunda cinsiyet farkı saptanmamıştır, SOE grubunda ise istatiksel anlamlı olmasada erkek oranı daha yüksek bulunmuştur (erkek/kız 3/1). Her iki grupta görülen nöbet tiplerinin sıklığına bakıldığında otonom semptomlu nöbetler ve iktal senkop İOLE grubunda anlamlı derecede yüksek bulunmuştur (sırayla İOLE'de % 87.5 ve SOE'de % 42; İOLE'de %37.5 ve SOE'de %12.5). Diğer nöbet tipleri için İOLE ve SOE grupları arasında anlamlı düzeyde farklılık saptanmamıştır. Yinede iki grup incelendiğinde İOLE'de göz ve/veya baş deviasyonu ve rolandik nöbetler, SOE'de ise hemikonvulsiyonlar, sekonder jeneralize nöbetler, göz kırpma ve kompleks parsiyel nöbetler daha fazla izlenmiştir. Görsel semptomlu nöbetler her iki grupta eşit oranlarda saptanmıştır. İOLE grubunda nöbetlerin çoğu uykuda, SOE'de ise çoğunlukla hem uykuda hem uyanıklıkta kaydedilmiştir. Epilepsi statüsü SOE grubunda hafif derecede yüksek bulunmuştur. Tüm hastalarda EEG 'de temel biyoelektrik aktivitenin ve uyku organizasyonunun normal olması seçim kriteri olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmada diğer EEG bulguları 48incelendiğinde iki grup arasında OP sıklığı açısından fark bulunmamaktadır ancak seçim kriteri olarak OP varlığının kabul edilmiş olduğunu belirtmek gerekir. OP'nin lateralizasyonuna bakıldığında istatiksel anlamlı fark olmamasına rağmen SOE grubunda sadece tek taraflı OP'nin biraz daha fazla olduğu, bilateral senkron asimetrik OP oranının ise İOLE'de daha fazla olduğu görülmektedir. Uyanıklık EEG kayıtlarında göz/açma kapama yanıtı iki grup arasında anlamlı farklılık göstermemektedir. Her iki grubun uyanıklık ve uyku EEG'leri karşılaştırıldığında uyku sırasında OP izlenme oranı istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Benzer şekilde, uyanıklık ve uyku sırasında aynı lokalizasyonda OP saptananların ortalama diken sayısı oranları her iki grupta uyku sırasında istatistiksel anlamlı dercede artmış bulunmuştur. Uyanıklık ve uyku kayıtlarında OP'den bağımsız ek odak görülmesi İOLE grubunda SOE grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bulunmasada daha yüksek orandadır. Uyanıklık sırasında her iki grupta hiçbir hastada mültipl diken izlenmemiştir. Uyku süresince istatistiksel anlamlı olmasa da SOE grubunda mültipl diken görülme oranı daha yüksektir. Bu çalışmada EEG bulguları açısından İOLE ve SOE grupları arasındaki anlamlı bulunan tek farklılık OP'in yayılım göstermesidir. İOLE grubunda OP'in hemisferin komşu bölgelerine yayılımı uyanıklıkta % 56.3, uyku sırasında ise % 50 oranlarında kaydedilmiş; SOE grubunda bu oranlar sırasıyla %13.3 ve % 20.8 bulunmuştur. Fokal aktivitenin yayılım göstermesinin kesin olarak idiyopatik veya semptomatik tabloları ayırt edici özelliğini ileri sürmek olanaklı görülmesede idiyopatik epilepsilerde daha sık izlendiği dikkati çekmektedir. Sonuç olarak elde ettiğimiz bulgular ışığında İOLE ve SOE arasında klinik ve elektrografik açıdan bazı farklılıklar kaydedilmesine rağmen birçok benzer bulgunun da görülmesi, hastaların tek bir parametre bazında değil ancak tüm verilerin beraber değerlendirilerek irdelenmesi uygun görünmektedir. 49 57
Databáze: OpenAIRE