Popis: |
Bu çalışmanın amacı sagittal yönde değişen alt-üst çene profillerini, horizontal yönde değişen dudak konumlarını ve mentolabial sulkus derinliği ile mentolabial açının değişmesiyle oluşan farklı çene ucu profillerini çekicilik bakımından değerlendirmekti. Bir kadın ve erkek profil görüntüsü daha önce tespit edilmiş yumuşak doku normlarına göre oluşturuldu. Konveks görüntüleri oluşturmak için stomion ve trichion noktaları arasındaki bölge 3 mm'lik (+3 mm, +6 mm, +9 mm) olarak öne doğru aynı eksenlerde kaydırıldı. Konkav profiller ise stomion ile C noktası arasındaki bölgenin 3 mm'lik aralıklarla (+3 mm, +6 mm, +9 mm) öne doğru aynı eksenlerde kaydırılmasıyla oluşturuldu. Jürinin değerlendirme tutarlılığını değerlendirmek için iki görüntü daha altı görüntüye eklendi. Böylece birinci grup, ideal görüntüyle beraber 9 görüntüden oluştu. Dudak konumu tercihlerini değerlendirmek için subnazalden yumuşak doku B noktasına kadar dudak konumu horizontal olarak E çizgisine göre 2 mm'lik (-4 mm, -2 mm, 0 mm [ideal], +2 mm and +4 mm) değiştirildi ve ikinci grup 5 görüntüden oluştu. Üçüncü grup, dört farklı çene ucu şekline ilişkin beş görüntüden oluştu. Üç grup görüntü farklı coğrafi bölgelerden ikamet eden ve farklı statülerdeki bireyler (n=384) tarafından değerlendirildi. Man Whitney U and Kruskal Wallis çoklu testleri çekicilik tercihlerindeki farklılıkları tespit etmek için kullanıldı. Tüm testlerin anlamlılık düzeyi 0,05 (p=0,05) olarak düzenlendi. Görüntüler arası ilişkiye değerlendirmek için Spearman korrelasyon katsayısı kullanıldı. Tüm grupların ideal çene ilişkisi olan profil görüntülerini daha çekici olarak kabul ettiği görüldü. İkinci olarak ise hafif konveks görüntüler çekici kabul edildi. Dudak konumu tercihlerinde ise E çizgisine göre ideal olan görüntülerden sonra dudakların +2 mm protrüze olduğu görüntüler çekici kabul edildi.Tüm gruplarca 2 mm'lik dudak konumu değişikliklerinin tolere edildiği saptandı (+2 mm, -2 mm). Çene ucuna ilişkin değerlendirmelerde ise ideal görüntüden sonra mentolabial sulkusun derin olduğu görüntülerin mentolabial katlantının düz olduğu görüntülere göre daha çekici kabul edildiği tespit edildi. The purpose of this study was to evaluate attractiveness of different facial profiles which were cerated by changing sagittal relationships of jaws, lips and chin contours by a panel of raters. A male and a female images were consructed using published soft tissue data. In order to create convex profiles, the region between stomion point and trichion point moved to forward in +3 mm increments (+3 mm, +6 mm,+9 mm). In order to create concave profiles, the region between stomion point and C point moved to forward in +3 mm increments (+3 mm, +6 mm, +9 mm). Two additional images were added to six images to check judges rating reliability. First group was consisted by nine profile images with ideal profile. To assess lip preferences in each profile was modified from subnasale to soft tissue B-point by displacing the upper and lower lips horizontally in 2 mm increments from Ricketts' E-plane (-4 mm, -2 mm, 0 mm [ideal], +2 mm and +4 mm). Second group consisted of five images. Third group profiles were consisted of different chin contours and contained five images . The three groups of images were assembled and distributed to raters who reside different regions and have different social status (n=384). Man Whitney U and Kruskal Wallis multiple tests were conducted to determine differences in attractiveness preferences. All tests were set at a significance level of .05 (p=.05). And, Spearman correlation coefficient was used to determine relation between profile images. All groups of raters preferred normal jaw relationships and slightly convex profiles. The image which represents ideal lip position to E-line was most favoured and the image which represent slightly (+2 mm) lip protrusion was preferred secondly. All rater groups were tolerant of changes in 2 mm in ideal lip position (+ 2 mm, -2 mm). The ideal image that represents normal contours of the chin was most preferred. Generally the images with deep mentolabial fold were assessed more attractive than that with flatenned mentolabial fold. 104 |