Popis: |
ŞEHİRSEL YERLEŞMELERDE FRAKTAL VE HÜCRESEL OTOMATA YÖNTEMİ İLE GELİŞME ALANLARININ BELİRLENMESİ ÖZET Yerleşmelerde çeşitli koşulların oluşturduğu fiziksel doku ve diğer özellikler ayrı nitelikler göstermektedir. Ancak her yerleşmenin makro ve mikro formları arasında organik bir bağ bulunmakta ve genelde sistematik ilişkiler düzeni kademeli olarak belirli zaman aralıklarında benzerlikler göstermektedir. Yerleşmelerde gözlenen bu tür benzerlikler, planlama sürecinde kullanılan yöntem ve modellere evrensel bir boyut kazandırmaktadır. M.Ö. 10000 yıllarından itibaren yerleşik düzene geçiş ve sonrasında, daha rahat, sağlıklı ve düzenli bir yaşam için şehirlerde çeşitli düzenlemeler ve planlanma faaliyetleri başlamış, özellikle 18. yy' dan itibaren geliştirilen ideal yerleşme şemaları ile planlamada yeni yaklaşımlar ortaya çıkmıştır. 1950'li yıllara kadar yapısında çok farklılıklar olmayan planlama çalışmalarında, hesaplama tekniklerinde gözlenen gelişmelerle birlikte yeni yöntemler araştırılmış ve şehirlerin gelecekteki durumlarını tahmin eden modeller ortaya konmuştur. 1980'li yıllarda bilgisayarların aktif olarak planlama çalışmalarında kullanılması, sayısal ortamda modelleme çalışmalarını hızlandırmış ve şehirlerde bilgi sistemleri organizasyonuna olanak tanımıştır. Ülkemizde bu çerçevede 1990'lı yılların başlarından itibaren geliştirilen modelleme çalışmaları ve planlama anlayışı, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ve Kent Bilgi Sistemleri (KBS) kavramları altında gündeme gelmiş ancak geçen süre içinde konu şehir planlama çalışmalarında yaygınlaştırılamamıştır. Bu araştırmada, fiziki verilerin yanı sıra sosyo-ekonomik veriler kullanılarak ve yerleşmelerin fraktal yapısına bağlı olarak en küçük hücresel fonksiyon ile diğer fonksiyonlar arası ilişkiler baz alınarak geliştirilen hücreselotomata modeli ile, yerleşmelerin planlama sürecine katkı sağlayacak yönlendiricilerin elde edilmesi araştırmanın amacı olarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda hazırlanan araştırma beş bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünden sonra ikinci bölümde, dünyada yerleşik düzene geçiş sonrası şehirsel alanların oluşturduğu formların irdelenmesi, klasik şehir formları-gelişme sınırları büyüme modelleri hakkında sanayi dönemi öncesi ve sonrası geliştirilen modeller araştırılmıştır. Üçüncü bölümde araştırmada geliştirilen yöntemin temelini oluşturan tekrar, hücresel ilişki, otomasyon ve hesaplama yöntemleri kavramları ve bu kavramların gelişim süreçleri irdelenmiştir. Fraktal kavramının ortaya çıkışı, kaos kavramıyla olan bağlantısı, fraktal tipleri ve fraktal boyutun ölçülmesi, doğa, sosyal olaylar ve bilim fraktal, arasındaki ilişki bu bölümde açıklanmıştır. Hücresel otomatanın (Cellular Automata) tanımı, mantığı, planlama ile hücresel otomata arasındaki bağlantı, hücresel otomata arazi kullanımı ilişkisi bu bölümde irdelenen diğer konulardır. Dördüncü bölümde araştırma kapsamında geliştirilen modelin temel özellikleri açıklandıktan sonra modele baz teşkil eden parametrelerin tespitinde uygulanan yöntem açıklanmış ve verilerin modele aplikasyonunda belirlenen kriterlerin esastan verilmiştir. Yerleşmelerin büyüme süreçlerinin tahmininde modelin yaygın bir araç olarak kullanılması için hesaplama süresinin minimuma indirilmesine yönelik olarak, bilgisayar ortamında rahat kullanılabilen bir program geliştirilmiştir. Bu bölümde modelin Bursa yerleşmesinde sınanması için model çalıştırılmış ve çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir. Araştırmanın beşinci ve son bölümünde modelin çalıştırılması sonucunda ortaya çıkan şema başta belirlenen varsayımlarla test edilmiş, buna göre araştırmanın genel sonuçlan elde edilerek öneriler belirlenmiştir. DETERMINATION OF URBAN DEVELOPMENT AREA BY FRACTAL AND CELLULAR AUTOMATA METHOD SUMMARY Cities take shape depend on their natural and social environment in their region. Sometimes a river or a harbour or if s demographic and social structure affects this form positively or negatively. The most important factor which change the existing structure of the city and one of the main reasons of urban development is the economic relations with their region, environment, nation and even world and their inner dynamics (productive activities). Dense productive activities, demographic movements and economic relations with close environment cause the development of cities and differentiation in land use in the development process. Land use differentiation has first seen in rural areas. Other effected are is the core of the city. Either the differentiation (transformation) of functional areas in city center depend on the existing structure or transformations seen in residential, industrial, commerce and unstructured areas depend on the relations with other functions occur as important criterion in urban development planning. In traditional planning approach, defining the development strategies, synthesis of physical and social data collected in several steps of planning process towards aim and goals, personal experience and skills of planner and other participants are used as the directors in planning. In recent years developments seen in information communication, transition of computers used in common areas to individual space, minimize the time spent in accessing to information, data collection and it's evaluation. Computers which are used dense in different stages of planning help to obtain reliable and right results in planning of urban areas and defining their development strategies if they are directed well. In the process beginning from Mezopotamia civilization to the end of industrial revolution, city forms accurred depend on several factors. Since the first XI1000), Classic times (1500-1540), end of Renaissance (1540-1600), Barocco (16th- * *£& 128 |