Popis: |
239 ÖZET `Anadolu Ağızlarında Sıfat-Fiiller` isimli bu çalışma, sıfat-fiil eklerinin, Türkiye Cumhuriyetinin siyasî sınırları içinde bulunan ağızlardaki durumlarını incelemektedir. Söz konusu eklerin kelime bünyesinde ve cümle içindeki görev ve fonksiyonları, başka eklerle kalıplaşmaları sonucu ortaya çıkan yeni şekiller içindeki kullanılışları ve bu şekillerin kullanıldığı ağızlar araştırmanın konusunu teşkil etmektedir. Bir yazı dilinin eksiksiz ve tam bir gramerinin yazılması, o yazı dilinin kullanıldığı sahalar içinde bulunan ağızların da çeşitli yönleriyle incelenmesini gerektirir, çünkü bu ağızların hepsi, o yazı dilinin kaynaklarıdır; gelişmesini ve zenginleşmesini sağlayan kollarıdır. `Anadolu Ağızlarında Sıfat-Fiiller` başlıklı bu çalışmanın yapılmasında büyük oranda bu düşünce etkili olmuştur. Kullandığımız malzemenin büyük bölümü, Anadolu ağızlarından 1940 yılından bugüne kadar, derlenmiş metinleri içeren ve yayınlanmış bulunan eserlerden alınmıştır. Bu müstakil eserlerin dışında mümkün olduğunca bütün ağızlara ulaşabilmek düşüncesiyle metin derlemesi içeren makalelerden ve çeşitli üniversitelerimizde yapılmış, ağız araştırmalarını konu alan bazı lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarından yararlanılmıştır. Sıfat-fiil ekleriyle türetilen sıfat-fiiller, Türk dilinin kelime hazinesine büyük bir zenginlik kazandırmaktadır. Cümle içinde kullanılan geçici sıfat ve isimler türeten bu ekler, ayrıca bazen yapım eki, bazen mastar eki gibi kullanılmakta, bazı şekillerle kalıplaşarak zarf -ful olabilmektedirler. Bu eklerin bütün fiillerden sonra kullanılabilmeleri ve diğer dillere oranla Türkçe'de sıfat-fiil eklerinin sayıca fazla olmaları, Türkçe'ye geniş ifade240 imkânı, cümle yapısına kolaylık ve esneklik kazandırmaktadır. Çalışmanın giriş kısmında `fiilimsi` kavramı ve bu grupta yer alan mastar, zarf -fiil ve sıfat-fiil kavramlarının geniş tanım ve açıklamaları yer almaktadır. Fiilimsiler, fiillerin şekil, zaman ve şahsa bağlanmadan cümle içinde isimler gibi kullanıldığı şekillerdir. Mastarlar, zaman kavramı taşımayan, isim çekim ekleri alabilen, cümle içinde geçici olarak kullanılan hareket ve iş isimleridir. Zarf -fiiller, fiillerden belirli eklerle türetilmiş, zarf veya bağlaç olarak kullanılan fiil şekilleridir, çekim kabiliyetinden mahrumdurlar. Belirli olan zarf -fiil eklerinin yanı sıra sıfat-fiil veya mastar eklerinin çok nadir olarak zarf -fiil göreviyle kullanıldığı veya bu eklerin bazı eklerle kalıplaşarak, bazen de çeşitli edatlara bağlanarak zarf -fiil teşkil ettikleri görülür. Sıfat-fiil terimi yerine bazı araştırmalarda kullanılmış olan isim-fiil terimi (1), bazen mastar terimi yerine veya `imek` fiilinin ismi olarak kullanıldığı için karışıklığa yol açmaktadır. `Ortaç` terimi de eklerin fonksiyonu hakkında bir kanaat uyandırmadığı için bu çalışmada daha yaygın ve eklerin fonksiyonuna daha uygun görülen sıfat-fiil terimi kullanılmıştır. Sıfat-fiiller, cümle içinde geçici isim ve çoğunlukla sıfat gibi kullanılan, hareket ve zaman kavramı taşıyan, varlıkları geçici hareket vasıflarıyla nitelendiren, bütün isim çekim eklerini alabilen fiil şekilleridir. Bazı kelimelerle kalıplaşarak yapım ekleri gibi yeni kelimeler türetirler. Edat ve zaman zarflarına bağlanarak zarf tümleci teşkil ederler. Türkiye Türkçesi yazı dilinde kullanılan sıfat-fiil ekleri şunlardır: Geniş zaman: -an/-en, -r, -ar, -er. 1. Kemal Eraslan, Eski Türkçede İsim-Fiiller, İstanbul 1980.241 Geçmiş zaman: -dık/-dik/-duk/-dük, -mıs/-miş/-muş/-rnüş. Gelecek zaman: -acak/'-ecek. -ası/-esi. Olumsuz geniş zaman eki olan -rnaz/-mez ve -dık/'-dik ekinin olumsuz şekli olan -madık/-rnedik ekleri olumlu şekillere göre kullanımda farklılık arz ederler. Anadolu ağızlarında yaygın olarak kullanılan ve cümlede özne, nesne, dolaylı tümleç, zarf tümleci ve yüklem ismi olabilen; isim tamlaması, sıfat tamlaması, birleşik fiil grubu, edat grubu ve sıfat-fiil grubu gibi kelime gruplarında yer alabilen bu eklerin dışında ağızlarda sıfat-fiil eki olarak kullanılan veya Türk dili gramerini işleyen bazı eserlerde sıfat-fiil eki sayılan -dı/-di/-du/-dü, -ıcı/-ici/-ucu/-ücü, -ık/-ik/-uk/-ük, -malı/-meli, -ma/-me eklerine de incelemede yer verilmiştir. Ağızlardan alman örnek cümleler bünyesinde görev ve fonksiyonları kullanılışları incelenen bu ekler ve çeşitti özellikleri, eserdeki inceleme sıralarıyla, şunlardır: -ma/-me: Sıfat-fiil eki sayılmadığı için giriş kısmının sonunda ele alınmıştır. İş ve hareket isimleri yapan mastar ekidir. İsimlerden önce gelerek sıfat olabildiği için bazı eserlerde sıfat-fiil eki gibi görülmesi kanaatimizce yanlıştır (2). Zaman kavramı taşımaz. Olumsuzluk eki ve eşitlik hâli ekiyle `-mamaca/-memece` şeklinde Terekeme ağzında -madan/-rneden zarf -fiil eki göreviyle kullanılır. Ayrıca isimden isim yapan -sız/-siz ekiyle `-masız/-mesiz` şeklinde aynı görevle bazı ağızlarda kullanılır. 2. Haydar Ediskun, Türk Dilbilgisi, İstanbul 1985. s. 132.242 -acak/-ecek: Eski Türkçe'de ve günümüz Türk lehçe ve şivelerinde gelecek zaman sıfat-fiil eki olarak kullanılan `-gay/-gey, -ga/-ge, -taçı/-teei, -gu/-gü, -a/'-e, -asar/-eser, -ası/-esi` eklerinin yerine Güney -Batı Türkçesi'nde XIII. yüzyıldan itibaren kullanılmaya başlanmış sıfat-fiil ekidir. Daha sonraları gelecek zaman göreviyle fiil çekim eki haline de gelmiştir. Anadolu ağızlarında yaygın ve sıklıkla kullanılır. Genellikle iyelik eklerini aldıkları için pek çok cümlede mastar eklerine yakın görevle karşımıza çıkar. Bu kullanımlarda mastar eklerinden ayrılan yönü zaman ifadesi taşımasıdır. Zeynep Korkmaz, ekin yapısını, -ğa `gelecek zaman eki` + ça `hâl eki` + ok `teldd edatı` > -acak şeklinde izah eder (3). Ek, Anadolu ağızlarında ses olaylarına bağlı olarak çok çeşitli şekillerde görülür. İsim ve sıfat olurken iyelik ekleri ve diğer isim çekim eklerini alır. Ağızlarda -ası/-esi sıfat-fiil eki yerine de kullanılır. `Kadar, gibi, birle` edatlarına bağlanarak kullanılan ve `olmak` yardımcı fiilinin isim unsuru olan sıfat-fiiller türetir. -an/-en: Aslı -ğan/-gen olan -an/-en eki Anadolu ağızlarında sıklıkla kullanılan geniş zaman sıfat-fiil ekidir. Şekil ve zaman elci haline gelmemiştir. En çok sıfat olarak kullanılan sıfat-fiiller türetir. İsim olunca isim çekim eklerini alabilir. -an/-en eki, `-anda/-ende, -anca/-ence, -anaca/-enece, -anacak/-enecek, -andanZ-enden` şekillerinde kalıplaşarak zarf-fiil eki olur. Bu ekle türemiş sıfat-fiillerin `sonra` ve `kadar` edatlarına bağlanarak `-andan sonra` ve `-ana kadar` şekillerinde zarf-fiil oluşları bütün ağızlarda görülür. 3. Zeynep Korkmaz. '`Türkçe'de gelecek zaman (futurum) ekinin yap-ısı üzerine` DTCF Dergisi, C. XVII. S. 1-2 (Mart-Haziran 1959), s. 159-168.243 Azeri Türkçesi'nden etkilenmiş bölgelerimiz ağızlarında -dık/-dik sıfat-fiil eki ile birbirlerinin yerlerine kullanılırlar. Yazı dilimizde olduğu gibi kalıplaşma yoluyla kalıcı isimler türetmesi ve pek az olarak mastar ekleri yerine kullanılması ağızlarda görülen fonksiyonlarıdır, `-en.... -ene` seklinde tekrar grupları oluşturur. -ası/-esi: Yazı dilimizde olduğu gibi ağızlarda da az kullanılan, çoğunlukla beddua ve dua gibi hazır ifade kalıplarında karşımıza çıkan sıfat-fiil ekidir. Gelecek zaman sıfat-fiil eki sayılır, ancak bu dana çok istenen, gerekli olan, tasarlanan hareketlerin geleceğe dönük olması gibidir. Ek, gereklilik, dilek, istek kavramları da taşır. Ekin yapısını Zeynep Korkmaz, -ğa/-ge `sıfat-fiil eki` + -sığ/-sig `sıfat-fiil eki` > -ası/-esi şeklinde izah eder (4). Ek, yalın şekliyle ve eşitlik hali ekiyle -asıca/-esice şeklinde isim ve sıfat olarak kullanılır. İsim çekim eklerini alırlar. -ası/-esi eki ağızlarda `-ınca, -(r) ken, -ıncaya kadar` zarf-fiil ekleri yerine kullanılabilmektedir. -asıya/-esiye şekliyle de `-ınca, -ıncaya kadar, -r.... -maz, -rcasma, -ken, -eli` zarf-fiil ekleri yerine ve miktar zarfı olarak kullanılmaktadır. -dı/-di/-du/-dü: Taradığımız metinlerde sadece dört cümlede sıfat-fiil ekleri gibi geçici isimler türettiğini gördüğümüz bu ek, işlek ve yaygın bir sıfat-fiil eki değildir. Kalıplaşma yoluyla kelime türetmesi, bazı eklerle zarf-fiil olması gibi özellikleri ile sıfat-fiil eklerine benzemektedir, `-di mı, -di mıydı, -dışa` şekillerinde zarf-fiil eki olur. 4. Zeynep Korkmaz, `-ası/'-esi gelecek seman isim-fiii ekinin yapısı üzerine`, TBAT Belleten 1968, s. 31-38.144 -dık/-dik/-duk/-dük: Anadolu ağızlarında en çok kullanılan sıfat-fiil ekidir. Devamlı iyelik ekleri alır. Ekin yapısını Şinasi Tekin şöyle izah eder: -ma `Toharca'da olumsuzluk edatı` + -ti `Toharca'da edatlara gelen pekiştirme edatı` + ok `pekiştirme edatı` > -rnati ok > -rnaduk. Böyle oluşan şekil yanlış bölünmeyle -ma ve -duk eklerini ortaya çıkarmıştır (5). Bu ek, Eski Türkçe devresinden beri hemen bütün Türk yazı dillerinde sıkça kullanılıp şekil ve zaman eki durumuna geçmemiş sıfat-fiil ekidir. Anadolu ağızlarında ekin seslerinde pek çok değişiklik olur. İyelik eki almadığı bazı kelimelerde iyelik eki fonksiyonundadır. Yan cümlenin yüklemi olduğu kullanımlarda mastar eklerine benzer bir görev yapar. Anadolu ağızlarında, eşitlik hali ekleriyle `-dıkca ve -dıklayın`; iyelik eki ve vasıta hâli ekiyle `-dığıla ve -dığınan`; bulunma hâli ekiyle `-dikta ve -dığında`; ayrılma hâli ekiyle `-diktan ve -dığından` şekillerinde ve nadiren yönelme hâli ekiyle `-dığına` şeklinde kalıplaşarak zarf -fiil olur. Çeşitli edatlara ve zaman zarflarına bağlanarak zarf tümleçleri teşkil eder. -madık/-medik: -dık/-dik ekinin olumsuz şekli olan bu ek, iyelik eki almadan kullanılabildiği için farklılık gösterir. Diğer sıfat-fiil ekleri gibi isim ve sıfat olarak cümlede yer alabilir. -1C1/-İCİ/-UCU/-ÜCÜ: -ıcı/-ici sıfat-fiil ekinin devamı olan -1C1/-İCİ eki günümüz Türk lehçe ve şivelerinin bir kısmında sıfat-fiil eki olmakla birlikte, Türkiye Türkcesi'nde daha çok bütün fiillere gelebilen işlek bir `fiilden isim yapma eki` dir. Anadolu ağızlarında nadiren sıfat-fiil eki gibi kullanılır. 5. Şinasi Tekin, `-ma olumsuzluk eki ile -dık+ eki nereden geliyor?`. Tarih ve Toplum, C. 11 S.74 (Şubat 1990), s. 78-81.245 Menşei- bakımından sıfat-fiil ekine dayanması, bütün fiillerden geçici isimler teşkil edebilmesi ve çok nadir olarak gelecek zaman kavramıyla sıfat-fiil eki gibi kullanılması özelliklerinden dolayı tezi araştırmacılarımızın sıfat-fiil eki saydığı (6) -ıcı/-ici eki kanaatimizce işlek bir `fiilden isim yapma eki` sayılmalıdır. -ık/-ik/-uk/-ük: Eski Türkçe'deki -yuk/-yük sıfat-fiil ekinin devamıdır. Anadolu ağızlarının bir kısmında pek nadir olarak geçmiş zaman sıfat-fiil eki olarak kullanılır. Yalın şekliyle zarf-fiil olduğu kullanımlara da rastlanır, -ık/-ik/-uk/-ûk/-ıg/-ığ/-ıh/-uh şekillerinde, cümlede isim veya sıfat olarak görülür. -mali/-meli: Azeri Türkçesi'nden etkilenen Doğu Anadolu ağızlarının bir kısmında sıfat-fiil eki olarak kullanılan -malı/-meli eki, Eski Anadolu Türkcesi döneminde ortaya çıkmıştır. Daha sonra sıfat-fiil fonksiyonu sona ermiş^ereklilik kipi çekim eki hâline gelmiştir. Gelecek zaman kavramı taşır. -mış/-miş: Geçmiş zaman sıfat-fiil ekidir. Öğrenilen geçmiş zaman fiil çekimlerinde çokça kullanıldığı için sıfat-fiil eki göreviyle ağızlarda az kullanılır. Ears, Rize, Sivas ağızlarında -mamış şekliyle; ve yaygın olarak -mış.... -alı tekrarı ile zarf-fiil şekilleri teşkil eder. -r/-ar/-er: Eski Türkçe devresinden beri bütün Türk lehçe ve şivelerinde kullanılan geniş zaman sıfat-fiil ekidir. 6. Tahsin Banguoğlu, Türkçenin Grameri, İstanbul 1974, s. 425; Zeynep Korkmaz. Gramer Terimleri Sözlüğü. Ankara 1992, s. 132.246 `-r.... -maz` tekrarı ve ayrılma hali ekiyle M-rnazdan/-mezderr şekli zarf -fiil eki olur. Ayrıca `-rnazdan` şekli evvel kelimesine bağlanarak zarf -fiil ekleri gibi kullanılmaktadır. -maz/-mez: Geniş zaman sıfat-fiil ekinin olumsuz şeklidir. Ağızlarda, isim ve sıfat olarak olumlu şekilden daha fazla kullanılır. Yapım ekleri ile çekim ekleri arasında bir yer tutan sıfat-fiil ekleri, yazı dilimizde olduğu gibi, Anadolu ağızlarında da zengin ve yaygın bir kullanıma sahiptirler. Aslında konuşma dilinde cümleler daha kısadır. Dolayısıyla ağızlarda sıfat-fiil ekleri kadar sık kullanılmaz. Ancak ağızlarda dilin daha serbest bir şekilde kullanılması ve bazı ağızların eski gramer şekillerini koruması veya çağdaş bazı şivelerden etkilenmesi, sıfat-fiil eklerinin ağızlarda daha çok ve çeşitli fonksiyonlarda kullanımım sağlamıştır. 24 SUMMARY In this stud y, named `Participles at The Anatolian Dialects`, the participle affixes of the dialects used in the borders of Turkish Republic were studied. Nominative cases of those affixes, their usage at new forms, their functions their places in the sentences and verb groups were researched. The materials for this study were obtained from articles, books and theses dealing with Anatolian dialects. Preparing a perfect, grammar of a literary language depends on investigating the dialects of that literary language from different aspects. Because all these dialects enrich the literary language. Participle affixes that make temporary verbs in the sentences can be used as gerundiums and infinitive affixes. As these affixes are more in Turkish Language than they are in the other languages, Turkish language has a wide expression style. At the part of Introduction, the definitions and explanations dealing with the terms infinitive, gerundium and participle were given. Infinitives have no tenses and are used temporarily in the sentences. Gerundiums are non-finite verbs that are used as adverbs and conjunctions obtained from verbs by means o! certain affixes. Participles are used as temporary nouns and mostly as adjectives. They have action and time concepts and get all noun terminations. The sentences in the dialects are shorter when compared to the literary language. The language is used freely in the dialects. The old gramrnatic forms and contemporary accents can be seen in some dialects. So, participle affixes can be seen more frequently and functional in the248 dialects than in the literary languages. These affixes have a wide usage in the Anatolian dialects. They form a lot of gerundiuma connecting with some adverbs of time and prepositions. They function as derivational suffixes by modelling with some words. The suffixes -dik/-dik and -acak/-ecek, which take possessive affixes, become action nouns such as infinitive affixes when they are used as the predicate of the subordinate clause. The difference of this usage from the' infinitives is öıat they have time concepts. Participles can be used as subject, object, indirect complement in a sentence. They are found in the word groups such as noun complement, adjective complements, preposition groups, compound verb groups and participle groups. Below are the affixes investigated in this study according to the usage of frequency: -dık/-dik/-duk/-dük.: They are past participle affixes, and mostly used with possessive affixes. They form gerundiums in the forms of -dikca, -diklayın, -dığıla, -dığman, -dığında, -dikta, -diktan, -dığından. -madık/-medik: The negative forms of -dık/-dik. They have different usages as they are used without possessive affixes. -an/-en: The participle affixes of simple present tense and have no time affixes. They derivate gerundiums in the forms of -anda/-ende, -anca/-ence, -anaca/-enece, -anacak/-enecek, -andan/-enden. They are used for each other with -dik/-dik affixes in some dialects because of the effect, of Azeri Turkish.249 -acak/-ecek: The participle suffixes of the simple future tense. They function like infinitive affixes as they are used with possessive affixes. They are often seen in the dialects depending on sound actions. -r/-ar/-er: They are participle suffixes of the simple present tense. -maz/-mez: They are the negative forms of participle suffixes of the simple present tense and used more than the statement forms. They become gerundium suffixes in the form of -mezden. -mış/-miş/-muş/-müş: They are participle suffixes of the simple past tense. They are used in the form of -mamış in Kars, Rise, Sivas dialects. -1C1/-İCİ/-UCU/-ÜCÜ: They denvated future tense participles only in some sentences. Although they look like participle affixes, they are productive suffixes of deverbal nouns. -dı/-di/-du/-dü: They derivate new words by means of modelling like participle affixes and are used as gerundiums in the forms of `-di mi, -di mıydı. disa`. -asi/-esi: They are participle suffixes of tiie future tense and are mostly used in imprecations. They become gerundiums in tiie forms of -asıya, -asıca. In tiie form of -esice, it is used as a participle suffix. -ık/-ik/-uk/-ük: They are rarely used as participle suffixes of the past tense. The same form can also be used as gerundium.-mah/-meli: They are participle affixes of the future tense. They also have the meaning of necessity and wish. They are rarely used. -ma /-me: They are infinitive affixes. They are likened to the participle affixes as they derivate non -finite verbs in the sentence. They become gerundium in the forms of -masiz and -mamaca. 250 |