Popis: |
Bu araştırmanın temel amacı, evli bireylerde cinsel doyumu yordayan demografik ve psikolojik değişkenlerin incelenmesidir. Ayrıca, cinsiyet, eğitim ve gelir düzeylerinin cinsel doyum açısından farklılık gösterip göstermediğinin incelenmesi araştırmanın diğer bir amacıdır. Bu amaçla, 226 evli bireyden (101 kadın, 125 erkek) oluşan çalışma grubuna Kişisel Bilgi Formu, Golombok-Rust Cinsel Doyum Ölçeği (GRCDÖ), Çelişik Duygulu Cinsiyetçilik Ölçeği (ÇDCÖ), Kişilerarası Tepkisellik İndeksi (KTİ) ve Yakın İlişkilerde Yaşantılar Envanteri-II (YİYE-II) uygulanmıştır. Cinsiyetler arasında cinsel doyum toplam puanları açısından anlamlı fark olup olmadığını test etmek amacıyla ilişkisiz örneklemler için t-testi kullanılmıştır. Sonuçlara göre, cinsel doyum puanları kadınlar ve erkekler arasında anlamlı düzeyde farklılık göstermemektedir. Katılımcıların gelir düzeyleri ve eğitim düzeylerine göre cinsel doyum toplam puanları arasında anlamlı fark olup olmadığını test etmek amacıyla tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Bulgulara göre, bireylerin aylık gelir düzeyleri ve eğitim düzeyleri açısından cinsel doyum toplam puanları anlamlı olarak farklılık göstermemektedir. Öte yandan, çelişik duygulu cinsiyetçilik, empati, bağlanma stilleri, yaş, evlilik süresi ve çocuk sayısının, cinsel doyumu yordama gücünü üç model üzerinde (kadın ve erkekler, sadece kadınlar ve sadece erkeklerden oluşan modeller) incelemek amacıyla aşamalı çoklu regresyon analizi uygulanmıştır. Araştırma sonuçları, kadın ve erkeklerin birlikte ele alındığı modelde cinsel doyumu anlamlı düzeyde yordayan değişkenlerin sırasıyla kaçınan bağlanma, yaş, kaygılı bağlanma ve empatinin kişisel rahatsızlık ve empatik düşünce alt boyutları olduğunu göstermiştir. Ayrıca, evli kadınlarla ilgili modelde cinsel doyumu yordayan değişkenlerin sırasıyla kaçınan bağlanma, evlilik süresi ve kaygılı bağlanma olduğu tespit edilmiştir. Son olarak, erkeklerin ele alındığı modelde cinsel doyumu yordayan değişkenlerin sırasıyla çocuk sayısı ve kaçınan bağlanma olduğu bulunmuştur. Buna karşın; sonuçlara göre, hiçbir modelde çelişik duygulu cinsiyetçiliğin düşmanca ve korumacı alt boyutlarının, cinsel doyumun anlamlı yordayıcısı olmadıkları görülmüştür.Sonuçlar; ilgili literatür ışığında tartışılmış ve öneriler getirilmiştir. The main aim of the present study was to investigate the predictive role of demographic and psychological variables on sexual satisfaction level of married individuals. In addition, present study aimed to examine gender, level of income and education differences with respect to sexual satisfaction scores. In regard to evaluate these, Demographic Information Form, the Golombok-Rust Sexual Satisfaction Inventory (GRISS), the Ambivalent Sexism Inventory (ASI), the Interpersonal Reactivity Index (IRI) and the Experiences on Close Relationships Inventory-Revised (ECR-R) were administered to 226 married individuals (101 females, 125 males). In order to examine gender differences in regard to sexual satisfaction scores, independent sample t-test was performed. The results showed that there were no significant differences between males and females in regard to their sexual satisfaction scores. A series of analyses of variance (ANOVA) was conducted to compare the level of education and income differences in regard to sexual satisfaction scores. The results demonstrated that there were no significant differences between level of education and income in regard to sexual satisfaction scores. In order to determine the predictive role of ambivalent sexism, empathy, attachment styles, age, duration of marriage and number of children on sexual satisfaction for three models (only females, only males and all the participant's models) Stepwise Regression Analyses was performed. The result indicated that, for the models of all of the participants, in order; avoidant attachment level, age, anxious attachment level and two subscales of empathy; personality distress and empathic concern significantly predicted sexual satisfaction of married people. Besides, in order; avoidant attachment level, duration of marriage and anxious attachment level significantly predicted sexual satisfaction of married females. Finally, for the models of male participants, only number of children and avoidant attachment level significantly predicted sexual satisfaction of males. However, according to results, the two subscales of ambivalent sexism; hostile and benevolent sexism were not significantly predictors of sexual satisfaction of any models. All this results are discussed and some new directions are given to the further studies. 133 |