Popis: |
ÖZET Çok düşük doğum ağırlıklı infantlarda, sistemik fungal infeksiyonlann sıklığı giderek artmaktadır (20, 97). Fungal infeksiyonlar bu popülasyonda önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir (69). Bu infeksiyonlann çoğu Candida türleri ile ortaya çıkar. İnvaziv girişimler (entübasyon, santral venöz kateterizasyon gibi), uzun süren antibiyotik tedavileri, hiperalimentasyon, intravenöz yağ emülsiyonlarının kullanımı gibi faktörler, nozokomiyal infeksiyon riskini arttırır (20). Çalışmamız, Kasım 2000-Mart 2001 tarihleri arasında doğan ve doğumunun ilk 24 saati içinde prematüre servisine yatırılan, doğum ağırlığı 2500 gr'm altındaki 72 infant üzerinde yapıldı. İnfantlârdan orofarenks, aksilla, göbek ve rektum sürüntüleri alındı. Alman sürüntü örnekleri, SDA besiyerine ekilerek 25 °C'de 1 hafta süreyle inkübe edildi. Üreyen koloniler C. albicans izolasyonu için germ tüp testine tabii tutuldu ve misirunu-Tween 80 agar besiyerine ekim yapıldı. Germ tüp (+) ve mısırunu- Tween 80 agar besiyerinde klamidospor oluşturan mayalar C. albicans olarak tanımlandı. Non C. albicans mayaların ayrımı için, karbonhidrat fermantasyonu esasına dayanan bio-Merieux 1D-32C kiti kullanıldı. Yetmiş iki infantm 33 'ünde (%45.8) Candida kolonizasyonu tespit edildi. Kolonize olan ve olmayan gruplar arasında gestasyon haftası, doğum ağırlığı, doğum şekli, gebelik komplikasyonlan ve EMR açısından fark saptanmadı. En sık %90.9 oranı ile C. albicans kolonizasyonu görüldü. Kolonizasyon çoğunlukla (%78.7) ilk 2 hafta içinde ortaya çıktı. En çok kolonize olan vücut bölgesi rektum (%81.8) idi. İlk 24 64saatte rektumda kolonizasyon sık görülürken 3. hafta ve sonrasında orofarenkste kolonizasyon daha sık idi. Kolonize olan olguların %66.6'sında birden çok vücut bölgesinde kolonizasyon ortaya çıktı. 6 olguda (%18.1) birden çok Candida türü ile kolonizasyon görüldü. Endotrakeal tüp kültürlerinde üreme olmadı. Kolonizasyon ile birlikte mukokütanöz infeksiyon sıklığı %42.4 idi. Kolonize olan olgulardan hiçbirinde sistemik kandidiyazis gelişmedi. Sepsis, antibiyotik kullanımı, TPN, enteral beslenmeye geç başlanması, hastanede kalış süresinin uzun oluşu kolonizasyon riskini arttıran faktörlerdi. Candida kolonizasyonunun mortaliteyi arttırmadığı görüldü. Mukokütanöz Candida infeksiyonlan oral ve topikal nistatin preparatlan ile tedavi edildi. Hiçbir olguda sistemik kandidiyazis gelişmediği için sistemik antifungal tedavi kullanılmadı. Yenidoğan yoğun bakım ünitelerinde yatan çok düşük doğum ağırlıklı infantlarda, sistemik fungal infeksiyonlann sıklığı her geçen gün artmaktadır. Uygulanan invaziv girişimler, hastane personelinin el taşıyıcılığı candida kolonizasyon ve infeksiyon sıklığını arttırmaktadır. Girişimlerin en aza indirilmesi, el temizliğine özen gösterilmesi infeksiyon oranını azaltacaktır. Lipozomal amfoterisin B yan etki insidansımn düşük,etkinliğinin konvansiyonel amfoterisin B'ye eş, hatta yüksek oluşu, toksik etki gözlenmeden daha yüksek dozlara çıkılabilmesi ile sistemik fungal infeksiyonlann tedavisinde iyi bir seçenektir. Her ne kadar preterm infantlarda lipozomal amfoterisin B'nin kullanımına dair çalışmalar sınırlı ise de alman sonuçlar ümit vericidir. 65 76 |