| Popis: |
İnsanlar toplum hayatında bir arada yaşamaktadırlar. İnsanların birlikte yaşadığı topluluk, devlet çatısı altında bir araya gelmektedir. Bir arada yaşamanın ortaya çıkardığı sonuçlardan biri olarak, hukuk kuralları bireylerin hakkını devlet ve özellikle devletin iradesinin uygulayıcı olma özelliği gösteren idareye karşı korumaktadır. Devlet faaliyetlerini yürütürken yada idare işlem ve eylemler icra ederken kamu yararı amacına uygun olarak hareket etmektedir. İdarenin kusurlu davranışlarının yargısal denetiminin olmasız gerektiği tartışmasızdır. Ancak, geçmişten günümüze, bireylerin ve idarenin neden olduğu hasarın nasıl çözülmesi gerektiği sorgulanmıştır ve buna ilişkin temel sorumluluk kuralları ilk olarak özel hukukta belirlenmiştir. Ardından idare hukukunun özelliklerine uygun olarak sorumluluk kuralları kamu hukukunda da uygulanmıştır. Bireylerin idare karşısındaki konumunun kamu hukuku kuralları ile düzenlenmesi neticesinde ülkelerin tarihsel gelişimlerine uygun olarak sorumluluk hukuku ilkeleri özel hukuktan kamu hukukuna da aktarılmıştır. Kamu hukukunda idarenin sorumluluğun iki temel başlıkta incelenmektedir. Idarenin kusura dayanan sorumluluğu diğer deyişle hizmet kusuru ve idarenin kusura dayanmayan sorumluluğu diğer deyişle idarenin kusursuz sorumluluğun olarak ayrılmaktadır. Idarenin kusursuz sorumluluğu ise iki temel ilke ile açıklanmaktadır. Bunlar risk ilkesi ve kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi. Çalışmamızın ana teması olan kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesinin temeli özel hukuktaki fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesine dayanmaktadır. Ilkenin kamu hukuku kurallarına göre uyarlanarak mahkeme kararlarında yer aldığını görmekteyiz. Mahkeme kararlarında ilkenin ismen telaffuzu sık olmamakla birlikte hakkaniyet, adalet, nasafet gibi kavramlarla idarenin mali sorumluluğuna hükmedilmektedir. Kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesi idare hukukunda bir çok alanda karşımıza çıkar. Bayındırlık faaliyetleri, idarenin hukuka uygun işlemleri, kamulaştırma işlemi gibi başlıklar örnek olarak gösterilebilir. Çalışmamızın amacı kamu külfetleri karşısında eşitlik ilkesinin tarihsel süreçteki gelişimini kavramsal ve ilkesel olarak ortaya koymak ve idare hukukunun somut uyuşmazlıklarında dağınık olarak karşımıza çıkan ilkenin idare hukukundaki görünümlerini tespit etmeye çalışmaktır. People live together in society. The community where people live gathers under the roof of the state. As one of the consequences of living together, the rules of law protect the right of individuals against the government, and especially the administration, which shows the role of enforcing the will of the state. While carrying out state activities or carrying out administrative acts and administrative operation, the government acts in accordance with the purpose of public interest (common good). It is an indisputable truth that judicial review of the imperfect conduct of the administration is necessary. However, from past to present, how the damage caused by individuals and administration should be resolved is questioned and the basic responsibility rules for this are first set in private law. The principles of liability law were transferred from private law to public law in accordance with the historical development of the countries as a result of the arrangement of the position of individuals against the administration with the rules of public law. The responsibility of the administration in public law is examined in two main headings. First, liability based on fault of the administration, in another word, `fault liability` and liability not based on the flaws of responsibility, in other words, `liability without fault or non-fault liability`. The non-fault liability is explained by two basic principles. These are the principle of risk and the principle of equality against public burdens. The principle of equality against public burdens, which are the main themes of our work, is based on the principle of balancing the sacrifice in private law. We see that the principle is adopted in accordance with the rules of public law and taken place in court decisions. Although the name of the principle is not often pronounced in court decisions, some terms like that fairness, equality etc. is used by court decisions to give a verdict about the financial responsibility of the administration. The principle of equality before the public burdens emerges in many fields in administrative law. Public works activities, legal procedures of the administration, expropriation process can be cited as examples. The aim of our study is to introduce the development of the principle in the historical process as conceptual and principled and to try to determine the execution areas of the principle in the administrative law, which is dispersed in the concrete conflicts of administrative law. 137 |
