The pragmatic role interactional metadiscourse markers in the construal of author stance: A cross-linguistic study of phd dissertations

Autor: Yuvayapan, Fatma
Přispěvatelé: Can, Cem, İngiliz Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı
Jazyk: angličtina
Rok vydání: 2018
Předmět:
Popis: Disiplin ve kültürel açıdan farklı yazın kurallarına dayanan akademik yazım, akademik yazarların eserlerinin organizasyonunu sağlamak, okuyucularıyla iletişimde bulunmak ve en önemlisi disiplinlerinde kalıcı bir yer edinmek amacıyla oluşturdukları yazar duruşlarını sağlamak için kullandıkları yöntemleri yansıtır. Duruş `bir konuşmacının belirli bilgilerle ilgili tutumlarını, bu tutumların gerçekliğinden ne kadar emin olduklarını, bu bilgilere nasıl ulaştıklarını ve hangi bakış açısını benimsediklerini içeren farklı türdeki, kişisel duygu ve değerlendirmelerdir (Biber, 2006, s. 99). Yazar duruşu aralarında üstsöylem öğelerinin de bulunduğu disiplinlerin dilsel yazın kurallarının uygun kullanımı ile aktarılır. Hyland (1998b) in tanımına göre üstsöylem `net bir şekilde söylemin organizasyonuyla ve yazarın içeriğe ya da okuyucularına karşı duruşuyla ilgili metin öğeleridir (s. 438). Bu çalışmanın temel amacı etkileşimsel üstsöylem öğelerinin İngiliz dilinde yazılan doktora tezlerinde yazar duruşunu sağlamak amacıyla anadili İngilizce olan ve anadili Türkçe olan akademik yazarlar tarafından kullanımının karşılaştırılmasıdır. Bu amaçla 2010 ve 2015 yılları arasında yazılan 120 doktora tezinden oluşan bir derlem oluşturulmuştur. Etkileşimsel üstsöylem öğeleri Hyland'in (2005b) üstsöylem öğeleri sınıflandırmasına göre Wordsmith 6.0 kullanılarak analiz edilmiştir. Bu iki grup arasında etkileşimsel üstsöylem öğelerinin sıklık, çeşitlilik ve sözdizimsel sınıflandırma açısından istatiksel olarak anlamlı bir farkın olup olmadığını bulmak amacıyla Log-likelihood analizi yapılmıştır. Etkileşimsel üstsöylem öğelerinin sınıflandırmanın beş alt kategorisinin kullanımına göre ana dili Türkçe olan akademik yazarlar tarafından anlamlı bir şekilde az kullanıldığı görülmüştür. Detaylı analizler bu beş kategorinin sözdizimsel sınıflandırma açısından da farklı kullanımını ortaya çıkarmıştır. Her iki grup da temel olarak duruşlarını kaçınmalar ve vurgulayıcılar kullanarak sağlamıştır. Aynı zamanda ilişki belirleyiciler kullanarak okuyucuları ile uzlaşma sağlama eğiliminde olmuşlardır. Tutum belirleyiciler konusunda her iki grup da kişisel görüşlerini yansıtmaktan kaçınmışlardır. Bu iki grup arasındaki en belirgin fark kendini anma sözcüklerinin kullanımından kaynaklanmıştır. Ana dili İngilizce olan yazarlar söylemsel benliklerini açık bir şekilde kendini anma sözcükleri kullanarak göstermelerine rağmen, anadili Türkçe olan yazarlar kişisel olmayan bir akademik yazma tarzı takip etmişlerdir ve doktora tezlerinde kendini anma sözcüklerinin kullanımını kısıtlayarak duruşlarını oluşturmuşlardır. Türk akademik yazarların etkileşimsel üstsöylem öğelerini daha az sıklıkla kullanmaları onların İngilizceyi yabancı dil olarak kullanmasından kaynaklanabilir. Buna ek olarak, disiplinlerinin kültürel yazın kurallarını benimsemeleri ve bu öğelerin pragmatik fonksiyonlarını yeterince bilmemeleri de diğer sebepler arasında gösterilebilir. Bu bağlamda, lisansüstü programlarda verilen akademik yazım derslerinde üstsöylem öğelerinin pragmatik fonksiyonlarının da vurgulanması gereklidir. Rested on disciplinary and cultural conventions, academic writing reflects the ways that academic authors utilize to organize their texts, to negotiate with their readers and most prominently to construct their authorial stance in order to gain a credible place in their discipline. Stance refers to `many different kinds of personal feelings and assessments, including attitudes that a speaker has about certain information, how certain they are about its veracity, how they obtained access to information, and what perspective they are taking` (Biber, 2006b, p. 99) The authorial stance is conveyed with the use of appropriate linguistic conventions of disciplines, one of which is metadiscourse. As Hyland (1998b) defines, metadiscourse is `aspects of the text which explicitly refer to organization of the discourse or the writer's stance towards either its content or the reader` (p. 438). The ultimate aim of this study was to compare the use of interactional metadiscourse markers (IMDMs) by native academic authors of English (NAAEs) and Turkish-speaking academic authors of English (TAAEs) for the construal of their stance in the genre of Ph.D. dissertations. With this purpose, a corpus consisted of 120 doctoral dissertations written between 2010 and 2015 was compiled. Interactional metadiscourse markers were analyzed according to Hyland's (2005b) taxonomy of IMDMs by using Wordsmith Tools 6.0. Log likelihood statistics was conducted to see whether there was a statistically significant difference between these two groups in their use of IMDMs in terms of frequency, variety and syntactic frames of IMDMs. A statistically significant underuse of IMDMs by Turkish-speaking academic authors of English regarding the overall use of 5 subcategories of IMDMs was found. Further analysis revealed different uses of these five subcategories in terms of their syntactic frames. Both groups of academic authors predominantly signaled their stance through the use of hedges and boosters. They also had the tendency of establishing a negotiation with their readers through the use of engagement markers. As for attitude markers, both groups avoided expressing their personal attitudes. The most striking difference between these two groups of academic authors emerged from the use of self-mentions. Although native speakers of English stamped their discoursal self explicitly with the frequent use of self-mentions, Turkish-speaking academic authors of English followed an impersonal form of academic writing and built their stance by delimiting the use of self-mentions in their doctoral dissertations. It is probable that the underuse of IMDMs by TAAEs may be due to their nonnative status in English. In addition to following cultural conventions of their discipline, they may not be aware of the pragmatic functions of IMDMs. In this regard, the pragmatic functions of IMDMs need to be implemented to the curriculum of academic writing courses in postgraduate programs. 256
Databáze: OpenAIRE