Popis: |
Kamu alımı, devletlerin kamu harcamalarında bulunduğu en önemli ekonomik faaliyetlerden biridir. Kamu alımı, aynı zamanda kamunun özel sektör ile karşılaştığı ve piyasaya karıştığı çok hassas bir konudur. Kamu alımlarının taşıdığı bu önemden dolayı Avrupa Birliği, konuya ilişkin detaylı direktifler hazırlayarak kamu ihalelerinde izlenecek usulleri ve ihalelere yapılacak şikâyet prosedürünü düzenleme yoluna gitmiş ve üye devletlerin bu düzenlemeleri iç hukukuna aktarması zorunluluğu getirmiştir. Ancak, söz konusu direktifler ihale sürecine ilişkin olup, kamu alım sözleşmesi imzalandıktan sonra sözleşmenin uygulanması sürecine bu direktiflerin doğrudan bir etkisi bulunmamaktadır. Çalışmada, kamu alımlarında sözleşme sonrası görülen ihtilaf konuları ve ihale süreciyle bağlantılı sorun alanları Türkiye uygulaması üzerinden, Avrupa Birliği ve üye devlet hukukları dikkate alınarak incelenmiştir. Bu bağlamda; çalışmanın birinci bölümünde kamu alım kavramının çerçevesi, ikinci bölümde Avrupa Birliği kamu alım hukuku, üçüncü bölümde Türkiye kamu alım hukuku rejimi, Türk yargısında öne çıkan belli başlı ihtilaf konuları ele alınmıştır. Dördüncü bölümde, kamu alım sözleşmelerinin temel kavram ve kurumlarının analizi yapılmıştır. Beşinci bölümde Türk kamu alımlarında sözleşme sonrası ihtilafların yargı denetimi ve Türk hukukunda getirilen çözümler incelenmiştir. Altıncı bölümde ise, ihale sürecinin sözleşmenin uygulanması aşamasına etkisi, yargı dışı dostane çözüm olanaklarının Türk kamu alımı uygulamasında uygulanabilirliği tartışılmıştır. Sonuç olarak, kamu alım sözleşmelerinde görülen ihtilaflar, Birlik üyesi devletlere kıyasla Türkiye uygulamasında, özel ve genel kanun hükümleriyle çözülmektedir. Ayrıca, idarenin ihale sürecinde sahip olduğu üstün ve ayrıcalıklı kamu gücü vasfının, sözleşmenin uygulanması aşamasında da devam ettiği görülmektedir. Public procurement is one of the most important economic activities in public expenditures of states. Moreover, public spending is a high sensitive matter due to public-private sectors relationships. By reason of the fact that the importance of public procurement, European Union (EU) prepared detailed directives regarding the subject and regulated the complaint be made to the tender procedure. The Union, also, imposed obligations to transfer this arrangements into domestic law of member states. However, the directives, related to the tender process, does not have a direct impact to the process of implementation of the public procurement contract after signing of the contract. In the presented study, conflict points encountered after signing the contract and problematic issues associated with the contract bidding process in public expenditures are taken into account via Turkish applications with also considerations of EU and its member states' laws. Concordantly, it is discussed that scope of the notion of public procurement in the first section of the study, public procurement law regime of the EU in the second section, Turkey and prominent dispute issues in the Turkish judiciary in the third section. An analysis of the basic notions and institutions of public procurement contracts are performed in the fourth part. In the fifth section, the Turkish judicial review of public procurement contracts and post-conflict solutions introduced in Turkish law were examined. In the sixth section, the effect of implementation of the contract stage of the bidding process and viability of non-judicial amicable solutions in the Turkish public acquisitions were discussed. As a conclusion, controversions encountered in public procurement contracts can be figured out in Turkey, compared to EU states, using private and general provisions of law. Besides, superior and privileged features of public power that is holded by the administration proceeds also in the application phase. 549 |