Popis: |
Kardiyak implante edilebilir cihazların kullanım sıklığında artmayla paralel olarak; bu cihazlarla ilişkili enfeksiyon, elektrodların çalışmaması, elektrodların yanlış yerleşimi, yeni teknolojik cihaz seviyesine geçilme gereksinimi gibi problemlerin yönetiminde etkin ve güvenilir metodlara gereksinim artmaktadır. Transvenöz kalp pili elektrodunun çıkarılmasında kullanılan teknoloji son on yılda önemli gelişme izlemesine rağmen, bu işlem halen morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. İmplantasyon sonrasında farklı hücresel ve humoral immün mekanizmalarla transvenöz elektrodlar sıklıkla fibrotik kapsül ile sarılmaktadır. Uzun süreli implantasyon süresi bulunan elektrodların çıkarılmasında yardımcı elektrod çıkarma cihazlarına gereksinim duyulmaktadır. Farklı elektrod çıkarma sistemleri arasında literatürde karşılaştırmalı veri çok fazla yoktur. Çalışmamızda iki farklı rotasyonel mekanik dilatör kılıf sistemi ile elektrod çıkarılan hastaların retrospektif olarak analizinden elde edilen işlem başarısı ve oluşan komplikasyonların kıyaslanması amaçlanmıştır. 2009-2018 tarihleri arasında TightRailTM ve Evolution® mekanik dilatör kılıf sistemleri ile ortanca yaşı 60; %72 si erkek olan 302 hastadan 566 elektrod çıkarılmıştır; etkinlik ve güvenlik sonlanım noktaları kıyaslanmıştır. Evolution® grubunda 133 hastadan 233 elektrod; TightRailTM grubunda 169 hastadan 333 elektrod çıkarılmıştır. Evolution® grubundaki hastaların %57,9'u defibrilasyon elektoduna sahiptir ve çıkarılan elektrodların %87,6'sı pasif fiksasyon mekanizmasına sahiptir; elektrod bekleme ortanca süresi 5,1 yıldır; en sık elektrod çıkarılma sebebi %57,9 oranla elektrod disfonksiyonudur. TightRailTM grubundaki hastaların %63,3'ü defibrilasyon elektroduna sahiptir ve çıkarılan elektrodların %73,1'i pasif fiksasyon mekanizmasına sahiptir; elektrod bekleme ortanca süresi 5 yıldır; en sık elektrod çıkarılma sebebi %49,1 oranla kardiyak implante edilebilir cihaz ilişkili enfeksiyondur. Çalışmadaki tüm defibrilasyon elektrodları çift koil özelliğindedir. Evolution® ve TightRailTM grupları arasında işlem başarısı (%93,9; %94), klinik başarı (%99,2; %98) ve komplikasyon gelişimi (%15; %8,9) açısından anlamlı farklılık bulunmamıştır (p>0,05). İşlem başarısı toplam elektrod sayısı, pasif elektrod sayısı, elektrod bekleme süresi fazla olan hastalarda daha düşük olarak saptanmıştır (p0,05). Eşlik eden diyabetes mellitus, kronik böbrek hastalığı, atriyal fibrilasyon, kalp yetersizliği gibi sistemik hastalıkların bulunması, defibrilasyon elektrodu olması ve artan yaş ile tüm nedenlere bağlı mortalite arasında anlamlı ilişki tespit edilmiştir (p0,05) respectively. Clinical success is determinated lower in patients who have passive fixation leads, long lead dwell time and more lead number (p>0,05). In multivariate analysis of factors with significant effect on procedure success; lead dwell time, extracted lead number and leukocyte levels are shown as independent risk factors that affect the success of procedure (p0,05). There is a significant relationship between mortality and patients who were more older and have defibrillation leads and have concominant diseases like diabetes mellitus, chronic renal disease, atrial fibrillation and heart failure (p |